Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki taraf vekili istenmiş ve temyiz dilekçelerin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmesinin feshi, yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılıp birleşen dava sözleşmenin aynen ifası, yapı ruhsatı alınması için yetki verilmesi, tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatı ve dairelerin zamanında satılamaması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay bozmasından sonra, sözleşmenin feshine ilişkin asıl davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilip yargılamanın yürütülmesi nedeniyle birleşen dava, asıl dava haline gelmiştir....

    Borçlar Kanunu'nun 106/II. maddesi gereğince, yüklenici davalı, teslimini yüklendiği 6 adet daireyi teslimi gereken 22.04.2006 tarihinde teslim etmediğinden temlik alacaklısı davacılar gecikme nedeniyle yükleniciden maddi tazminatın tahsilini isteyebilirler. Davada da 22.04.2006 tarihi ilâ teslimin gerçekleştiği 25.01.2010 tarihi arasındaki 1338 günlük gecikme süresi için hükmü yukarıda açıklanan 22.12.2000 tarihli sözleşmenin 17. madesi gereğince, gecikme tazminatının tahsili istenmiştir. Mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 17. maddesi hükmünün “ifaya ekli ceza” niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de; mahkemenin bu yöndeki kabulü, sözleşmenin 17. maddesinin kapsamına aykırı bulunmaktadır. İfaya ekli ceza, Borçlar Kanunu'nun 158/II. maddesi hükmünde düzenlenmiş olup; sözleşmenin saptanan zaman veya yerde yerine getirilmemesi durumunda ödenmek üzere yanlarca kararlaştırılan cezadır....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde, gecikilen her bir gün için 400,00 TL gecikme cezasının işverene ödeneceği, bu sürenin 10 günü geçmesi halinde, işverenin gecikme cezası alıp, işi devam ettirmekte veya sözleşmeyi fesihle işi başkasına yaptırmakta serbest olacağı hükmüne yer verilmiştir. Burada kararlaştırılan 10 günlük süre, sözleşmenin feshedilemeyeceği döneme ilişkin olup, iş sahibi ancak 10 günlük süreden sonra sözleşmeyi feshedebilir. Kararlaştırılan ceza ise Borçlar Kanunu 158/II. maddesi uyarınca ifaya ekli ceza niteliğinde olup, sözleşmenin feshi halinde istenemez....

        İstenebilecek gecikme tazminatı ise gecikme sebebiyle arsa sahibinin uğradığı tüm zararlar olup uygulamada asgari olarak gecikilen her ay için mahrum kalınan rayiç kira geliri karşılığı bir miktar para olarak kabul edilmektedir. Sözleşmede gecikme tazminatı belirlenmemiş olsa dahi en az aylık rayiç kira seviyesinde gecikme tazminatının istenmesi mümkündür (BK'nın m. 96.) Sözleşmeye konulan maktu gecikme tazminatının amaçlarından birisi de (genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen) tazminat tehdidiyle yüklenicinin edimini süresinde ifaya zorlamaktır. Gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine göre belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından sözedilemez....

          Hukuk Dairesinin 24.10.2018 tarihli ve 2018/1285 E., 2018/4043 K. sayılı kararı ile; “…Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin feshi, cezai şart ve dairenin sözleşmeye uygun nitelikte yapılmaması nedeniyle tazminat, yüklenici tarafından açılan birleşen dava fazladan yapılan asansör bedeli, 1 adet daire bedeli ve 11 dairenin kira bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, 9.067,40 TL gecikme tazminatı alacağının tahsiline, asıl davada fazlaya ilişkin istem ile birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir. ... Noterliği'nin 13 Temmuz 2007 gün ... yevmye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ... ili ... ilçesi ......

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, davalı yüklenici ...'...

              Sözleşmenin geriye etkili feshinin şartlarının oluşması halinde, sözleşmenin tasfiyesi gerekeceğinden ve bu çerçevede aksine hüküm bulunmadığı takdirde kararlaştırılan cezanın ödenmesine karar verilemeyecek ise de 6098 Sayılı TBK'nın 179/2.maddesinde hüküm altına alınan ve müspet zarar kapsamında olan ifaya ekli cezai şartın sözleşmede aksine hüküm bulunması halinde sözleşmenin geriye etkili feshi halinde de talep edilebileceği Yargıtay'ın Yerleşik İçtihatlarında da belirtilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geç teslim başlıklı 11. Maddesi karşısında, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, madde metninden, sözleşmenin feshi halinde de cezai şartın istenebileceğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Davacının sözleşmenin feshi talebi yoktur ve adi nitelikteki bu sözleşmenin davacı tüketici bakımından geçerli olduğu kabul edilmiştir. Davacı, süresinde teslim edilmeyen konut için sözleşmenin 6. maddesinin 2. paragrafında “İnşaatın sözleşme ile belirlenen sürede tamamlanıp ALICI’ya teslim edilmemesi halinde SATICI, taşınmazın fiili teslim tarihinde, gecikilen 2. aydan itibaren, gecikilen her tam ay başına ALICI tarafından o güne kadar yapılmış ödemeler toplamının % 0,5 (binde beşi) tutarında cezai şart bedeli ödeyecektir.” şeklinde yer alan düzenleme ile cezai şart talep etmektedir. Davacıların davalı hakkında açtığı ... 8....

                de aykırı olduğunu, sözleşme hükmünde tanımlanan cezanın, ifaya ekli gecikme cezası olduğunu, iş bu dava konusu olayda süresinde belirli işlerin yapılmaması için öngörülen gecikme cezası bir ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğundan sözleşme süresi veya verilen süre uzatımı sona erdikten sonra iş tamamlansa idi tamamlama tarihine değin geçen süre hesaplanarak uygulanabileceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davacı yanca fesih edilmiş olmakla idarenin her halükarda müvekkillerinden ifaya ekli gecikme cezası talep ve müvekkilleri alacaklarından mahsup hakkı bulunmamakta olduğunu, sözleşmenin feshi halinde iş sahibinin ancak menfi zarar kapsamında tazminat isteminde bulunabileceğini, sözleşmede aksi kararlaştırılmış olsa dahi(ki taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir hüküm mevcut olmadığını) bu halde ancak ve ancak sadece sözleşmenin fesih edilemeyeceğini, ihbar/önel süresince gecikme cezası tahakkuk ettirilip kesilebileceğini, sözleşmenin 43.1 madde hükmü gereğince, işverenin...

                  Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/1140 Esas 2019/1382 Karar sayılı dosyası ile arabuluculuk sözleşmesinin icra edilebilirliği sağlanmış olduğunu, Yargıtay’a göre yüklenici inşaatı %90 oranında tamamlamışsa, sözleşmenin ileri etkili olacak şekilde feshi mümkün olacağını, inşaatın %90 seviyesine gelememiş ise geriye etkili olacak şekilde sözleşmenin feshi bir diğer ifadeyle sözleşmeden dönme mümkün olabileceğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Bursa 17....

                    UYAP Entegrasyonu