KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 22.08.2008 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu taşınmazda halen boşandığı eşinin oturduğunu, bu borcun ona ait olduğunu ve kendisinin davaya konu ev ile ilgili borçları ödemeyeceğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanmaktadır....
Süresiz hale gelen kira sözleşmelerinde, altı aylık devrelere nazaran üç ay önceden feshi ihbarın yapılması ve dönem sonunda davanın açılması gerekir. Borçlar Kanunu'nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup, başka sebep aranmaz. Olayımızda, davanın açıldığı 14.04.2011 tarihine nazaran 20.10.2010 tarihinde tebliğ edilen feshi ihbar, davadan önceki son altı aylık dönemin üç ay öncesini kapsamamaktadır. Bu durumda davanın süre yönünden reddine karar vermek gerekirken, kiralananın niteliğinde ve uygulanacak yasa hükümlerinde hataya düşülerek, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi- kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından duruşma talepli temyiz edildiği ancak davanın niteliği gereği duruşmaya tabi olmadığı; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davaya konu taşınmazın davalılardan...... Vakfına 49 yıl süre ile 50.000 TL bedel ile kiralandığını, davalının sözleşme bedeli 50.000 TL yi ödemediğini, taşınmazda diğer davalı şirketin fuzuli şagil olarak faaliyet gösterdiğini, ...... encümenin 49 yıl süre ile kiralama yetkisinin olmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ve davalıların taşınmazdan tahliyesini istemiştir....
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... 12.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi uyarınca kira alacağının tahsili ile taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işletme ruhsatının yenilenmemesi nedeniyle sözleşmenin amacına uygun teslim edilip edilmediğinin belirlenmesi ve sözleşmeden doğan diğer yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilip getirilmeyeceğinin tespiti ile karşı dava yönünden sözleşmenin uygulanamamasından kaynaklanan tazminat ve sözleşmenin feshi isteğine ilişkin olduğu,BK 270 maddesi uyarınca hasılat kirası kapsamında çözülmesi gerektiği, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili asıl ve birleşen dosya davalısı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa etmeyi taahhüt ettiği binayı imara ve ruhsata aykırı imâl ettiğini, diğer davalılara da arsa payı devri yaptığını beyan ederek yapının imara ve ruhsata aykırı inşa edilmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile tazminat, ayrıca davalı yüklenici ve diğer davalılara devredilen arsa paylarının tapusunun iptâli ile müvekkili adına tescilini, taşınmaza yapılan müdahalenin meni ile taşınmazın tahliyesi taleplerinde bulunmuş, davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde yapının ruhsata ve imara aykırı inşa edildiği tespit edilmiştir. Mahkemece alınan ilk kararın bozulmasından sonra ancak bozma ilamına uymadan önce ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dava dosyası bakımından tefrik kararı verilmiş ise de tefrik edilen ... 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ile taşınmazın tahliyesi isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile ( tarafların sıfatına bakılmaksızın ) hasılat kirası dahil bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 6.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 02/06/2021 tarih, 2021/784 Esas, 2021/816 karar sayılı ilamı "Davacı tarafın istinaf dilekçesinde de belirtildiği gibi, taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece eldeki dava ile taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık halledilmeyeceğinden uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı görülmüştür....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın tahliyesi ve eski hale iadesi istemine ilişkindir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kira sözleşmesinin feshi ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi ise uyuşmazlığın haksız işgalden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Mahkemece, sözleşmenin 6.5 maddesi çerçevesinde yapılması gereken işlem, davacı tarafından yapılmamış olduğundan davalının müdahalesinin önlenmesi ve taşınmazdan tahliyesi talebinin reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında, sabit olan husus, davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiği hususudur. Bu durumda, sözleşmenin 6.5 maddesine göre, sözleşmenin feshi şartları oluştuğundan, davalının, kullandığı dairede farklı bir sebebe dayanmaksızın kaldığı ve böylece fuzuli şagil konumunda bulunduğu açıktır. Davalının alacağı hususu, ayrı bir talep konusu olup, bu konuda davalının açık bir talebi bulunmadığına göre bu tespitler ışığında davanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçelerle talep dışına çıkılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Ancak sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşme öncesine ve ihale sürecine ilişkin sebeplerle sözleşmenin feshi işlemlerinin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden, sözleşmenin feshi işleminin sebebinin, sözleşmenin uygulanması mı, yoksa ihale sürecine ilişkin hususlar mı olduğunun ortaya konulması başka bir anlatımla sözleşmenin feshi olarak isimlendirilen işlemin özü itibarıyla ihale kararının geri alınması mahiyetinde olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Davacı sonradan yapılan ihalenin tamamen yok sayılıp kendi sözleşmesinin geçerli olduğu ve devam ettiği iddiasına dayandığına göre fesih talebi ihalenin geri alınması mahiyetinde olup uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiği değerlendirilmiştir....