Davalı vekili, davacının dayandığı satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bedel yönünden sözleşmenin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında yapılan 1976 tarihli sözleşmenin miras payının devri niteliğinde olduğu, sözleşmenin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ... ada .., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazlar kök mirasbırakan K. H.'den intikal etmiştir. Kök mirasbırakan K. H. hicri 1317 tarihinde ölmüş, onun mirasçısı olan davacının annesi S. ise 1997 yılında ölmüştür. Davacının dayandığı devir (satış senedi) 1976 yılında düzenlendiğine göre, senedin düzenlendiği tarihte annesi sağ olup davacının tapu kayıt maliki K. H.'in mirasçısı olma durumu henüz mevcut değildir....
KARAR Davacı, 27.09.2012 tarihinde akdedilen sözleşmeyle davalı şirketin işlettiği yabancı dil kursuna kaydolduğunu, ücreti ... kartıyla ödediğini, ancak kendisine verilen kurs saatlerine ve verilecek hizmete ilişkin taahhütlerin yerine getirilmediğini, bu nedenle kursa devam edemediğini beyanla sözleşmenin iptali ile bedel iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava eğitim ücretinin iadesi talebine ilişkin olup, davacı, sözleşme akdedilirken verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, hizmetin ayıplı olarak ifa edildiğini iddia ederek kalan süreye ilişkin ücretin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre ücret iadesi talep edilemeyeceğini savunmuş, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri haksız şart kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
BİLDİRİLEN İSTİNAF NEDENİ: Davalı vekili; kararı kabul etmediklerini, zira geçici 16.madde ile düzenlenen yapı kayıt belgesinin, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olduğunu, davacının tapuyu 2017 yılında aldığını, yapı kayıt belgesinin tarihinin ise 2018 olduğunu, bu şartlar altında davacı açısından ortada bir mağduriyet bulunmadığını, usul ve yasalara uygun ilerleyen süreç dolayısıyla yerel mahkemece yanlış bir tespitte bulunulduğundan müvekkili açısından büyük mağduriyete sebep olunduğunu, müvekkilinin gerekli başvuruları yapmış ve harçları ödemiş olup Kuşadası Belediye Başkanlığı'na da gerekli bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bunun dışında müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet yerel mahkemece sözleşmenin iptali ve bir kısım bedel iadesi yapılacak ise, birlikte ifa kuralı gereğince bedel ödendiğinde davaya konu tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesi gerektiğini, bunun...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2014 NUMARASI : 2013/45-2014/130 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı 28.01.2013 dilekçesinde; taraflar arasında 23.07.2008 tarihinde düzenlenen harici sözleşme ile davalıya ait 2 taşınmazı toplam 4000 TL'ye satın aldığını, davalının tapu devrini gerçekleştirmediğini, ödediği bedelin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile 4000 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; müvekkilinin delil olarak ibraz edilen satış sözleşmesini imzalamadığını, davacıdan taşınmaz satımı için bedel almadığını, sözkonusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Anılan Yasanın 781. maddesi gereğince de irtifak hakkının kurulması için yapılan sözleşmenin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2018 NUMARASI : 2018/59 ESAS, 2018/819 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Kuşadası Otel İşl. Tur. İnş. Tic....
Ticaret Mahkemesi'nin 2010/257 esas sayılı davada davacıların sözleşmenin feshedildiğini beyan ettikleri ancak feshin haklı sebebe dayanmadığı, taleplerin matbu evrak bedeli, blokeye ilişkin bedel, ceza bedeli ve 763.366,06 TL olarak belirtilen bedelin yüklenici tarafın sözleşme gereği taahhüdünü yerine getirmediği için aylık ceza uygulamasına ilişkin bedeller olduğu ve fesih haklı olmadığından talep edilebilecek bedeller olmadıkları; birleşen Ankara Asliye 9. Ticaret Mahkemesi'nin 2010/28 esas sayılı davada, sözleşmenin davalı idarece feshinin haklı olmadığı, bloke miktarlarının iadesi gerektiği, iadeye konu bedel, dosyaya sunulan belgeler ve kayıtlar kapsamında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundaki hesaplamada 1.081.571,28 TL olarak belirlenmiş ise de; işbu dosyadaki talep 933.132,39 TL olmakla bu miktar asıl alacağa itirazın yerinde olmadığı davanın kısmen kabulü ile; davalının Ankara 9....
Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin bedel karşılığı yapılmış olması, bu nitelikteki sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshinin mümkün olması dikkate alındığında, dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edildiği tarihte sözleşmenin feshedildiği açıktır. Davacı iş sahibi ödediği iş bedelini geri istemekte haklıdır. Ancak davalı yüklenici şirketin de %10 oranında dönme cezasını mahsup hakkı bulunduğuna göre, davacı tarafından ödenen bedelden sözleşmede kararlaştırılan iş bedelinin %10'u oranındaki dönme cezası mahsup edilerek kalan iş bedelinin davacı iş sahibine iadesine karar verilmesi gerekirken, bedel karşılığı olan sözleşmenin tek taraflı irade beyanıyla feshedilmiş olacağı gözden kaçırılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmişitir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat; birleşen davada ise, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2....
Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında, davacının sözleşme kapsamında edimini yerine getirdiği ve bu nedenle davalıdan sözleşmenin 4. maddesi uyarınca verdiği hizmet karşılığı tutarın ödenmesini talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tarihi olan 25.11.2013 tarihinden önceki bir dönemde davalı tarafça yapılan işlem nedeniyle...... ve bu nedenle davacıya dava konusu sözleşmenin akdedildiği tarihten önce gerçekleşen işlemler bakımından kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşme gereğince davacının davalı adına il sağlık müdürlüğü ile yazışma yapma yükümlülüğünü üstlenmediği, sözleşmenin 3. maddesi gereğince özel sağlık kuruluşunun bulunduğu ildeki sağlık müdürlüğü ile ilgili yazışmaların hizmet alıcısı ........