. 19/1 aykırı olarak sözleşmenin konusunu Güneş Enerji Santrali Devri olarak nitelendirerek işbu davayı açtığı, ve sürekli olarak Güneş Enerji Santrali devri ifadelerini kullandığı, bu hukuki niteleme davacının ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece sözleşmenin devri ve alacağın temliki müesseselerinin karıştırıldığını, dava konusu olayda sözleşmenin devri yasaklanmış olup, alacağın temlikine engel bir hüküm bulunmadığını, 14/06/2013 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile dava dışı eski bayi ...'in davacı şirkete, davalılardan talep edilecek tazminat da dahil olmak üzere, tüm alacaklarını devrettiğini, ...'...
Hisse Devrine ilişkin özel hükümler" başlıklı sözleşme iki sayfadan ibaret olduğunu sözleşmenin ilk sayfasında müvekkilinin imzasının bulunmadığını, işbu sözleşmenin ilk sayfasında yazılı olan hususları kabul etmediklerini, sözleşmenin ilk sayfasında yazılı olduğu şekilde bir anlaşma (sözlü yada yazılı) yapılmadığını, davacı tarafından davaya dayanak gösterilen 20.01.2019 tarihli sözleşmedeki cezai-şart hükmü geçerli olmadığını, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, belirterek, davadaki alacak talebinin hangi alacağa ilişkin olduğunun (hisse devri alacağı, cezai şart alacağı, yada her iki alacak) belli olmadığı, bu nedenle öncelikle davacının taleplerini ayrıştırması ve miktarlarını bildirmesi için davacı tarafa süre ve görev verilmesini, davaya dayanak 20.01.2019 tarihli pay devri sözleşmesinde müvekkiline atfedilen imzaya itiraz ettiklerini sözleşmede altındaki imza müvekkiline ait olmadığını, davaya dayanak 20.01.2019 tarihli pay devri sözleşmesinin...
Bu nedenle davalı şirketin ortakları arasındaki pay devri de sözleşmenin 16. (XVI.) maddesine göre fesih nedenidir. Davacı tarafın onayını almadan davalı şirketin ortakları arasındaki pay devri nedeniyle davacı tarafça sözleşme feshedildiğinden, davacı şirket fesihte haklıdır. Yapılan pay devrinin daha sonra eski hale döndürülmüş olması sözleşmenin feshini ve davacının haklılığını etkilemez. Hakemlerce bu devrin ve sözleşmenin 15.8. maddesi yanlış değerlendirilerek davacı şirketin fesihte kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır. 3-Hakem Heyeti adli mercilerin üzerinde yetkili bir mercii olmadıkları gerekçesiyle itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı istemleri bakımından karar verme yetkilerinin olmadığını belirterek, açılan davayı alacak olarak değerlendirmişler, bu şekilde karar oluşturmuşlardır....
Sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşma da, sözleşmenin devri hükümlerine tabidir. Sözleşmenin devrinin geçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır. Distribütörlük sözleşmesinin borcun iç ve dış üstlenilmesi doğrultusunda devri ileri sürülmüşse de davacı hukuki tavsif hususunda yanılmıştır. Zira borcun iç ve dış üstlenilmesi, münferit bir borcu konu alır, örneği cari bir sözleşme gereği taraflardan birinin diğer tarafa mal/hizmet vermesi nedeniyle karşı taraf pasifinde oluşan artışın, yani “borcun” iç yahut dış üstlenilmesinden bahsedilebilir; yoksa sözleşme nedeniyle (mevcut ve muhtemel) tüm hak ve borçların üstlenilmesinden değil; sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve borçların devri ise ancak 6098 sayılı Yasanın 205 inci maddesi doğrultusunda sözleşmenin devri marifetiyle gerçekleşebilir....
İle imzalanan 01.07. 2010 tarihli sözleşmenin 28.1 maddesinde "Bayi işbu sözleşmeyi veya sözleşmeden doğan hak ve alacaklarını kısmen veya tamamen doğrudan veya dolaylı olarak, önceden TTNET' in yazılı onayını almadan, hiçbir suretle üçüncü kişilere devredemez" şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşme hükümleri uyarınca, alacağın devrinin yasaklandığı, buna göre devir yasağı nedeniyle davalılara karşı temlikin ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle kurulan hüküm isabetli olup, davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı vekili, sözleşmelerde yasaklanan hususun alacağın temliki değil, sözleşmenin devri olduğunu ileri sürmüştür. TBK'nın 205. maddesi uyarınca sözleşmenin devri; devreden, devralan ve sözleşmede kalan tarafından imzalanması gereken üçlü bir sözleşme ilişkisi olup önceden sözleşmenin devrinin yasaklanmasında pratik bir yarar da yoktur....
Dava açılırken davacının dava değerini belirlemesi mümkün olmadığından belirsiz alacak davası açılması mümkündür.Yargılamanın devamı sırasında davacı ...'nin vefat etmesi nedeniyle mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir....
Şekil olarak bedeli tam ödenmiş çıplak payın devri, payın devredildiğini içeren yazılı bir temlik beyanının devralana verilmesi ile söz konusu olur. Anonim ortaklık payı bünyesinde çeşitli alacak hakları bulundurmaktadır. İşbu alacak haklarının devredilmesi eğer pay senede bağlanmamışsa, ancak Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen alacağın temliki vasıtasıyla gerçekleşebilir. Alacağın temliki de yazılı şekilde yapılır. Bedeli hiç ödenmemiş veya kısmen ödenmiş çıplak payın devrinin hukuki niteliği bedelinin tamamı ödenmiş çıplak payın devrinden faklıdır. Zira, bedelinin tamamı ödenmiş pay tali yükümleri bir yana bırakacak olursak, pay sahibi açısından herhangi bir malvarlıksal borç içermediğinden sahip olduğu alacak hakkı niteliğindeki haklarından ötürü devri alacağın temliki hükümlerine göre gerçekleşecektir. Oysa, bedeli tam olarak ödenmemiş pay için aynı şeyi söylemek mümkün değildir....
Davalı tarafça her ne kadar sözleşmeye itiraz edilmiş ise de; sözleşmenin son sayfasındaki imza davalıya ait olduğu gibi sözleşme hükümleri de taraflarca yerine getirilmiş olup, sözleşme karşılıklı olarak aynen ifa edildiğinden davalı savunmasına itibar edilmemiş, sözleşmenin geçerli olduğu sonucuna varılmakla, ... tarihli sözleşmenin ... maddesinde belirtilen ...-TL alacağın sözleşmeye göre muacceliyet tarihi olan ... den takip tarihi olan ...'e kadar işlemiş olan ...-TL faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerektiği sonucuna varılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının Antalya ... icra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yönelik itirazının kısmen iptaline takibin ...-TL asıl alacak, ...-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ...-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, haksız itiraz edilen ......
Yerseli arasında imzalandığı, sözleşme nedeniyle verilecek taşınmazın hisse tapusunun 23.07.2015 tarihinde sözleşmenin tarafı olan davacı ... Yerseli'nin duruşmada yer alan beyanına göre bilgi ve muvafakati dahilinde davacının eşi Meryem Yerseli adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu husus tarafların da kabulünde olup, ihtilafsızdır. 6098 sayılı TBK.nun 205.maddesinde sözleşmenin devri hususu düzenlenmiş olup, 2.fıkrada sözleşmeyi devralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayanan veya sonradan onaylanan anlaşmanın da sözleşmenin devri hükümlerine tabi olduğu, 3.fıkrasında ise sözleşmenin devrinin geçerliliğinin devredilen sözleşmenin şekline bağlı olduğu gösterilmiştir....