ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/321 Esas KARAR NO : 2021/570 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/11/2020 KARAR TARİHİ : 24/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu -----. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2006 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hile nedenine dayalı menfi tespit, istirdat ve senet iptali istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle istem reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....
Tüketici Mahkemesi'nin 2021/254 Esas 2021/1197 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, ilamın konusunun mahkememizin dava dışı davalısı borçlu ile takip alacaklısı arasında geçersizliği tespit edilen gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak ödenen 10.875,00TL tapu masrafının ve 300,00TL menfi zararın davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verildiği, dolayısıyla takip dayanağı ilam geçersiz sözleşme ilişkisinin çözülmesi çerçevesinde davalı nezdinde davacının yaptığı tapu masrafının ve menfi zararın kendisine ödenmesine ilişkindir. Bu yönüyle mevcut ilam eda hükmüdür. Şikayet davacının tarafından bu hali ile menfi tespit olduğu ileri sürülmüş ise de karardaki tespit hükmü eda hükmünün öncülü niteliğinde olup davanın ve verilen hükmün menfi tespit hükmü olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu nedenlerle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava devre tatil sözleşmesinin iptali senetlerin iadesi ve menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tüketici ile davalı arasında 10/11/2018 Tarihli "Ihlara Termal Tatil Köyü Tatil ve Sağlık Kulubü Üyelik Sözleşmesi" adıyla davalının işletmesinde bulunan Ihlara Termal Otel isimli tesiste on yıl süreli belirli dönemde konaklamaya ilişkin 7.500,00 TL bedelli devre tatil sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme bedelinin tahsili amacıyla davalı tarafça davacı aleyhine Aksaray İcra Dairesinin 2019/10274 E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça eldeki davayla da tesisten yararlanmasının bulunmadığı ve tamamlanmadığı gerekçeleriyle sözleşmenin iptali ve borçlu olmadığının tespiti talepli eldeki dava ikame edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/53 Esas KARAR NO : 2022/555 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/01/2021 KARAR TARİHİ : 23/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı yanın üstlendiği edimin karşılığı olarak verilen ----edilerek ---- tarihinde ---- ibraz edilerek tahsil edildiğini, davalı tarafın hiçbir şekilde edimini yerine getirmediğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerinince haksız kazanç elde ettiğini, belirtilen ----- numaralı, ----tarihli ---- iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haksız tahsil edilen --- bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı şirket ile harici araç satış sözleşmesi yapıldığını, araç bedeli olarak 3 adet 40.000’er TL bedelli çek ve 30.000 TL bedelli bononun davalıya verildiğini, ancak davalının araç üzerindeki mahrumiyetleri kaldırmadığını, sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, davalının bonoyu iade ettiğini ancak çekleri iade etmediğini belirterek, çeklerin iptali ile davacıya iadesi ve davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ise davaya konu iki çek karşılığı 80.000 TL ödeme yapıldığını belirterek, bunlar yönünden talebini istirdata dönüştürmüştür....
Alacaklı şirket, borçlu hakkında 30.06.2012 keşide tarihli 25.000 TL’lik çeke ve 06.04.2011 tarihli bayilik sözleşmesine dayanarak 26.06.2015 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, çekte borçlunun keşideci, alacaklının lehtar konumunda olduğu, 06.04.2011 tarihli bayilik sözleşmesinin taraflarının, takip tarafları ile aynı bulunduğu, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürede 16.07.2015 tarihinde diğer itirazlarının yanında takibe konu çekin teminat çeki olup bedelsiz olduğu ve bu konuda menfi tespit davası açtığını beyan ederek icra mahkemesinde takibin ve ödeme emrinin iptali talebinde bulunduğu görülmektedir....
numaralı 07/02/2023 tarihli 885.000,00 TL bedelli ve ... numaralı 27/02/2023 tarihli 177.000,00 TL bedelli faturalardan kaynaklı olmak üzere toplamda 1.416.000 TL alacaklı olduğundan bahisle ihtarname gönderdiğini, davacı şirket tarafından davalı ile yapılan iş makinesi kira sözleşmesi ile davacı tarafça ekskavatör ve kırıcı kiralandığını, bu sözleşmenin gereği bütün ödemeler davacı tarafça yapıldığını, bu sözleşmenin uzatılmayacağı davalı tarafa bildirildiğini, sözleşmenin kendiliğinden uzayacağına dair herhangi bir ibare sözleşmede bulunmadığını, sözleşmeyi uzatma kasıtlarının olmadığı halde davacı tarafça dava konusu faturalar gönderildiğini, davalı şirkete ait faturalardan kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davalının haksız olarak talep etmiş olduğu 1.416.000 TL'ye ilişkin menfi tespit taleplerinin kabülü ile davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şahıs konumunda bulunması sebebiyle müvekkilinin dinlenmesinin hukuken mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, menfi tespit davasıdır. Alacak davası niteliğinde olmadığından arabuluculuk dava şartına tabi olmadığından dava şartlarının tamam olduğu kabul edilerek ön inceleme yapılmış, taraflar sulh olmadığından tahkikata başlanmıştır. İİK nun 72. Maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasında davacı takip borçlusu davalılardan...takip alacaklısıdır. Diğer davalılar ...ve ... ise senet lehtarıdır....
Mahkememizin yetkisine itiraz açısından Sözleşmenin 13.maddesinde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu akdedilmekle, mahkememizin yetkisine yapılan itiraz yerinde görülmemiştir. Davalı taraf kambiyo senedi alacağına ilişkin yapılan icra takibinde zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; borçlunun açtığı İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava tarihi 02.11.2016 olup, dava konusu senetlerden ilk vade tarihinin 31.10.2016'dır. Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı bu davaya katılmış ve alacak iddiasını ileri sürmüş ise, borçlunun açtığı menfi tespit davası da zamanaşımını keser. Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar zamanaşımı işlemez. Buna göre menfi tespit davasının henüz kesinleşmediği ve ayrıca Davalı şirket hakkında verilen ticari iktisadi bütünlük kararı gereği 5411 S.K.'nun 134. Maddesi gereği davalı tarafın zaman aşımı itirazı da yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 12....