Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği ... tarih ve... yevmiye numaralı yazı ile sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Davacının iddiası, yapılan fesih bildiriminin haksız olduğu bu bakımdan uğranılan kar kaybının tazmin edilmesi gerektiği, ayrıca portföy tazminatı talep etme koşullarının da oluştuğu ve ticari itibar kaybı kaynaklı manevi tazminat istenebileceği yönündedir. I-Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi başlıklı 19.maddesi “...acentelik sözleşmesi 06.06.2011 tarihinden itibaren süresiz olarak yapılmıştır. Taraflardan her biri, bir ay evvel noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü bir mektup ile bildirmek kaydı ile sözleşmeyi her an fesih edebilir. Ancak Acente sözleşme hükümlerine, diğer talimatlara uymadığı takdirde şirket bir aylık ihbar müddeti aranmaksızın derhal sözleşmeyi fesih edebilir. Sözleşmenin acente veya şirket tarafından feshi halinde acente portföy mülkiyeti veya başka bir tazminat talebinde bulunmaz…” hükmünü içermektedir....

    Kabule göre de; davada sözleşmenin feshi talebi yanında tahliye talebi de bulunduğu halde sözleşmenin feshi isteminin kabulüne rağmen tahliye isteminin reddi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıran taraflara verilmesine, 26.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, davanın kabulü ile 4.858,00 TL tazminat alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu tutarın 4.000,00 TL' sine dava tarihinden geri kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, geç teslimden doğan tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında 08.08.2007 tarihinde ... gayrimenkul satış sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı, dava dilekçesi ile her ne kadar sözleşmenin 3. maddesine göre geç teslimden dolayı kira tazminatı talep etmiş ise de, dosyaya ibraz edilen belgelerin tetkiki neticesinde, davacının 10.04.2012 tarihinde verdiği dilekçe ile konutunu davalıya iade ederek ödediği bedellerinde tarafına iade edilmesini talep ettiği, bunun üzerine 12.07.2012 tarihinde talebinin kabul edilerek konut iade tutanağı düzenlendiği ve ödediği satış bedelinin hesabına davalı tarafça havale edildiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. Tüketici ile 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 05.06.2003 günlü dilekçede yükleniciden yazılı sözleşme ile konut aldığını, ancak davalının edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin feshini ve ödenen paranın iadesini talep etmektedir....

          KARAR Davacı, davalı şirkette 1.1.2007 tarihinden itibaren pilot olarak görev yaptığını, 1.1.2011 tarihli sözleşme ile yenilendiğini, davalının 10.9.2011 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini ileri sürerek, davalının sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshi nedeni ile sözleşmede öngörülen 15.000 euro cezai şart ile 2010 yılı 24 günlük yıllık ücretli izin alacağı, dönem sonuna kadar ücret kaybı alacağı toplamından şimdilik 2750 euronun faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır. Davalı, davacının tutum ve davranışları nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

            Ancak arsa sahipleri bu davayı sözleşmenin feshi tarihinden itibaren makul süre içerisinde açmamışlarsa, menfi zarar değerlendirmesi ve hesabının makul süre sonundaki tarihe göre yapılması gerekir. Somut olayda 09.08.2002 tarihinde sözleşmenin feshi konusunda taraf iradeleri birleştiğine göre, bu tarihe yeni sözleşme yapılması için gereken makul süre eklendiğinde, değerlendirmenin 2003 yılındaki imar durumuna ve şartlara göre yapılması gerektiği sonucuna varılmaktadır....

              Herne kadar sözleşmenin feshi tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğurur ise de, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf rızaları fesihte birleşmediği sürece, ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır. Bu itibarla, feshin tek taraflı olarak gerçekleştiğine ilişkin kabul doğru olmamıştır. Öte yandan, sözleşmenin feshi (dönme) ile sözleşmenin ifası anlamına gelen eksik, ayıplı işler bedeli ve gecikme tazminatı gibi olumlu zarar kapsamında kalan talepler birbiriyle çelişkili olduğundan, birlikte istenemezler. Başka bir anlatımla, ya sözleşmenin feshi yada müsbet zarar (ifa) istenebilir....

                A.Ş'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tatil hakkını kullanamadığı, 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat ve manevi tazminat istemi ile eldeki bu davayı açmıştır....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi ve tazminat istemleriyle açılmış, mahkemece davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tazminat isteminin davalı ... yönünden kısmen kabulüne, ayrıca dava konusu olmadığı halde 4.987,50 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, sözleşmenin feshi ve tazminat istemleriyle açılmıştır....

                    Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 28.988,00 Tl'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eczacı, davalı kurumla aralarındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, ancak bu fesih işleminin açtığı dava sonucunda feshin haksız olduğu tespit edilerek iptal edildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ileri sürerek, sözleşmenin yeniden işlerlik kazandığı tarihe kadar geçen sürede uğradığı kazanç mahrumiyeti, manevi tazminatın tahsili istemi ile eldeki bu davayı açmıştır. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/250 Esas, 2008/374 sayılı dosyasında sözleşmenin feshine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu