"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 1....
Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 7. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 4....
İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen mahkeme dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, ıslah dilekçesiyle ödenen bedelin tahsilinin talep edildiği, ödenen bedelden davalıların müştereken ve müteselsil sorumlu oldukları anlaşıldığından, tapu iptali ve tescil yönündeki davanın reddine, terditli bedel iadesi ve tazminat talebinin kısmen kabulüyle, 109.000 TL sözleşme kapsamında ödenen bedelin, 10.000 TL'nin dava tarihinden, 110.000 TL'nin ıslah tarihi olan 31.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kira gelir kaybı, ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ve müspet zarar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesine dayalı bedel iadesi talebine ilişkin olup, mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; işlemin tüketici işlemi olduğu, talep bedel iadesine ilişkin olup taşınmazın aynına yönelik olmadığı ve tüketicinin kendi ikametgahında dava açabileceği benimsenmiş ise de; tapu devrinin yapıldığı eldeki dava ile emsal davalarda davanın kabulü ve sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bedel iadesine karar verilmesi ihtimalinde tapunun iadesinin temini kapsamında iptali ve tescili zorunlu olduğundan; huzurdaki davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığının ileri sürülemeyeceği, kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olan tapunun iptali ve tescili kararının taşınmazın bulunduğu yargılama sahası dışındaki mahkeme tarafından verilmesinin mümkün olmadığı,dolayısıyla 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer...
e satıldığı, bu kişinin kullanımındayken, motorunun değiştirildiği ve yeni motor numarası verildiği, aracı bu kişiden dava dışı ... isimli kişiye satıldığı, ...'ın da davacıya sattığı, davacı ile aracın satıcısı olan dava dışı ... arasında yapılan satış sözleşmesinde aracın 82.235,00.-TL bedel ile 18/04/2014 tarihinde davacı tarafından satın alındığı anlaşılmıştır. Davacının iddiası dava konusu otomobilin satın alınmazdan evvelki motor değişimi işleminin kendisi tarafından bilinmeden, satıcı tarafından bu hususta kendisine yeterli bilgi verilmeden satın alınmış olduğu iddiası olup iddia ve davasını aracı satın almış olduğu dava dışı kendi akitine dahi yöneltmeksizin sadece servis/tamir hizmeti veren ve davacıya otomobili satmayan davalıya karşı sözleşmenin iptali ve bedel iadesi talebiyle davasını yöneltmesi yerinde değildir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Tazminat R.. G.. ile N.. T.. aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının kabulüne dair Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.06.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tarafların mirasbırakanı adına kayıtlı olduğunu, davacının ... yılında davalının bu taşınmazdaki miras payını 10.000 TL'ye satın aldığını, taşınmazın imar uygulamasıyla ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel numarasını aldığını açıklayarak davalının bu taşınmazlardaki paylarının iptali ile vekil edeni adına tesciline; bu mümkün olmadığı takdirde davalıya düşen payın bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, 27.09.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyle davalı şirketin işlettiği yabancı dil kursuna kaydolduğunu, ücreti ... kartıyla ödediğini, ancak kendisine verilen kurs saatlerine ve verilecek hizmete ilişkin taahhütlerin yerine getirilmediğini, bu nedenle kursa devam edemediğini beyanla sözleşmenin iptali ile bedel iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava eğitim ücretinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı, sözleşme akdedilirken verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini iddia ederek kalan süreye ilişkin ücretin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre ücret iadesi talep edilemeyeceğini savunmuş, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri haksız şart kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ: Davalı vekili; kararı kabul etmediklerini, zira geçici 16.madde ile düzenlenen yapı kayıt belgesinin, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olduğunu, davacının tapuyu 2017 yılında aldığını, yapı kayıt belgesinin tarihinin ise 2018 olduğunu, bu şartlar altında davacı açısından ortada bir mağduriyet bulunmadığını, usul ve yasalara uygun ilerleyen süreç dolayısıyla yerel mahkemece yanlış bir tespitte bulunulduğundan müvekkili açısından büyük mağduriyete sebep olunduğunu, müvekkilinin gerekli başvuruları yapmış ve harçları ödemiş olup Kuşadası Belediye Başkanlığı'na da gerekli bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bunun dışında müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet yerel mahkemece sözleşmenin iptali ve bir kısım bedel iadesi yapılacak ise, birlikte ifa kuralı gereğince bedel ödendiğinde davaya konu tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesi gerektiğini, bunun...
Mahkemece; davacının bu taşınmazın satışının resmi senet ile yapılmama sonucunun sözleşmenin geçersizliğini başından beri bildiği, bu haliyle haricen sözleşmenin yapıldığı 23.07.2008 tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenen paranın iadesini talep etmesi gerekirken, bu süreye riayet etmediğinden, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada; taşınmaz satış sözleşmesi ile ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82.maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....