"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi KARAR ...... Belediyesi adına tapuda kayıtlı bulunan 8696 ada 18 sayılı parsel üzerine davacıların mirasbırakanı ... ile ..... tarafından yapılan binada 11 nolu dairenin ...’ya bırakıldığı ve onun tarafından 21.06.1999 tarihli sözleşmeyle davalı ...’e 18.500 Alman Markına satıldığı, paranın yarısından fazlasının önden ödendiğinin sözleşme ile anlaşıldığı, kalan paranın ödenmemesi üzerine daireyi davalıya satan ... tarafından davanın açıldığı, ancak yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçılarının davayı yürüttükleri, davalı ... ile yapılan sözleşmenin feshi ve davalı tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi davasının açıldığı Mahkemece sözleşmenin feshine ve müdahalenin önlenmesine karar verildiği, davalının satın aldığı tarihten itibaren içinde oturduğu, anlaşılmaktadır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Arsa sahipleri tarafından açılan dava, sözleşmenin feshi, menfi zararın tazmini, müdahalenin önlenmesi ve şantiye binasının kâl'i; yüklenici şirket tarafından açılan birleşen dava ise sözleşmenin feshi, kâr mahrumiyeti ve menfi zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı ve birleşen dosyada davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve karşı davacı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Asıl davada davacılar vekili davalı şirketin sözleşme konusu taşınmazlara vâki müdahalesinin önlenmesini de istemiş, ancak bu istemini harçlandırmamıştır....
Dava, taraflar arasında taşınmaz satışına ilişkin yapılan sözleşmeye aykırı hareket edildiği iddiasına dayalı olarak yapılan fesih ve satışa konu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshi hem de taşınmaza el atmanın önlenmesini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümün boş olduğu, davalının taşınmaza müdahalesinin sona erdiği ve davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de dikkate alınarak sözleşmenin feshi hakkında olumlu veya olumsuz hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 03/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmenin feshinin mahkeme kararıyla yapılmasının istisnası tarafların sözleşmenin feshi konusunda iradelerinin birleşmesidir. Somut olayda, davacı arsa sahibi tarafından sözleşmenin feshi konusunda bir dava açılmamıştır. Davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi konusunda iradeleri uyuşmamıştır. Bu durumda 26.05.1995 tarihli sözleşme halen geçerliliğini korumaktadır. Davalı yüklenici şirket dışındaki davalılar taşınmazı kullanan kişilerdir. Bu kişiler yüklenici şirketten satın alan kişilerdir. Davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasındaki sözleşme feshedilmediği sürece yapılan inşaatı davalı yüklenici şirketin ve dolayısıyla yükleniciden satın alanların elinde bulundurma hakları mevcuttur....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, menfi zararın tazmini, müdahalenin önlenmesi ve kâl, yüklenici şirket tarafından açılan birleşen dava sözleşmenin feshi, kâr mahrumiyeti ve menfi zararın tazmini istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davalı ve birleşen davanın davacısı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-k.davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacılar vekili dava dilekçesinde davalı yüklenici şirketin taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini de istemiş, ancak bu istemini harçlandırmamıştır. Harcı yatırılmayan bir istem hakkında dava bulunduğu kabul edilemez....
Somut olayda, davacı şirket tarafından üretilip satışa sunulan hazır betonların davalı şirkete taşıtıldığı, taraflar arasında bu hususta 2 ayrı protokol düzenlendiği, davacı tarafça aralarındaki sözleşmenin feshi üzerine davalıya ait araçların davacıya ait bakım ve onarım atölyesinden çıkarılmaması üzerine davacı tarafça davalı hakkında açılan davada müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi olmayıp, hizmet sözleşmesine ilişkindir. Bu nedenle dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan müdahalenin önlenmesi davası olmayıp, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir davadır.Bu davalara bakma görevi Asliye Hukuk mahkemesine aitdir. Mahkemece, işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, sözleşmenin feshi ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine bozma öncesi 11/08/2008 gününde verilen dilekçe ile asıl dava müdahalenin önlenmesi ve kal, birleştirilen davalarda sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya feshi ile müdahalenin önlenmesi ve kal'i talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/09/2019 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi asıl dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle 6100 sayılı HMK'nın hükmün tavzihi başlıklı 305/2 maddesinde "(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü dikkate alındığında, davacı vekilinin...
Dava, sözleşmenin feshi ile taşınmaza vaki müdahalenin men’i ve cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davada tahliye nedenine dayalı bir istek yoktur. Bu nedenle ve dava olunan miktara göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Dava dilekçesinin belirtilen gerekçeyle görev yönünden reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA11.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve müdahalenin önlenmesi talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un (6502 sayılı Kanun) 73/A maddesinin birinci fıkrası; "(1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır....