"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.02.2008 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava davacısı ise 05.03.2008 tarihli dilekçe ile muvaazaya dayalı sözleşmenin iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davaların kabulüne dair verilen 07.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (birleşen dava davalısı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bakım alacaklısı mirasçısı davalı, davacının bakım borcunu yerine getirmediğini, sözleşmenin kendisinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı düzenlendiğini, davanın reddini savunmuştur....
Asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacının dayandığı 1.8.1995 tarih 36710 sayılı satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun olarak düzenlenmiş olup, şekil bakımından geçerlilik şartlarını taşımaktadır....
Kaldı ki davalı, aynı zamanda yüklenici de olduğundan, Borçlar Kanununun 162. ve 163.maddeleri gereğince yazılı yapılmak koşuluyla davacıya temlik işleminde de bulunabilir. Davacının dayandığı ortaklık sözleşmesinde belirtilen blok ve daire numaraları ile tescilini istediği dairenin blok ve daire numaraları birbirine uymadığından her ne kadar bu sözleşmenin ifa olanağı olmasa da; davalı ceza evinden gönderdiği cevap dilekçesinde davacının dairesinde oturduğunu kabul ettiğinden davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin işin bedeline ilişkin 7.maddesinde “maliyetler Bayındırlık ve İskân Müdürlüğünün belirlediği fiyatlardan %25 daha düşük olacaktır” hükmü bulunduğundan, temlik işlemine konu işin bedelinin bu hüküm uyarınca belirlenmesi gerekir. Dosya içerisindeki inşaat bilirkişisi raporunda bu fiyat 51.165,00 TL olarak saptanmıştır....
Davalı, İdare Mahkemesi kararının satışı geçersiz kılmadığını, davacının tapunun iptali yerine tazminat isteminde bulunabileceğini, taşınmazın değerinin kendisine ödenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın davacı adına tesciline, davalının ödediği bedel konusunda da hukuki haklarının saklı bulunduğuna karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, satış işlemine dayanak olan belediye encümen kararı hükmen iptal edildiğinden tapunun iptali ile tescil istemine ilişkindir. Sözleşmenin taraflarından her biri bir edimle yükümlü bulunduğu takdirde, karşılıklı edimleri içerir bir sözleşmeden sözedilir. Bu tür sözleşmelerde tarafların her biri borç ile yükümlendiğinden her iki taraf da edimini yerine getirmelidir. Sözleşme, yasa ve işin içeriğine göre taraflardan birinin daha önce ifada bulunması gerekmiyorsa, her iki taraf da aynı zamanda ve karşılıklı olarak borçlarını yerine getirmekle yükümlüdür....
Mahkemece asıl dava reddedilmiş, karşı davanın kabulüne, sözleşmenin iptali ile sözleşme sebebiyle tapu kaydında yapılan belirtmenin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı temyiz etmiştir. 1- Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 3.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Hükmü, davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....
Somut olayda davacı ile davalı arasında 22.07.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, aynı gün banka havalesi ise davacıya 75.000 TL gönderildiği ve sözleşmeye konu taşınmazın 4/5 hissesinin 25.07.2013 tarihinde davalıya tapuda temlik edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirlenen ilke çerçevesinde somut olay nazara alındığında davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı aşikardır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından davacıya gönderilen bedelin iadesi şartı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile tapu iptali tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/06/2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmazsa tazminat, bu da mümkün olmazsa geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, mümkün olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, ve birleşen dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,18.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....