başlangıcında turizm tesis alanı olarak tespit edilmiş ve tahsis edilmiş olması nedeniyle edimin ifasının başlangıçtan itibaren hukuken imkansız olduğunu, bu kapsamda tazmin sorumluluğunun bulunmadığını, 24 CE nolu bir bağımsız bölüm bulunmadığından zararın ancak ödeme yapılandan talep edilebileceğini, dava konusu konut dava dışı Kiriş şirketi tarafından inşa edileceğinden riskli yapı kararının alınmasında ve sözleşmenin sona ermesinde kusuru olmadığını, sözleşmeler muvazaalı olup ödeme belgesinin bulunmadığını, dava konusu sözleşmede belirlenen bedel yabancı para cinsinden olup denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketici tarafından açılan sözleşmenin iptali ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiş, Mahkemenin 01/11/2021 tarihli ek kararı ile, davalı tarafça süresinde istinaf harç ve masrafları yatırılmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. HMK'nın 344....
Geçersiz de olsa, devredilmeyin çalışılan bir ayni hak niteliğinde olmadığından; geçersiz taşınmaz satışlarında uygulamada kabul edilen taşınmaz iade edilmeden bedelin iadesi talebine ilişkin zamanaşımının işlemeyeceğine ilişkin içtıhat; burada uygulama alanı bulmaz. Burada eBK.m 125.(TBK.m.146) maddesindeki on yıllık genel zamanaşımı süresi geçerlidir. Davacı bedel iade isteğini sözleşmenin yapıldığı 1989 yılından itibaren on yıl içinde davayla talep etmediği, davalı da usulünce zamanaşımı def'ini ileri sürdüğünden; mahkemenin davanın kabulüyle güncellenmiş satış bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin hükmü isabetli olmamıştır. Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirdi. Açıkladığım nedenlerle, temyiz edilen hükmün bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 15.12.2015...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve 14 nolu hakedişte kesilen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Davacı taraflar arasında ....’de bulunan arsaya İl .... ......
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Eczacı olan davacı tarafından, ilaç ve tıbbi malzeme teminine ilişkin sözleşmesinin feshedilmesi sonrasında feshe dayanak olan adli sicil kaydının silinmesi sebebiyle sözleşmesinin yenilenmesi ve kapatılan ... ekranının açılması talebiyle yapılan 17/01/2018 tarihli başvurunun reddine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Davalı, bedeli iadesi için yasal şartların oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu telefonun ayıplı olması nedeniyle 2.6.2013 tarihli sözleşmenin feshine, davacının karar tarihine kadar ödediği 1.400 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü cep telefonu için ödediği bedelin iadesi talebi ile eldeki davayı açmış, davalı telefonda ayıp bulunmadığını ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshine ile karar tarihine kadar ödenen 1.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....
KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 10.000,00 TL ödeme yaptığını, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmazların 31.12.2012 tarihine kadar teslim edileceğinin vaad edildiğini, ancak taşınmazların bugüne kadar teslim edilmediğini, ... 3.Noterliğinin 31.01.2014 tarih ve 00349 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ihtara rağmen bedel iadesi yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen bedel olan 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında 02.08.2015 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşulu satışlardan olduğu, cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkını kullandıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra cayma bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; Satıcı mülkiyetindeki ... İli, ... İlçesi, ...... Mevkii, 1. pafta 978 Parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan ‘...........
aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, Sözleşmenin 5. maddesinin iptali istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....