K A R A R Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 25.12.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davalının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 07.09.2015 tarih 2015/10925 E.- 2015/26495 K. sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30/01/2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/315 ESAS - 2022/386 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi ve Taşınmazın Tahliyesi KARAR : Taraflar arasındaki Sözleşmenin Feshi ve Taşınmazın Tahliyesi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkil idare arasında imzalanan 12/11/2014 tarihli ''Düzce-Merkez Metek 1....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere ve özellikle davacının talebinin/davasının sözleşmenin feshi ile birlikte taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olmasına, el atmanın önlenmesi davasının taşınmazın aynına ilişkin olmasına, HMK'nun 12. maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olmasına göre yerel mahkemece bu gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı tarafça yapılan istinaf itirazı yerinde görülmemiştir....
taşınmazın davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından spor tesisi yapılması için herhangi bir girişimde bulunulmadığının tespit edilmesi üzerine noterde düzenlenen 30.05.2014 tarihli ihtarname ile davalıya sözleşmeye aykırılığın 90 gün içerisinde giderilmesinin, aksi taktirde sözleşmenin feshi ile tahliye davası açılacağının bildirildiğini, ihtarnamede belirtilen sürenin geçmesine rağmen sözleşmedeki taahhüdlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek taraflar arasında yapılan 30.04.2001 başlangıç tarihli sözleşmenin feshini ve davalının taşınmazdan tahliyesini talep ve dava etmiştir....
Taşınmaz ve taşınır yapı kiralarıyla ilgili belirsiz süreli kira sözleşmelerinde feshi ihbar süresi Türk Borçlar Kanunun 329.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya fesih bildiriminin tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Fesih dönemlerinin hesabında kira sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır. Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur. Konut ve çatılı işyeri kiraları dışındaki diğer kira ilişkilerinde kiralananın tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka bir sebep aramaya gerek yoktur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan sözlü kira sözleşmesinin 01.05.2009 başlangıç tarihli ve süresiz olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan ... 1....
Bu düzenlemeye göre dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı görevli Daireye gönderecektir.Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmenin feshi nedeniyle taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 25/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 24.01.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölüme yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih ve taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanan davadır....
Öte yandan, sözleşmede süre sonunda taraflar feshi ihbarda bulunmazlarsa sözleşmenin uzayacağına ilişkin hüküm bulunmadığından, davacı kiracının sözleşme bitiminde yasa gereği fuzuli şagil durumuna düştüğü ve sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren kiraya verilen yerin TBK'nun genel hükümlerine veya konut ve çatılı iş yeri kiraları hükümlerine tabi olup olmadığına bakılmaksızın mahkemeden veya mülki amirden tahliyesi istenebileceği gözetilerek kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmiş olması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....