Sözleşmenin 6.maddesindeki karalaştırma ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, ancak sözleşmenin devam etmesi halinde talep edilebilir. Sözleşmenin 7.maddesi ise seçimlik cezai şart niteliğinde olduğundan sözleşmenin 2009/6354-14257 bitimi halinde istenebilir. Davacı eldeki dava ile sözleşmenin feshini de istemiş olmakla ancak seçimlik cezai şart niteliğindeki tazminatı (sözleşmenin 7.maddesi) isteme hak ve yetkisine sahiptir. Sözleşmenin feshini talep eden davacı, ancak sözleşmenin yürürlükte olması halinde istenebilecek olan seçimlik cezai şartı (sözleşmenin 6.maddesi) isteyebilme olanağına sahip değildir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek sözleşmenin 6.maddesine dayalı alacak talebinin tamamen reddine karar verilmesi gerekirken, bu kalem istekle ilgili olarak 500 TL’na hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Noterliği ... tarih ve... yevmiye numaralı yazı ile sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Davacının iddiası, yapılan fesih bildiriminin haksız olduğu bu bakımdan uğranılan kar kaybının tazmin edilmesi gerektiği, ayrıca portföy tazminatı talep etme koşullarının da oluştuğu ve ticari itibar kaybı kaynaklı manevi tazminat istenebileceği yönündedir. I-Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi başlıklı 19.maddesi “...acentelik sözleşmesi 06.06.2011 tarihinden itibaren süresiz olarak yapılmıştır. Taraflardan her biri, bir ay evvel noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü bir mektup ile bildirmek kaydı ile sözleşmeyi her an fesih edebilir. Ancak Acente sözleşme hükümlerine, diğer talimatlara uymadığı takdirde şirket bir aylık ihbar müddeti aranmaksızın derhal sözleşmeyi fesih edebilir. Sözleşmenin acente veya şirket tarafından feshi halinde acente portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinde bulunmaz…” hükmünü içermektedir....
Karar, taraf vekilleri tarafından temiz edilmiştir. ...)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin mahkemece değerlendirilmesi gerektiğine göre, taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...)Yüklenici tarafından açılan asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile sözleşmenin tasfiyesine yönelik imalat bedeli; arsa maliki tarafından açılan birleşen davalar ise sözleşmenin ayakta kalmasına bağlı olarak talep edilen tazminat istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen ....08.2002 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmesi halinde, bu iradeyi kullanan tarafın diğer tarafa 50.000 ABD doları tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Anılan bu hüküm TBK 179/son ( BK 158/son ) maddesi gereğince dönme cezası niteliğindedir....
Yasa koyucunun düzenlemediği bir alanda boşluğu doldurmak ve adaleti sağlamanın Medeni Yasa ilk dört maddesi gereği hakime düşmektedir. Adalete, sadece arsa sahibinin| değil tüm ilgililerin ihtiyacı olduğunu. Müvekkilinin mağduriyetini izaha ihtiyacın olmadığını. Mülk sahibi ile müteahhit arasında yapılmış ek sözleşmedeki hükümlerin ve muvazaa olgusu gözetilerek, arsa sahibi ve müteahhide karşı açtıkları tazminat davasının eldeki dava ile birleştirilerek görülmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini; Tüm bu sebeplerle; Sözleşmenin feshi davasının kesinleşmediği gözetilerek bekletici mesele yapılmasına, mahkeme kararının esas ve usul yönünden kaldırılmasına ve arsa sahibi ile müteahhide karşı açılan tazminat davası ile birleştirilmesi kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yolsuz tescil hükümlerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:SÖZLEŞMENİN FESHİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL, MADDİTAZMİNAT- MANEVİ TAZMİNAT(AKTEAYKIRILIK) Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi-tapu iptali ve tescil, maddi tazminat- manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı vasiyet alacaklıları vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.12.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı davalar kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tazminat talebine ilişkin olup mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı karşı davalının tüm, davalı karşı davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında davalıların murisi ile aralarında düzenlenen 11.11.2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre sözleşmenin imzalanmasından hemen sonra işe başlayarak...
Yüklenici kooperatif arsa sahiplerinin fesih bildirimlerine karşı itirazda bulunmuşlarsa da, yaptıkları imalât bedelinin tahsili için 09.08.2002 tarihinde dava açtıklarından tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleştiği sonucuna varılmaktadır. Sözleşmenin feshi durumunda kusurları olmadığı anlaşılan LO ./.. s.2 15.H.D. 2008/7209 2009/4136 arsa sahiplerinin menfi zararlarının tazmini için dava açma hakları mevcuttur. Bu davanın fesih konusunda iradelerin birleştiği, diğer bir deyimle sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren BK’nın 126/IV. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması mümkündür. Ancak arsa sahipleri bu davayı sözleşmenin feshi tarihinden itibaren makul süre içerisinde açmamışlarsa, menfi zarar değerlendirmesi ve hesabının makul süre sonundaki tarihe göre yapılması gerekir....
Bu ilke sözleşmenin imzası, ifası ve feshi aşamalarının hepsinde gözetilmesi gereken ilke olması nedeniyle mahkemece, sözleşmenin davacı aleyhine hükümler içermesine rağmen bu durumu kabul eden tacir davacının sözleşme serbestisi ilkesi ile sözleşme hükmü nazara alındığında tazminat, bedel vb. herhangi bir talepte bulunamayacağı belirtilmiştir. Bu gerekçe ilke olarak doğru ise de, imzalanmış sözleşmenin yürütümü sırasında da hukukun genel ilkelerinden olan TMK'nın .... maddesi gereğince de, hak ve borçların kullanımı ve ifasında da iyiniyet kurallarına uyulması gerekmektedir. Bir hakkın sırf başkasını zarara sokacak şekilde kötüye kullanılmasını kanun himaye etmez. Uyuşmazlık konusu sözleşme hükmü bu açıdan değerlendirildiğinde bu sözleşme maddesinin davalıya keyfi olarak nitelendirilebilecek mutlak bir hak bahşetmediğinin kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile sözleşmenin 27. ve 28. maddelerindeki cezai şart istemine ilişkindir. Davalı vekili, sözleşmenin davacı menfaatlerine göre hazırlandığını, sözleşmenin 1994 yılında imzalandığını, 10 yılı aşkın süredir davacının sözleşmeden beklenilen karlılığı elde ettiğini, bayilik sözleşmesini müvekkilinin sona erdirdiğini, depozite bedellerinin davacıya ödendiğini ve cezai şart talebinin ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur....