Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, sözleşmenin 6.5 maddesi çerçevesinde yapılması gereken işlem, davacı tarafından yapılmamış olduğundan davalının müdahalesinin önlenmesi ve taşınmazdan tahliyesi talebinin reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında, sabit olan husus, davalı tarafın edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiği hususudur. Bu durumda, sözleşmenin 6.5 maddesine göre, sözleşmenin feshi şartları oluştuğundan, davalının, kullandığı dairede farklı bir sebebe dayanmaksızın kaldığı ve böylece fuzuli şagil konumunda bulunduğu açıktır. Davalının alacağı hususu, ayrı bir talep konusu olup, bu konuda davalının açık bir talebi bulunmadığına göre bu tespitler ışığında davanın sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçelerle talep dışına çıkılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    Ancak sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşme öncesine ve ihale sürecine ilişkin sebeplerle sözleşmenin feshi işlemlerinin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden, sözleşmenin feshi işleminin sebebinin, sözleşmenin uygulanması mı, yoksa ihale sürecine ilişkin hususlar mı olduğunun ortaya konulması başka bir anlatımla sözleşmenin feshi olarak isimlendirilen işlemin özü itibarıyla ihale kararının geri alınması mahiyetinde olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Davacı sonradan yapılan ihalenin tamamen yok sayılıp kendi sözleşmesinin geçerli olduğu ve devam ettiği iddiasına dayandığına göre fesih talebi ihalenin geri alınması mahiyetinde olup uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiği değerlendirilmiştir....

    Yine dosyada bulunan bilgi ve belgelere ve özellikle davacının talebinin/davasının sözleşmenin feshi ile birlikte taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkin olmasına, el atmanın önlenmesi davasının taşınmazın aynına ilişkin olmasına, HMK'nun 12. maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olmasına göre yerel mahkemece bu hususun değerlendirilmemiş olması da doğru olmamıştır. İlk derece mahkemesince usule aykırı olarak karar verilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    ...’ın temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Asıl dava, arsa sahibi olup, 16.12.1992 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayan 9 davacı tarafından sözleşmenin feshi ve müdahalenin önlenmesi isteği ile açılmıştır....

      KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 29.12.2010 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanan davadır. Davacı idare, 31.01.2012 tarih ve 14.03.2012 tarihli ihtarnameler ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, fesih hükümlerini düzenleyen 7.7. maddesinde yazıldığı şekilde usulüne uygun olarak tebliğ etmiş ve sözleşmenin fesih şartları gerçekleşmiştir. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Noterliğinin 19/10/2016 Tarih ve 12163 yevmiye nolu ihtarnameleri keşide edildiğini, ancak mezkur ihtarnamalere rağmen davalının borcunu ifa etmediğini, ilk ihtarda borç miktarının belirlenen süre içerisinde ödemediği halinde satış sözleşmesinin ''sözleşmenin feshedilmesi'' başlıklı 9. maddesinin 2. Fıkrası uyarınca sözleşmenin feshedilerek tahliye işlemlerine başlanacağı hususlerinın, ikinci ihtarda sözleşmenin 9....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 07.09.2015 tarih 2015/10925 E.- 2015/26495 K. sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30/01/2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 215 ada 28 parsel sayılı taşınmazı 01.03.2006 tarihinde satın aldığını, davalı tarafa meskenin tahliyesi için noterlik aracılığıyla ihtarname gönderdiğini fakat aralarında kira ilişkisi olmadığı halde davalıların işgalinin sürdüğünü belirterek müdahalenin önlenmesine, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.-TL ecrimisilin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ecrimisil talebinden şimdilik vazgeçtiğini belirtmiştir. Davalılar, davacının davalı ... ile evli olduğunu, taşınmazın öncesinde davalıların miras bırakanı ...'e ait iken ticari bir sıkıntı nedeniyle kendisinin kullanımı için davacı tarafından çekilen krediye karşılık taşınmazın satış gösterilmek suretiyle davacıya temlik edildiğini, ödemeleri miras bırakan ...'...

            Söz konusu ihtarnameler davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olduğundan, sözleşmenin 6.1 ve 6.7.maddeleri uyarınca borçlunun temerrüdü şartları oluşmuştur. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2014/44877 Esas, 2015/16990 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle mahkemece davanın kabulü gerekirken, reddine karar verilmiş olması dosya kapsamına,usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacının istinaf nedenlerinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf talebinin kabulüne, HMK m. 353/1- b-2 uyarınca kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile sözleşmenin feshinin tespiti ile davalının taşınmazdan tahliyesi ile müdahalenin men'ine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1.Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1- b-2 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 4....

            Spor Eğlence Turizm A.Ş. aralarındaki asıl davada sözleşmenin feshi ve müdahalenin önlenmesi, birleşen alacak davalarına dair ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23/03/2017 günlü ve 2015/477 E. - 2017/102 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen, 07.06.2018 günlü ve 2017/13416 E. – 2018/6545 K. sayılı ilâma karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu