"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava eser sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle menfi zarar ve yüklenicinin verdiği zararların tahsili, karşı dava ise sözleşmenin haksız feshi sonucu irat kaydedilen teminat mektup bedelinin iadesi ile ödenmeyen hakediş alacaklarının ve KDV'sinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı yüklenici vekili 07.12.2016 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçesinde, dava konusu sözleşmenin feshi sebebiyle tasfiye hesabının çıkartılarak iadesi gereken ürünlerin aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili amacıyla aynı mahkemenin 2016/611 Esasına kayıtlı olarak ayrı bir dava açtıkarını tarafları ve konusunun aynı olması ve aralarındaki zorunlu bağlantı sebebiyle davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizin 21.09.2017 tarihli geri çevirme kararı üzerine dosyaya sureti sunulan .... 1....
Satıcı, satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş olan alıcıdan, bu bedel ile satılanın başkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir. Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise satıcı, böyle bir satışa gerek kalmaksızın alıcıdan, satış bedeli ile malın belirlenmiş ödeme günündeki fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.” hükmünü haizdir. 25. Anılan maddede, alıcının temerrüde düşmesi hâlinde satıcının zararını hesaplamak için soyut ve somut yöntemler kabul edilmiştir. Somut zararın hesaplanmasında satıcı, bedeli ödemede direnime düşen alıcıdan, bu bedel ile satılanın başkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir (TBK m.236/2). 26....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi,senet iptali, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Uyuşmazlık, ikinci el olarak satılan araçta varlığı ileri sürülen ayıpların açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, davalının araçtaki ayıplara ilişkin bilgilendirme yapıp yapmadığı, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi, verilen senetlerin iptali, manevi tazminat ve ekspertiz bedeli olarak ödenen miktarın talep edilip edilmeyeceği, yargılama giderlerine hükmedilirken hata yapılıp yapılmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, araca ilişkin kayıtlar, ekspertiz raporu dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " .... dava konusu aracın radyatör ve yedek su deposu kapaklarının yanlış takılmasından dolayı aracın gizli ayıplı olarak davacıya satıldığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep etme hakkının oluştuğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sözleşmenin süresinin 12. maddede imza tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 01/02/2017 tarihinde kendiliğinden sona erdiği, sözleşmenin feshi başlığı altında düzenlenen 15. maddenin b bendinde; bayinin ...'in feshi ihbarında tayin edeceği müddet içinde kendisine ariyet olarak verilmiş malzemeleri teslim aldığı gibi mükemmel bir şekilde ...'e iade ve teslim ile mükellef olduğu, teslimin gecikmesi halinde ...'in her türlü kanun yollarına başvuracağı gibi bayinin geciken her gün için ...'e cezai şart olarak 1.000-USD ödemeyi kabul ve taaahüt ettiğinin belirtildiği, sözleşmenin süre bitimi ile kendiliğinden sona erdiği, sözleşmenin bu maddesi sözleşmenin feshi halinde uygulanacak bir madde olduğu gibi, ayrıca ilgili maddede ...'...
Somut olayda davalı yüklenici karşı dava dilekçesi ile fesih istemiş olup, karşı tarafı ulaşmakla sözleşme fesh edilmiş sayılacağından davacı arsa sahibinin nama ifaya izin istemesi mümkün olmayıp, esasında teslim de bulunmadığından davacının nama ifaya izin istemesi yönündeki istemi doğru olmamakla birlikte çoğun içinde azda vardır kuralı uyarınca ve davada sözleşme fesih edildiğinden davacı fazla ödemiş olduğu bedeli davalı yükleniciden isteyebilir. Sözleşmede iş bedeli (818 sayılı B.K. 365) 6098 sayılı TBK'nın 480. maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırılmış olup, davalı yükleniciye fazla ödeme yapılıp yapılmadığı fiziki oran kurularak bulunmalıdır....
Dolayısıyla KDV'li bedel üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde KDV'nin davalıların malvarlığına girmediği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır. Mahkememiz tarafından usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına 13/06/2024 günlü duruşmada uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizce bozmadan sonra yapılan yargılamada; Mahkememizde açılan dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında ödenen yatırım bedelinden, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle, işlememiş süreye tekabül eden kısmın iadesi talebine ilişkindir....
feshi ile ödenen bedelin iade edilmesini istediklerini, telepleri yerine gelmezse sözleşmeyi kendilerinin feshedeceklerini ihtar ettiklerini belirterek taraflar arasındaki kira sözleşmesinin sözleşmenin başlangıcından itibaren feshine ve ödenen 28.000 TL kira bedeli ile 6.720 TL kesin teminat olmak üzere toplam 34.720 TL nin iadesi isteminde bulunmuştur....
Mahkemenin de kabul ettiği gibi davada imalât bedeli istenildiğine göre yüklenicinin iradesi de sözleşmenin feshi yönündedir. Her ne kadar aşamalı dava açılmış ise de inşaatın getirildiği seviye itibariyle davacının bağımsız bölüm istemekte haklı olmadığı ortadadır. Ancak fesih iradelerinin birleştiğinin kabul edilebilmesi için sözleşmenin tarafı ve tapuda paydaş olanların iradelerinin birleşmesi zorunludur. O halde ...'nun feshe ilişkin davalı iradesine katılıp katılmadıkları hususunda muvafakatlarının alınması, muvafakat etmedikleri takdirde ayrı bir dava açılarak eldeki dava ile birleştirilmesi, böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra davacının imalât bedeli isteminin, dava tarihi itibariyle fesih iradesinin birleştiği kabul edilerek sattığı bağımsız bölümlerin dava tarihi itibariyle bedelleri tespit ettirilerek, yine dava tarihi itibariyle hesaplanacak imalât bedelinden mahsup edilmeli, varsa kalan bedel hüküm altına alınmalıdır....