- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan Mihalgazi Kaymakamlığı Sağlık Müdürlüğü Ek Hizmet binasında kullanılmak üzere kalorifer kazanı aldığını, kazanın TSE belgesi olmadığı için ayıplı olduğunu, müvekkilinin ısrarına rağmen kazanın TSE belgeli başka bir kazanla değiştirilmediğini, müvekkilinin sözleşmenin geçerliliğine olan güvenin boşa çıkmasından dolayı uğramış olduğu menfi zararların da (sözleşmenin yapılması için yapılan masraflar, montaj, yeni kazan alımından dolayı fark ödemesi, sökme giderleri vs.) bulunduğunu ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin hile nedeniyle feshine, ödenen 1.900.00 YTL semenin ve 250.00 YTL menfi zararın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit-İtirazın İptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)| KARAR TARİHİ : 22/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021 Asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından davalı taraf aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemli asıl ve itirazın iptali istemli birleşen davada Dairemizce verilen karar asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi sonunda verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili; Müvekkili ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/128 Esas KARAR NO : 2021/537 DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ : 22/02/2021 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyetleri kapsamında ... adresini bir süreliğine kiraladığını, kiralanan alanda su kullanımı amacıyla davacı tarafa başvuruda bulunulduğunu, bu kapsamda ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tapu iptali, tescil, tazminat ve menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.04.2014 gün ve 2013/8502 Esas, 2014/3197 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı ... ile asıl ve birleşen davada davacı ... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğunu, yüklenicinin edimini zamanında yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine, davalı şirket adına olan tapunun iptali ile davacılar adına tesciline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hukuki yarar dava şartı bakımından reddedilmesi gerektiğini, işbu davanın taraflarının tarafı bulunduğu bir icra takibinin mevcut olmadığını, davacının menfi tespit talep etmekte korunmaya değer güncel bir hukuksal yararının bulunmadığını, sözleşmenin 22. maddesinde gecikme cezası olarak vakfedilen hususun teslimin zamanında gecikmeye bağlanan ve ifaya eklenen cezai şart olduğunu, sözleşmenin 14....
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmişlerdir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Müspet zarar, sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı, menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından kaynaklanan zararı ifade etmektedir. (HGK’nun 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 2010/427 K.). Yani, müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durum ile eylemli durum arasındaki farktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, borçlu olmadığının tespiti, icra takibinin iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, ancak inkar tazminatına yönelik talebin reddine dair verilen 28.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 12.04.2005 günlü ipoteğe dayalı menfi tespit, ipoteğin kaldırılması, icra takibinin iptali ve inkar tazminatı ödetilmesi istemlerine ilişkindir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....
Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....