Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilere daire sattığını, bu dairelirin inşaat bedellerini de kooperatife ödemediğini, inşaattan kanazç elde ederek ve sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, mümkün olmaz ise sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince taşınmazın dava tarihindeki değerinin davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ilk derece mahkemesinin 01/12/2020 tarihli celsedeki beyanında; dahili davalı T3 bakımından davasından feragat ettiğini, T3'nin davasıyla ilgisinin olmadığını, dosyanın tamamlandığını, her ne kadar da davayı tapu iptal ve tescil olarak açmış ise de dava devam ederken gayrimenkul el değiştirildiğinden davanın sebepsiz zenginleşmeden dolayı alacak davası olarak devam ettiklerini, ıslah dilekçesi sunmak için süre talep ettiğini belirtmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada, Pamukova Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; talebin kira sözleşmesine dayanmayıp taşınmazın 3. kişilere kiraya verilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olduğu, kira dönemine ait herhangi bir talebi bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)4. Maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevleri sayılmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan davanın ... yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; “…Davacı tarafın iddiası, davalı kurumun kendilerinin hak edişlerinden hukuka aykırı olarak kesinti yapıldığı iddiasına dayanmaktadır. Bu iddianın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Yasanın 66. maddesine göre, sebepsiz zenginleşme nedeni ile zaman aşımı süresi bir yıldır. Dosyadaki belgelerden, davalı kurumun, davacı şirketin hak edişlerinden yapmış olduğu son kesintinin 28.02.2011 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dava ise belirtilen bir yıllık sürenin dolmasından sonra 29.02.2012 tarihinde açılmıştır....

      Sebepsiz zenginleşmede geri alma hakkının doğum anı; sebepsiz zenginleşme ve yoksullaşma olgularının gerçekleştiği andır. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Malvarlığı henüz zenginleşene verilmeden, davalının sebepsiz iktisabından ve bunun doğal sonucu olarak geri almaya ilişkin dava hakkından bahsedilemez. Dava hakkının doğmadığı hallerde ise zamanaşımının uygulanması düşünülemez. Bu bağlamda, sebepsiz zenginleşme olgusunun ve zamanaşımı def’i yönünden de iade borcunun muaccel olduğu anın dolayısıyla sebepsiz zenginleşme anının tespiti önemlidir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; davacı tarafından irtifak hakkı bedelinin tahsili için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/484 Esas sayılı dosyası ile dava dışı ... aleyhine kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan ... davası açılmış ve yargılama sırasında davacıya ait taşınmaz üzerinden geçen enerji nakil hattı için 2005 yılında ... tarafından ......

        Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; geçersiz sözleşmeden (sebepsiz zenginleşme) kaynaklanmakta olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ayrılmasını talep ettiklerini bunun yanında davacı yan her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerince tahsil talebinde bulunmuş ise de; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ayrılmasını talep ettiklerini bunun yanında davacı yan her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümlerince tahsil talebinde bulunmuş ise de; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Esas sayılı dosyasında haksız olarak icra takibi başlattığını, Dava dilekçesinde ise icra takibine konu miktarın davalı müvekkil şirket açısından sebepsiz zenginleşme teşkil ettiğini öne sürdüğünü, Huzurdaki davada sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmasına olanak olmadığını, sebepsiz zenginleşme haklı bir neden olmaksızın, herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmaksızın gerçekleşmesi gerektiğini, davacının davalı müvekkili şirketten herhangi bir alacağının olduğunu kabul etmemekle birlikte; alacak borç ilişkisinin sözleşmesel ilişkinden doğduğu durumlarda sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olamayacağını, bu nedenle takip dayanağı alacak iddiasının davalı müvekkil nezdinde sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği iddialarını kabul etmediklerin, açıklanan ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ilam vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını...

            Sebepsiz zenginleşme davasında ise; ispat yükü davalıda olup, davalı kambiyo senedi vasfını kaybetmiş çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini ispat edecektir. İspat vasıtası olarak da cevap dilekçesinde göstermiş olduğu delillere dayanacaktır." şeklinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı açılan davalarda davalı keşidecinin ispat yükü altında olduğu belirtilmiştir....

              Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. TBK. m.77/1'e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tapulu taşınmazın satışına ilişkin adi yazılı sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, taraflarına hak ve borç doğurmaz ve tarafları bağlamaz....

              UYAP Entegrasyonu