Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında düzenlenen ön sözleşmenin feshi nedeniyle 20.11.2015 tarihinde ödenen 550.000,00 TL'nin denkleştirici adalet kapsamında davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Davacılar, davalı ile aralarında ön sözleşme düzenlendiğini, ön sözleşmenin feshi nedeniyle 20.11.2015 tarihinde ödenen 550.000,00 TL'nin denkleştirici adalet kapsamında, alacak belirlendiğinde tamamlanmak üzere toplam alacağa alacağın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız fesih nedeni ile kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde özetle sözleşmenin 10. maddesi gereğince sözleşmeden taraflardan birisinin haksız nedenle dönmesi veya sözleşmenin feshine neden olması halinde dönen tarafın karşı tarafa 150.000 TL cezai şart bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının keşide ettiği 19.11.2007 günlü ihtarname ile sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini sözleşmenin feshedilmesinde kendisinin kusurunun bulunmadığını belirterek 150.000 TL cezai şart bedelinin tahsilini istemiştir....

      Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Davada, 26.07.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talebi yanına kira tazminatı da talep edilmiş, mahkemece, sözleşmenin geriye etkili feshi ve kira tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Somut olayda talep edilen kira mahrumiyeti, hukuki niteliği itibariyle, TBK 118. (BK md. 106/II) gereğince gecikme tazminatı olup, müspet (olumlu) zarardır ve sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde istenemez. O halde, davacıların geriye etkili fesih talebi kabul edildiği halde, kira (gecikme) tazminatının reddi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        ve denetime açık olmadığı, bilirkişi raporunda davacının iş sağlığı ve mevzuat açısından gerekli önlemleri almadığının sabit olduğu, ancak öncelikle sözleşme hükümlerine uygun hareket edilmesinin davalı tarafından verilecek bir süre ile davacıdan istenmesi gerektiğini, ancak böyle bir işlem yapılmadan sözleşmenin feshinin haksız olduğu belirtilerek değerlendirilme yapıldığı ve mahkeme kabulünün de bu yönde olduğu, davalı Kooperatif'in bir tüzel kişilik olması ve yöneticilerin yaptığı işlemler ile bağlı olması karşısında yöneticinin görevini kötüye kullanmasının 3.kişiler açısından hüküm ifade etmeyeceği, Kooperatif'in kendi iç ilişkisinde yöneticinin sorumluluğunun değerlendirilebileceği anlaşılmakla, istinaf sebeplerinin bu açıdan yerinde olmadığı, ancak davacının davasını sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı maddi zararın tazmini amacıyla açtığı, yargılama sonucunda mahkemece sözleşmeye göre cezai şart ve mahrum kalınan karın verildiği, davacının sözleşmenin feshinden dolayı uğrayacağı...

        Feshin haklı veya haksızlığı açısından değerlendirme yapıldığında ise sözleşmenin 12.2 maddesinde gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin bir ay önceden feshedilebir düzenlemesini içerdiği, sözleşmenin sona erme tarihi olan 05/03/2018 tarihinden 30 gün önce 22/01/2018 tarihinde fesih iradesinin karşı tarafa ulaştığında ve davacının da 26/01/2018 tarihinde cezai şart alacağını talep ederek feshi kabul ettiğinden fesih, sözleşmenin 12.2. Maddesi düzenlemesine uygun olarak yapıldığı kabul edildiğinde de fesih haklı bir fesih olarak kabul edilmiş ayrıca davacının edimini eksiksiz olarak ifa etmediği mahkeme kabul edildiğinden bu suretle de feshin haklı olduğu kabul edilmekle, davacının cezai şart alacağı yönünden, sözleşmenin feshi haklı ve geçerli olduğundan, cezai şart alacağının uygulanma olanağının bulunmadığı ve bu suretle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

          Sözleşmede kararlaştırılan 79.000 adet eşofman ile sözleşmenin 30. maddesi uyarınca yapımı istenilen %20 oranındaki fazla imalât aynı sözleşmenin konusudur. Yükleniciler %20 fazla eşofman imalâtını yapıp teslim etmemekle sözleşmeye aykırı davranmışlardır. Bu nedenle davacı Bakanlık tarafından sözleşmede kararlaştırılan iş karşılığı alınan 66.000,00 TL teminat ile %20 fazla iş karşılığı alınan 13.178,00 TL teminatın irad kaydedilmesine karar verilmiştir. Bu durumda irad kaydedilen teminatların tamamı yönünden hesaplanacak güncelleme nedeniyle alacak isteminin kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin tek olduğu, fazla imalâtın da sözleşmenin 30. maddesi uyarınca yükleniciden istendiği gözden kaçırılarak, 79.000 adet eşofmanın teslim edildiği gerekçesiyle sadece 13.178,00 TL ek teminat nedeniyle güncelleme alacağının tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre 15 gün önceden bildirim yapılarak feshin öngörüldüğü halde ihtar ve bildirim yapılmadan sözleşmenin davalı şirket tarafından 17.06.2015 tarihinde tek taraflı olarak feshedildiği, ücretlerin sözleşmede belirtilenden ücretlerinin eksik ödenmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle zararlarının oluştuğu, sözleşmenin iş sahibi tarafından istediği zaman feshedilebileceği konusundaki şartın geçersiz olduğunu ileri sürerek şimdilik 30.000,00 TL’nin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/733 Esas sayılı dosyasında açtıkları davada sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği, bu kararın kesinleştiği ve kesinleşen bu dosya içerisinde yapılan keşifte inşaat seviyesinin % ...,33 olduğu, bu nedenle yüklenicinin temerrüdünden dolayı sözleşmenin feshine karar verildiği, yapılan inşaatın ruhsatına ve projesine göre başladığı ve ilk hüküm öncesi yapılan keşifte inşaatın %32,... seviyesine geldiği, sözleşmenin feshi için açılan davada inşaatın durdurulmasına yönelik herhangi bir karar verilmediği, yüklenicinin inşaaata devam ettiği, ayrıca sözleşmenin feshi için açılan davada inşaatın imara aykırı ve kaçak olduğunun ileri sürülmediği, yine bilirkişilerin belirttiği şekilde inşaatın yapı ruhsatlı olup yeni Deprem Yönetmeliği kriterlerine tabi olarak projelendirildiği, ayrıca yapının denetim kuruluşunca denetlenerek yapıldığı, fesih sonrasında arsa sahibinin inşaata devam edebileceği şekilde yapılı olduğu, arsa sahibi için ekonomik değer...

                Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri Av. ... ile Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                  Bu durumda davacı tarafın davası sözleşmenin feshi istemini de içerdiğinden, tarafların delilleri toplanarak iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalıların sözleşmenin feshi ve tapu iptal tescil istemlerine karşı çıkma nedenleri üzerinde de durularak, karşı çıkmaların iyiniyet kurallarıyla bağdaşıp bağdaşmadığı de-ğerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu