Böylece davacının maddi tazminat talebinin 15.772,93 TL üzerinden kabulüne, alacağa fesih tarihi olan 22.11.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir. Davacı ayrıca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şirket itibarının zedelendiğinden bahisle 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Kural olarak, malvarlığı zararları nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi, gerekse TMK'nın 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Somut olayda taraflar arasındaki kurulan sözleşme ilişkisinin davalı tarafından haksız feshinin davacı şirketin kişilik haklarına yönelik bir saldırı niteliğinde bulunmadığı gibi haksız fesih nedeniyle davacının itibar kaybına uğradığı ispat edilemediğinden davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haricen düzenlenmiş taşınmaz satış sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmış, ıslah dilekçesiyle ödenen bedelin iadesi, cezai şart alacağı ve taşınmaz için yapılan faydalı giderlere karşılık toplam 50.000,00 TL tazminat isteminde bulunulmuştur. Davalılar, dayanılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, iyiniyetli kayıt maliki olduklarını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiş, karar Dairemizin 09.03.2010 tarihli ilamıyla ve ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davanın reddine, bilirkişinin bulduğu 50.000,00 TL davacı alacağının taleple bağlı kalınarak davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi HÜKÜM : Kısmen kabul Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, müdahalenin önlenmesi ve maddi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
aralarındaki sözleşmenin iptali davası hakkında İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 469-40 sayılı hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, nisbi karar ve ilam harcına tabidir. Davalı vekili, hükmü temyiz etmiş, ancak temyiz dilekçesinden nisbi harç yerine maktu harç alındığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davalının müteahhit olduğunun anlaşılmasıyla, taraflar arasındaki 25 Mart 2013 tarihli sözleşmenin geçerli olduğunun kabulüyle birlikte, sözleşmenin “İş bu sözleşme gereği ödenen kapora anlaşmazlık halinde iade olmayacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat, karşı davacı sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 17.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı- karşı davacılar aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil olmazsa tazminat, ....07.2011 tarihli karşı dava ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen ....09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden tarafa yükletilmesine, ....05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu sözleşmenin ifa edilmemesi sonucu vaat alacaklısı alacağını kısmen veya tamamen elde edememiştir. Dolayısıyla sözleşmenin ademi ifası sebebiyle bir zarara uğradığı açıktır. Borçlar Kanununun 96. maddesindeki “alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiç bir kusurun isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur” hükmü uyarınca alacaklının bu zararının sözleşmenin borçlusu tarafından karşılanması gerekir. Yasada öngörülen bu tazminatın nedeni, borçlunun taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü genellikle bir akte dayanır. Onun için buna (akdi tazminat), borçlunun sorumluluğuna da (akdi sorumluluk) denilmektedir. Alacaklının Borçlar Kanununun 96. maddesi hükmüne dayanarak isteyebileceği zararı uygulama ve doktrinde kabul edildiği üzere müspet zararıdır. Müspet zarardan maksat, sözleşme ifa edilerek sonuçlansaydı alacaklının mal varlığının geleceği durum ile bugünkü durumu arasındaki farktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen tazminat ve itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ne vaat edildiğini, davalı tarafından taşınmazların tescilinin yaptırılmadığını ileri sürerek, ... kaydının iptali davalı ... A.Ş. adına tescilini veya 9.000 TL bedelin davalıdan alınmasını istemişlerdir. Birleştirilen davada davacı ... A.Ş. davalılar ... ve ...a yönelttiği davasında, davalı ... ile düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin iptali ile taşınmazlar ... kaydındaki sözleşme şerhinin terkinini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın ... iptal tescil yönünden kabulüne; birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı-davacı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil veya tazminat; birleştirilen dava sözleşmenin iptali ve şerhin terkini istemlerine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213....