Bu itibarla davalı yanın tek yanlı ve geçersiz olan akdin feshetmesine dayalı olarak davacıdan tazminat ve cezai şart istenemez. Bu durumda davalı idare tahliye tarihine kadar ödenmeyen kira bedelleri ile sözlemede düzenlenen gecikme zammının tahsilini istemekte haklı olup, sözleşmenin 11. ve 14. maddeleri gereği cezai şart ve tazminat isteminde bulunamayacağı..." yönündedir. Benzer nitelikte birçok yargıtay kararı da mevcuttur. Taraflar arasında 15/01/2014 tanzim tarihli 24 ay süreli yıllık 324.000,00 TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Temyiz edenler yönünden yapılan incelemede her ne kadar mahkeme kararının gerekçesinde "....yüklenicinin arsa sahibine karşı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirdiği..." belirtilmiş ise de Bursa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde arsa sahileri ile yüklenici arasında görülen sözleşmenin feshi davasında sözleşme konusu inşaatın genel seviyesinin %67,8 olarak belirlendiği, bu sebeple arsa sahiplerinin sözleşmeden dönme hakkına sahip oldukları, sözleşmenin feshi talebinin haklı görüldüğü gerekçesiyle taraflar arasında aktedilen inşaat sözleşmesi ve ek sözleşmenin feshedilmiş olduğu 6.4.2004 tarihli 2002/337 esas ve 2004/145 karar sayılı temyiz edilmeden kesinleşen hükümden anlaşıldığından mahkeme kararının gerekçesinde yer alan "....yüklenicinin arsa sahibine karşı inşaat sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirdiği..." şeklindeki ifadenin karar gerekçesinden çıkartılması gerekmiştir....
Fesih işlemine neden olarak gösterilen husus; reçetelerde tahrifat yapılması olup, feshin iptaline yönelik Mahkeme gerekçesinde ise isim ve doz değiştirilmesi suretiyle yapılan tahrifatın zararlı olmayıp muadil oldukları,yapılan düzeltmelerinde açıkca gözle görülebildiği,silinti ve kazıntı şeklinde olmadığı belirtilerek karar verilmiştir.Reçetede tahrifat yapıldığı anlaşıldığına göre, davalı kurumun sözleşmenin feshi düzenleyen bölümün 1/d maddesine aykırı davranıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshetmesinde tazminat 2010/14340 2011/2903 ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı yoktur. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından söz edilemez. Davacı bu hükmü kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, kar mahrumiyeti iddiasında bulunarak tazminat isteyemez. Bu durumda mahkemece davanın kar mahrumiyetine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 13/06/2013 NUMARASI : 2011/485-2013/388 Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 23.01.2014 gün ve 2013/6409 Esas, 2014/389 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili müflis yüklenici şirket ile davalı arsa sahipleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak müvekkilinin Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce iflasına karar verildiği ve kararın 13.04.2009 tarihinde kesinleştiği, ikinci alacaklılar toplantısında masanın sözleşmeye girmeyeceği ve inşaatlara devam etmeyeceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile davacı müflis şirket tarafından yapılan imalat badelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar yargılamaya katılmamışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIN ALMAYA DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 4.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
bakım, destek ve tedarik hizmetlerini üstlendiğini, davalıların ise bedel ödemeyi kabul ettiklerini, davalının sözleşme maddelerine aykırı davrandığı ve takibe konu borçtan sorumlu olduğunu, icra takibini uzatmak maksatlı haksız ve mesnetsiz itirazda bulunduğunu, sözleşmenin usulune uygun feshi için davalının sözleşmenin bitiş tarihinden en az 30 gün öncesinde yazılı bildirim yapması gerektiğini, buna rağmen davalı tarafın sözleşmeyi 31/10/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere fesh ettiklerini, davalılar tarafından sözleşmenin feshi işlemlerinin usulune uygun bildirim yapılmamış olması sebebiyle 01/09/2018 tarihine kadar yenilediğini, ancak davalının sonuç olarak sözleşmeyi haksız ve usule aykırı biçimde fesh ettiği için sözleşmenin 8.maddesinin 2.fıkrası gereği 3 aylık bakım bedelinin ödemesi sonucuna katlanmak durumunda olduğunu, davalının 06/11/2017 tarihinde gönderilen ihtarname ile temerrüde düştüğünü beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamını, alacağın %20'...
- K A R A R - Dava, 18.07.2005 tarihli sözleşme, teminat bonosu, davacının ihtarnamesi ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkiline davacının piyasa rayiçlerinin çok üstünde bedelle mal sattığını, müvekkilinin başka firmadan ürün almadığını, aldığı ürünlerin bedelini de ödediğini, sözleşmede teminat olan bononun iade edilmediğini, promosyon olarak verilen bulaşık ve buz makinasını iade etmeye hazır olduklarını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının taraflar arasındaki 18.07.2005 tarihli sözleşmeyi feshetmediği anlaşılmakla, takip tarihi itibariyle sözleşmenin teminatı olarak verilen 7.000 YTL bedelli bonodan dolayı takip yapma ve alacak hakkı bulunmadığından açılan itirazın iptali davasının reddine, davalının %40 tazminat talebi koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkin davada Denizli 1. Asliye Hukuk ve Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının davalıya yaptırdığı nemlendirme tesisinin ayıplı olduğunu belirterek sözleşmenin feshi ile uğramış olduğu kazanç kaybının ödettirilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 08.11.2004 tarihinde asliye hukuk mahkemesine açıldığı, Denizli İlinde H.S.Y.K.'...
Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2008 tarih ve 2007/350 Esas 2008/162 Karar sayılı kararı ile beraatine karar verildiğini ve kararın 11.11.2009 tarihinde kesinleştiğini, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasıyla açtığı davanın lehine sonuçlandığını; cezai işlem ve sözleşmenin feshi nedeniyle alacağını davalı kurumdan tahsil edilememesi nedeniyle 21.12.2005 tarihinde eczanesini devretmek zorunda kaldığını, karşılıksız çekten ceza aldığını, yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu, ekonomik yıkım nedeniyle 3.1.2006 tarihinde boşandığını ve psikolojisinin bozulduğunu, son olarak 11.11.2010 tarihinde yeniden eczane ruhsatı alarak eczacılık yapmaya başladığını, fesih tarihinden itibaren 5 yıl süre ile mesleğini icra edemediğinden gelir kaybına (kar mahrumiyetine) uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak ticari faizi ile birlikte 10.000 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında maddi tazminata ilişkin talebini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi kararının iptali, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 16.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....