Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve menfi zararların tazmini, karşı dava yoğunluğun artırılması için yapılan masrafların tazmini, birleşen dava ise menfi zarar, yoksun kalınan kâr ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    Davada, kat adedinin düşürülmesi ve sair zararlar nedeniyle istemde bulunulmuş ise de, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra verilen 23.11.2007 tarihli dilekçe ile, davadaki tazminatın 02.10.2007 tarihli bilirkişi raporunda muhtemel sözleşmeye göre hesaplanan zarar olan 348.000,00 TL'ye çıkarılması ve davanın bu yönde ıslah edilmesi istenilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşmenin feshi sonucu uğradığı menfi zararını istediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin de menfi zarar istemini kabulü yerindedir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda menfi zarar hesabı Hukuk Genel Kurulu ve Dairemiz uygulamalarında belirtilen yönteme uygun yapılmamıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....

      bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu menfi zararla ilgili istemin reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

        olan sözleşmeye devam etmeyeceklerini bildirdiğini, bu suretle davalı ile akdedilen sözleşmenin de münfesih olduğunu, sözleşme süresinin bitim tarihinden çok önce sözleşmenin feshi nedeniyle sözleşmeden beklenen faydanın sağlanamadığını belirterek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 30.9.2006-30.10.2006 keşide tarihli çeklerin icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalıya ödenen fakat hizmet karşılığı alınmamış olan 5.650.00 YTL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dolayısıyla sözleşmenin kurulması için yapılan giderlerden olan --- menfi zarar kapsamında olup talep edilmesi yerinde değildir....

            Davalı iş sahibinin cari hesap alacağı, stok ve klişe bedellerini ödememesi iddiası ile davacı, 25.10.2013 gün 4556 yevmiye nolu ihtarnameyi ... 55. Noterliği'nden keşide etmiş, verilen sürede ödenmeyince sözleşmeyi feshederek eldeki davayı açmıştır. Dosyadaki delil ve belgeler, bilirkişi raporları, defter kayıtları, sözleşme hükümlerine göre davacının iş bedelinden dolayı alacaklı olup, alacağın muaccel olduğu ve ihtara rağmen ödenmediğinden temerrüde düştüğü ve sözleşmeden dönmede davacının haklı olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme-fesih halinde yüklenici gerçekleştirdiği iş ve imalât bedeli ve haklı olduğundan menfi zararlarını isteyebilecektir. Talep edilen klişe bedeli davalı şirketin yaptırdığı özel ürünlerin paketlenmesi ve markalanması için yaptırılmış olduğu ve menfi zarar kapsamında kaldığından davacı yüklenici menfi zarar kapsamında klişe bedelini isteyebilir ise de; davalı tarafça bu talep kabul edilmemiş ve faturalara karşı çıkılmıştır....

              Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. ...12/10/2017 Tarih ve ......

                Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Hukuk Genel Kurulunun 17.01.1990 tarih ve 1989/13-392-1 sayılı kararında da belirtildiği gibi menfi zarar sözleşme yapılmasaydı davalının uğramayacağı zarar olarak tanımlanmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, menfi tespit, istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde dahili davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı... ile müvekkili arasındaki satım sözleşmesine dayalı olarak davalıya 13.750,00 TL ödeme yapıp, 10.000,00 TL bedelli 5 adet çek verildiğini, buna rağmen davalının değeri 7.665,00 TL olan mal teslim ettiğini, ihtara rağmen teslimin gerçekleşmediğini, çeklerden 30.08.2011 tarihli olanın ... ...aktoring şirketinin davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Dahili davalı vekili, dava konusu çekin faktoring sözleşmesi ile bedeli ödenerek diğer davalıdan alındığını, alacağın faturaya bağlı olduğunu, şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 19.03.2013 gün ve 2012/6636 esas, 2013/1664 karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında 14.02.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshini ve tapu iptal ve tescil, kira, menfi zarar ve cezai şart alacağının tahsilini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında tapu iptali ve tescil, kira, menfi zarar ve cezai şart alacağının tahsili istemlerini atiye terk etmiştir. Davalı ..., inşaat süresindeki gecikmede kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu