WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın öncülüğünde pazarlanan devre mülklerden birisinin diğer davalıdan satın aldığını ancak davalıların teslim ve devir yükümlüğünü yerine getirmediğini belirterek, ödediği bedel, ceza-i şart kullanım bedeli munzam zarar toplamı 100.000 YTL'den şimdilik 7000 YTL'nin sözleşme tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden döndüğünü talepleri olan ceza-i şart ve kullanım bedelinin ancak sözleşmenin devamı halinde istenebilecek talep olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verdiği karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki devre mülk satışına ilişkin sözleşmeden dönüldüğü taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmenin feshi halinde BK 106-108 maddedisi gereğince davacı yaptığı ödemelerin istirdadını isteyebilir. Somut olayda davacının talepleri oranında dava dilekçesinin ikinci sayfasında belirtildiği üzere ödenen bedelin iadesi talebi de vardır....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; keşif tarihi itibariyle arsa üzerinde herhangi bir inşaat bulunmadığı, davacının gönderdiği ....04.2010 tarihli fesih ihtarı ile sözleşmeye göre inşaatın bitirilmesi gereken ....09.2010 tarihi arasında yaklaşık ... aylık bir zaman olsa da, bu süre içerisinde inşaatın bitirilmesinin mümkün olmadığı, bu bakımdan sözleşmenin feshi talebinin yerinde olduğu, kira kaybına yönelik talep müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmenin feshi nedeniyle bu kapsamdaki zararın istenemeyeceği ve bu sözleşme nedeniyle davacının manevi zarara uğramasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye dönük olarak feshine, kira kaybına yönelik istemin ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      itirazlarını karşılamak ve tazminat hesabı yapılmak üzere aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, ek raporlarla; taraf itirazlarının değerlendirilmesi sonucu kök raporlarındaki görüşlerinde değişiklik olmadığı, davacının ticari faaliyetinin davalı ile olan sözleşmeyle sınırlı olmadığı, sözleşmenin imza tarihinden feshine kadar geçen dönemde davacının ticari faaliyetleri içinde davalı payının % 32 olduğu, sözleşmenin 7 ay erken feshedilmesi nedeniyle davacının mahrum kaldığı karın 34.746,00TL olduğu bildirildiği, davanın bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi zararın tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşmenin tek satıcılık sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, davalının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, bu bağlamda davacının maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı ve miktarları konusunda toplandığı, tek satıcılık sözleşmesi, sağlayıcı ile tek satıcı arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen çerçeve niteliğinde ve sürekli...

        Davalı davacıya gönderdiği 10.06.2004 tarihli ihtarname ile 31.12.2004 tarihi itibariyle Yetkili Satıcılık Servis ve Bakım Hizmetleri Sözleşmeleri’ni feshettiğini bildirmiştir. Davacı vekili, davalının feshi ihbar sürelerine uymadan sözleşmeyi feshettiğini, sözleşme süresi içinde ve feshi ihbar süresi içinde kanunu ihlal ettiğini, bayiler arasında ayrıcalıklı işlemler yaptığı müvekkilinin rekabet etme şansını yok ettiğini, ciro kaybına uğradıklarını, araç satış kârından ve servis işçilik kârından mahrum kaldıklarını belirterek 4054 Sayılı Yasa’nın 58. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

          Bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 04/08/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ''..Sözleşmeye ve ticari teamüllere aykırı davranışlarını sebebi ile doğan ve stant bedeli 16.000,00-TL eksik ürünlerin bedeli olan 11.443,64-TL ve cari hesap alacağı olan 5.351,37-TL olmak üzere toplamda 32.795,01-TL tutarında alacaklı olduğu, -Davacı tarafın talep ettiği maddi ve 20.000,00-TL manevi zararlarının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, -Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, TBK'da düzenlenen komisyon sözleşmesinin bir görünümü olduğu ve yine TBK'nın ilgili hükümleri uyarınca niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu sözleşmeye TBK'nın vekalet sözleşmesine ilişkin hükümlerinin de uygulanabileceği, -TBK m.508 ve dava konusu sözleşmenin 16.maddesi uyarınca davalı tarafın, ürünlerin ve stantların davacı şirkete iadesi hususunda bildirim yükümlülüğü olduğu, -TBK m.58 uyarınca davacı taraf tüzel kişi olmasına rağmen manevi tazminat talebinde bulunabileceği ancak bu talebe dair yukarıda...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 26/01/2021 DOSYA NUMARASI: 2019/840 Esas - 2021/55 Karar DAVA: Tazminat KARAR TARİHİ: 29/09/2021 İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 09/12/2013 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlük tarihinin 27/12/2013 olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin süresinin 2 yıl olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya aylık KDV dahil 2.700-TL bedel ödeyeceğini ve buna karşılık Beykoz Belediyesi nikah salonunun fotoğraf ve video çekim hizmetlerini münhasıran yerine getireceğini, sözleşmeye göre işletmeciliğini Beykoz Belediyesi adına ...'ın yaptığı ... Mah. N:... D:...'de bulunan ......

              İNCELEME VE GEREKÇE : Asıl ve karşı dava ---- sözleşmesinin ----------- taraf yönünden haklı olduğu ve sözleşmenin feshi uyarınca tarafların birbirinden talep edebileceği tazminat ya da başkaca bir alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir. Asıl davada eksik harç ikmal edilmek suretiyle tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya üzerinde ve taraf şirketlerin ------ -----üzerinde ----aracılığı ile raporlar alındığı, raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır. Taraflar arasında ----sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin süresinin 3 yıl olarak yazıldığı, sözleşmenin 2....

                Her ne kadar mahkemece sözleşmede belirlenen bedelin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından muvazaa sebebi ile sözleşmenin iptaline karar verilmiş ise de, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen "gayrimenkul satış protokolü" ve "süre uzatım protokolü" başlıklı belgeler taraflarca kabul edildiğinden bedel konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Belirtilen nedenle, taraflar arasında ihtilafsız olan bedel hususunun muvazaa nedeni olarak kabul edilip sözleşmenin geçersiz sayılması yerinde değildir. Mahkemece dava, karşı dava ve birleşen davaların esasına girilerek tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Tarafların temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 550.00 YTL....

                  ın kaydının bulunduğu koleje getirilip götürülmesi amacı ile davalı firma ile taşıma sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmede belirtilen 4.436,00 TL'nin kredi kartından peşin olarak ödendiğini, öğrencinin söz konusu okuldan kaydının alınarak başka bir okula kaydının yapılması nedeniyle davalı firmadan para iadesi talep edildiğini ancak davalı firmanın bu talebi reddettiğini ileri sürerek dava konusu sözleşmenin feshi ile HMK'nın 107. maddesine göre yapılan ödemeden düşecek bedel hesaplanarak kalan bakiyenin faiziyle birlikte iadesini talep ve dava etmiş, 25/02/2015 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 4.436,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, görev itirazında bulunmuş ve sözleşme serbestisi kapsamında imzalanan sözleşmenin içeriği gereği para iadesi yapılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Maddesinde kişilik hakları zarar görenin uğradığı manevi zarara karşılık bir miktar paranın ödenmesini isteyebileceğinin düzenlendiği ancak bunun için borca aykırı davranışın alacaklının kişilik haklarını ihlal ederek manevi bir zarara yol açması gerektiği,somut olayda; sözleşmenin haksız surette erken fesih edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazminin talep edildiği, davacının sözleşmenin erken feshi sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ve onurunun zedelendiğini gösteren somut bir veri ve delil bulunmadığı manevi zarar talebinin ıspat edilemediği Anlaşıldığından manevi tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu