WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının sözleşmenin devamı sırasında sözleşmeye aykırı olarak işletmeyi devretmesi nedeniyle sözleşmenin ihlâline neden olduğu sabittir. Ancak mahkemece sözleşmenin davalı tarafından ihlâli sebebiyle davalı aleyhine cezaî şartta hükmederken 6102 sayılı TTK’nın 22. maddesinde cezaî şarttan indirim yapılmasının öngörülmediği, davalının tacir olduğu, sözleşme yaparken basiretli davranması gerektiği belirtilerek cezaî şart bedelinden indirim yapılmamış ise de, cezaî şart tacir borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak derecede ağır ve yüksek ise bu husus genel adap ve ahlâka aykırı sayılacağından, mahkemece cezaî şartın tamamen veya kısmen iptaline karar verilmesi mümkündür. 30....

    Sözleşmenin ifası amacıyla yüklenici davalıya yapılan temliklerin iadesi istemi, sözleşmenin geriye etkili feshi talebini de içerdiğinden ve buna yönelik davada, paydaşların oybirliğini gerektiren önemli tasarruflardan olduğundan, diğer paydaşların davacı tarafından açılan davaya onay vermeleri; vermemeleri halinde de davaya katılmaları zorunludur. O halde, diğer paydaşlar ...ve..., davalı yüklenici ile “kat karşılığı inşaat sözleşmesi” yapmış olmaları ve (16) parseldeki bağımsız bölümlerini, gerçekte satış sebebiyle değil, sözleşmenin ifası amacıyla davalı yükleniciye temlik etmiş iseler, onların davaya onaylarının alınması; olmadığı takdirde davaya dahil edilmeleri için mahkemece, davacıya uygun mehil verilmelidir. Bu hususun mahkemece araştırılmaması bozma nedeni olduğu halde; Dairemizce de, maddi hata sonucu bozma ilamında gösterilmemiş olduğundan, yerel mahkeme kararının bu sebeple de bozulması gerekmektedir....

      Noterliği 20.05.2019 keşide tarihli ve 11476 yevmiye numaralı noter ihtarnamesi ile, kiralanandaki ayıpların giderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının talebinin, yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince; ayıplar nedeniyle kira bedelinde indirim yapılması ve tazminat talebi olduğu halde; mahkemece davacının talebinin TBK 138. maddesi gereğince uyarlama talebi olduğu ve "kira sözleşmesinin uyarlanabilmesi için borçlunun kira borcunu henüz ifa etmemiş olması veya ifanın aşırı güçlüğü halini saklı tutarak ifa etmiş olması şartını aramaktadır ancak kira bedellerinin ifa edildiğinden uyarlama talep edilemeyeceği ayrıca "maddi tazminat yönünden davacı davasını somutlaştırma ilkesi ve delillerini sunmasının şartlarını yerine getirmediğinden" gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının talebinin açıkça TBK 307. maddesi kapsamında kira bedelinin ayıpla orantılı indirilmesi ve tazminat olduğu görülmektedir....

      in bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 251,09 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı B.. K..'den alınmasına 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kural olarak Devlet İhalesinde eser sözleşmesinin yapılması aşamasına kadar ortaya çıkan uyuşmazlıkların giderilmesi yeri İdari Yargı, sözleşmenin imzalanmasından sonra doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri ise Adli Yargıdır. Somut olayda sözleşmenin ifası aşamasında çıkan uyuşmazlığın Adli Yargı yerinde giderilmesi gerekirken, mahkemece yanılgıya düşülerek İdari Yargının görevine girdiğinden davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olamamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Davacının temyiz itirazlarının kabulüne temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalının itirazlarının dosya kapsamına sunulan deliller ve tarafların iddia ve savunmaları ile birlikte değerlendirilmesi için önceki elektrik mühendisi bilirkişi ile birlikte hukukçu bilirkişi .... eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, davalı tarafından indirim oranında değişiklik talep edilebileceği, bu değişikliğin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilebileceği, dolayısıyla, davalının İndirim oranına ilişkin değişiklik talebinin, davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle yapılan fesih bildiriminin sözleşmeye uygun olduğu, bu bakımdan sözleşmenin feshinden sonra, 2018/03 ve 2018/04 dönemlerine ilişkin davacının zarar taleplerin yerinde olmadığı, bununla birlikte sözleşmenin yukarıda anılan hükmü uyarınca, sözleşme değişikliği ve dolayısıyla indirim oranı ancak davacının kabulüyle mümkün olabileceğinden, davalının, böyle bir kabül olmadan %7...

            Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satışa konu taşınmazın eksik ve geç teslimi sebebiyle gerek eksik teslimden gerekse kira kaybı zararına ilişkin olarak açılan alacak davasıdır. Ne var ki mahkemece davalı şirketin geç teslimle ilgili bir yükümlülüğünün bulunmadığını, dava dışı ... tarafından imzalanan taahüdün davalı şirketi bağlamayacağı gerekçesiyle kira tazminatına ilşkin talep reddedilmiş ise de taraflar arasındaki ana sözleşmenin 6. maddesinde akdin ifası 2011/14654-21170 dolayısıyla doğacak her türlü zarardan ... 'in müteselsil kefil olarak sorumlu olacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamından ... 'in davalı şirket yetkilisi olduğu ve sözleşmeyi şirket kaşe ve namı altında imzaladığı görülmektedir. Yine 28.05.1998 tarihli ve teslimatın gecikirse aylık 4.000 DM kira tazminatı ödenmesine ilişkin ek sözleşme de şirket yetkilisi ......

              çokluğu ile onaylandığı, bu genel kurul kararının iptali için açılan davanın reddine dair verilen mahkeme kararının kesinleştiği, sözleşmenin ifası yönünde genel kurul kararından önce herhangi bir işlem yapılmadığı, ancak genel kurul kararından sonra 2006 yılında sözleşmenin ifası amacıyla işlemler yapıldığı, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan anılan aykırılığın, sözleşmenin yokluk ile malul olmasını değil, butlana dayalı olarak iptal edilebilir olması sonucunu doğuracağı, daha sonra genel kurulun bu sözleşmeye onay vermesi ile bu eksikliğin giderildiği, bu durumda bozma ilamında belirtilen yokluk durumunun dava konusu sözleşmede bulunmadığı, iptali kabil bir sakatlığın icazet yoluyla ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.04.2012 tarih ve 2011/4917-2012/2683 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır....

                oyçokluğu ile onaylandığı, bu genel kurul kararının iptali için açılan davanın reddine dair verilen mahkeme kararının kesinleştiği, sözleşmenin ifası yönünde genel kurul kararında önce herhangi bir işlem yapılmadığı, ancak genel kurul kararından sonra 2006 yılında sözleşmenin ifası amacıyla işlemler yapıldığı, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan Kooperatifler Kanunu 42/6. maddesindeki kanun emredici kaidesine aykırılığın, sözleşmenin yokluk ile malul olmasını değil, butlana dayalı olarak iptal edilebilir olması sonucunu doğuracağı, daha sonra genel kurulun bu sözleşmeye onay vermesi ile bu eksikliğin giderildiği, bu durumda bozma ilamında belirtilen yokluk durumunun dava konusu sözleşmede bulunmadığı, iptali kabil bir sakatlığın icazet yoluyla ortadan kaldırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

                  Ancak sadece süre oranlamasına göre indirim yapılması yeterli değildir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 40. maddesinde iş sözleşmesinin ilk iki yıl içerisinde belirlenen şartlara çalışanın uymadığı ileri sürülerek ve herhangi bir nedenle işverence feshedilmesi durumunda çalışanın başka bir projeden transferi nedeniyle uğrayacağı muhtemel zararlarına karşı yıllık net maaş üzerinden kazancının %70’ni tazminat olarak ödemeyi kabul ettiği,çalışanın istifası halinde tazminat hükmünün geçerli olmadığı belirtilmiştir.Davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği, bu nedenle davacının bu tazminata hak kazandığı anlaşılmakla hüküm altına alınması yerindedir....

                    UYAP Entegrasyonu