ın süre dolmadan acentedeki görevinden alındığı, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği, sözleşme kurulurken araç, demirbaş bedeli olarak yatırılan miktarın iadesi gerektiği, davalıya mehil verilmesinin borcun ifasını sağlamayacağı, diğer talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 24.365 Euro miktarın davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair tesis edilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
sürerek, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespitine, ödenen kira bedeli ile yapılan masraflar toplamı olan 54.927,00 YTL’nin faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
de dosyadaki delillere göre davacının satış bedeli olarak ödediği miktar 5.000,00 TL olduğu halde bu miktar aşılarak ve davacının çektiğini söylediği kredi gerekçe gösterilerek fazla bedelin iadesi hatalı olup dosyada mevcut dekont da dikkate alınarak davacının malı satın aldığı anlaşılan 5.000,00 TL üzerinden davanın kabulü gerekirken anlatılan şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece ayıplı malın bedel iadesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olmakla sözleşmenin feshi ile beraber edimlerin karşılıklı iadesi gerekeceğinden davacının elinde bulunan motorsiklet yönünden iadesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Mahkemece,davacının sözleşmenin süresinden önce ihbar yapılmadan feshi sebebiyle davalının zararının 312,37 USD olduğu kabul edilmiş isede konuya ilişkin benzer Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, güvence bedelinin abonenin sözleşmesinin sona ermesi ve tüm borçlarının ödenmiş olması halinde iadesi gereken bir teminat olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu durumda sözleşmeyi sonlandırarak güvence bedeli talep eden davacının davalıya sözleşme nedeniyle kullanım kaynaklı ödenmemiş fatura borcu bulunmadığı açıktır. Sözleşmede cezai şarta dair hüküm olmadığı,buna rağmen sözleşmenin erken feshi sebebiyle davalı taraf kar kaybından kaynaklanan alacağı bulunduğunu,bu alacağının ödenmediğini iddia ederek güvence bedelini ödemediğini cevap dilekçesinde bildirmiştir. Ancak davalının açıkca takas ve mahsup talebi olmadığı gibi,davalının iddia ettiği alacağına dair karşı yada başkaca açılmış bir alacak davasının bulunmadığı da anlaşılmıştır....
Mahkemece,davacının sözleşmenin süresinden önce ihbar yapılmadan feshi sebebiyle davalının zararının 312,37 USD olduğu kabul edilmiş isede konuya ilişkin benzer Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, güvence bedelinin abonenin sözleşmesinin sona ermesi ve tüm borçlarının ödenmiş olması halinde iadesi gereken bir teminat olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu durumda sözleşmeyi sonlandırarak güvence bedeli talep eden davacının davalıya sözleşme nedeniyle kullanım kaynaklı ödenmemiş fatura borcu bulunmadığı açıktır. Sözleşmede cezai şarta dair hüküm olmadığı,buna rağmen sözleşmenin erken feshi sebebiyle davalı taraf kar kaybından kaynaklanan alacağı bulunduğunu,bu alacağının ödenmediğini iddia ederek güvence bedelini ödemediğini cevap dilekçesinde bildirmiştir. Ancak davalının açıkca takas ve mahsup talebi olmadığı gibi,davalının iddia ettiği alacağına dair karşı yada başkaca açılmış bir alacak davasının bulunmadığı da anlaşılmıştır....
üzere emlakçı vasıtasıyla üçüncü kişiden iş yeri kiralandığı, kira olarak ödenen bedel ve emlakçıya ödenen komisyon ücreti olan 16.600,00 TL ile taraflar arasındaki sözleşmenin devam edeceği inancıyla iş yerine yapılan masraf kadar da zararlarının bulunduğu, masraf nedeniyle oluşan zarar için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam 38.800,00 TL nin aktin feshi tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra isim hakkı için ödenen bedelden iadesi istenen kısım 17.200,17 TL den 20.000,00 TL artırılmıştır....
Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde, Sözleşmenin 8.3. Maddesinde "İşin teslim amacına uygun yürütülerek sözleşme koşullarına riayet edilmemesi gibi hallerde iş sahibi sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkına sahiptir. Yukarıdaki durumlarda sözleşmenin feshi halinde iş sahibi işi bir başka firmaya daha fazla bedelle yaptırdığında bedeller arasındaki farkı yüklenici tazmin edecektir." hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece her ne kadar 8.3 maddesi gereğince, bilirkişi tarafından yeni depo bedeli olarak tespit edilen 12.500,00 TL ile davacı tarafından ödenen 9.000,00 TL arasındaki fark olan 3.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, sözleşmenin feshi halinde bedel farkının istenebilmesi için, işin başka bir firmaya yaptırılması gerektiğinin düzenlendiği, dosya kapsamından davacı tarafından işi, başka bir firmaya yaptırdığının iddia edilmediği anlaşıldığından mahkemece bedel farkına hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacıların aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile araç bedelinin iadesi taleplerinin reddi ile TBK 227. Madde uyarınca söz konusu aracın .... AŞ markasına ait olması ve... ... Ticaret AŞ den satın alınması nedeniyle davalılar tarafından müteselsilen ve müştereken ücretsiz olarak onarılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki davada, davacılar, davalılardan aldıkları aracın ayıplı olduğu iddiasıyla bedel iadesini istemişler; mahkemece dosyaya kazandırılan 16.05.2014 tarihli kök ve 12.10.2014 tarihli ek bilirkişi raporlarına göre, davaya konu aracın onarılmasına karar verilmiştir. Anılan bilirkişi raporlarında, davaya konu araçta bir takım hataların olduğu, bu hataların aracın değerini düşüreceği ancak etkili bir servis sonucu değer kaybının ortadan kalkacağı benimsenmiştir....
Mahkemece bu şekilde peşin nispi harç yatırılmadığı halde teminat mektubu ile ilgili inceleme yapılması doğru olmadığı gibi sözleşmenin 10.4.1 maddesi hükmünce kesin teminatın iadesi için SGK'dan ilişiksiz belgesi getirilmesi gerektiği belirtildiği halde belge aranmaksızın iade kararı verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Öte yandan sözleşmelerin feshi tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 356/I. maddesi yollaması ile 325. maddesi gereğince sözleşmenin iş sahibi tarafından haksız feshi halinde kâr kaybının fesih ve enelleme tarihi itibariyle yüklenicinin yapmadığı iş bedeli miktarından engelleme sebebiyle yapmaktan tasarruf ettiği giderler (işçi ücretleri, SGK primleri, vergiler vs gibi) ile başka bir iş yaparak kazandığı ya da kazanmaktan kasten bilerek kazçındığı yararların da indirilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araştırma yöntemi doğru olarak belirtilmekle birlikte hesaplama bu yönteme uygun yapılmamıştır....