Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 24/03/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu, kesin yetki hususunun mahkemece resen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazı Yalova Termal ilçesinde olduğundan ... Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) ihtilafa bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile ... 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/1011 Esas, 2017/542 Karar sayılı mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yetkili ve görevli ......
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Giresun 1....
Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptalini ve icra takibinin devamını, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Mahallesi tapunun ada no 4032 parsel no 17’de kayıtlı taşınmazın kooperatife devredilen 54/1440 hissesinin vefa hakkı gereğince bedeli mahkeme veznesine bloke edilerek tapusunun iptâli ile eski hissedarları adına ve hisseleri oranında tapularının iptâli ile tescili, vefa hakkının kabul edilmemesi halinde 26.06.1998 tarihli sözleşmenin 3. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi nedeniyle devrin hukuki dayanağı ortadan kalktığından tapuların iptâli ile hissedarlar adına hisseleri oranında tesciline, birleşen dava, yapılan imâlat bedeli ile ilgili alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, 2009/79 Esas sayılı asıl davada davanın kısmen kabulü ile taraflar arasında görülen 26.06.1998 tarihli sözleşmenin feshine, ancak dava konusu taşınmaz olan ... İlçesi ......
Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi halinde hem dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte yapılmamamsı,hem de sözleşmenin feshi ve bedel iadebinin talep edilmiş olması nedenleriyle dava konusu taşınmazın fiili teslimi sözkonusu olmaması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki süre yönünden cezai şart niteliğindeki kira tazminatı da talep edilemez. Bu nedenle davacı müspet zararı talep edemez. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1- b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :08.01.2015 Numarası :2013/758-2015/2 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi, karşı dava ise hakedilen imalât bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi, sözleşme konusu makinenin davalıya iadesi ve sözleşme gereği ödenen bedel ile menfi zarar karşılığı 125.000,00 TL'nin tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, dava konusu makinenin davalıya iadesine ve sözleşme bedeline mahsuben ödenen 47.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; asıl davada davacı ve asıl ve birleşen davada davalı ... vekillerince istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde asıl davada davacı ve asıl ve birleşen davada davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Bölge adliye mahkemesi kararının ve kararı temyiz eden tarafların dilekçelerinin, davalı 21. İcra İflas Müdürlüğü ve ... A.Ş.'ye tebliğine dair belgeye rastlanılamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin feshi, nama ifa istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı meydana getirilen eserden ötürü sözleşmenin feshi yapılan ödeme tutarı 7104.78 TL’nin tahsili olmadığı takdirde ücretsiz olarak ayıpların giderilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı, yüklenici eserde ayıp olmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eserin sökülerek davacıya iade edilmesi koşuluyla davacının yaptığı ödeme miktarı olan 7104.78 TL’nin davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....