Davalı, tüketici hakem heyetine başvurarak malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuş, davacı üretici şirket ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin muhatabının tarafı olmadığını, üretici firma olduğunu ve satıcıya karşı ileri sürülmesi gerektiğini savunarak tüketici hakem heyeti kararının iptalini istemiştir. Uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının satıcı dışındaki üretici firmaya karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 11....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmeden dönmesinin kötü niyetli olduğu, müvekkili şirketin dava konusu bağımsız bölümün teslime hazır durumda olduğunu davacıya Beşiktaş 16.Noterliği'nin 20/04/2018 tarih ve 11115 yevmiye no'lu ihtarnamesi ve e-mail yoluyla bildirdiğinden bu bildirimin davacıya ulaştığı tarihten itibaren artık davacının sözleşmeden dönme beyanında bulunması dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davacının ödediği 355.455,80 TL'ye 21/05/2018 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile müvekkilinden talep etmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğu, davacı tarafın sözleşmeden dönme beyanının geçersiz olduğu beyan edilmiş ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince; "...Davanın kabulü ile; 1- Taraflar arasında yapılan İstanbul Beşiktaş 16....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Yasal düzenleme açıklanan şekilde olup dosya kapsamına göre, davacının seçimlik hakkını aracın tamiri yönünde kullanarak aracı davalıya bıraktığı, aracın dava tarihinden önce tamiri yapılarak onarıldığı ve davacıya davadan önce teslim edildiği sabittir. Seçimlik haklar yenilik doğurucu haklardan olup bir kez kullanılmakla tükenen ve geri alınamayan haklardandır. Davacının ihtilafa konu olan ayıplı motosikletin onarımını seçerek ücretsiz onarım hakkını kullandığı ve seçimlik hakkını tükettiği, dava tarihinde devam eden bir arızanın/ayıbın bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılamayacağı sonuç ve kanaatine varılmakla davacının sözleşmeden dönme ve ücret iadesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Bir başka ifadeyle, burada borçlu borca aykırı davranmamakta, borcu ifa yerine ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeden dönebilmektedir. Bu nedenle, ceza koşulu ifanın yerini almaktadır (KILIÇOĞLU, a.g.e., s. 775- 777). Taraflardan birinin esasen kanundan doğan bir sözleşmeden dönme hakkını kullanması söz konusuysa, artık dönme cezası ödenmesi gerekmez. Bir başka deyişle, dönme cezası kararlaştırılmış olması sadece buna dayanan keyfi sözleşmeden dönme bakımından rol oynar. Örnek olarak: TBK m.125 uyarınca sözleşmeden dönme hakkı doğmuş olan taraf, bu sözleşmede dönme cezası kararlaştırılmış da olsa, herhangi bir ceza ödemek zorunda kalmaksızın bu hakkını kullanabilir. (sözleşmeden dönebilir. Borçlar Hukuk Genel Hükümler, Oğuzman-Öz, 2. Cilt, 10. Bası, sy.531) Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ceza dönme cezası niteliğinde olup, tarafların sözleşmeden nedensiz dönmelerinin yaptırımıdır....
, davacının hukuki ve mali sonuçlarına katlanarak sözleşmeden dönme iradesini ortaya koymuş olması karşısında sözleşmeden dönmenin sonuçlarına göre yorum yapılması gerektiği, davalının sözleşmeden dönme yönündeki davacı iradesine karşı, karşı dava veya takas/mahsup yönünde bir talepte bulunmadığı, alıcı temerrüdü yönündeki talebin dava niteliğinde bulunmadığı, davacının satın almaktan vazgeçtiği konut için ödediği bedeli talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir....
Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder.”şeklinde yer alan düzenlemeye göre devre mülkün ön ödemeli olarak satılması durumunda devir veya teslim gerçekleşene kadar tüketicinin dönme hakkı vardır....
Davalı arsa sahipleri sözleşmenin 23. maddesindeki düzenlemeye dayanarak sözleşmeden dönmüşlerdir. Dönme cezasının istenmesi ve mahkemece karar altına alınması durumunda, yüklenici başka bir nedenle tazminat ve alacak isteminde bulunamaz. Somut olayda, davacı tarafça sözleşmenin 23. maddesindeki dönme cezası dava konusu yapılıp mahkemece de karar altına alındığına göre, yukarıda açıklanan kural gereği davacı tarafın kâr mahrumiyeti isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kâr mahrumiyeti isteminin de kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle diğer yönlerin bozma nedeni yapılmasına yer olmadığına, kararın 2. bent uyarınca davalı arsa sahipleri yararına BOZULMASINA, 750,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 28.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kaydıyla; davalı taraf ve müvekkili arasında akdedilen satım sözleşmesine göre; 18.11.2020 tarihinde müvekkil tarafından satın alınan, 2 adet ..., 2 adet ..., 4 adet ... marka ve model traktör lastiklerinde ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme iradelerinin kabulü ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili tarafından ödenmiş olan 8.850,00 (sekizbinsekizyüzelli) TL satım bedelinin, sözleşmeden dönme nedeniyle temerrüt tarihi olan 01.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." Somut olayda; davaya konu 34 XX 171 plakalı aracın gizli ayıplı ayıplı olduğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesine yönelik seçimlik haklarını kullanma şartlarının oluştuğu, davacının dava dilekçesinde seçimlik hakkını sözleşmeden dönme şeklinde kullandığı ve yine araç için yaptığı ve ispatladığı masrafların tazminini talep etme hakkının bulunduğu, davalı satıcının ise; gizli ayıplı araç satışı ve ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı, ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olduğu, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde dosya kapsamı delillerle, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kanaatine ulaşılmıştır....
Davacı vekili itiraz dilekçesinde raporda makinenin kullanılamamasından kaynaklı zararla ilgili olarak beyanda bulunarak müvekkilinin zararının çok daha fazla olduğunu belirtip, bilirkişi raporu aldırılmasını istemiş ise de gerek dava dilekçesinden gerekse davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanında davada asıl talebin sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olduğu, asıl talebin kabul edilmemesi halinde onarım ile zararın tahsilinin talep edildiği, zarar talebinin terditli talep olarak ileri sürüldüğü, alınan raporlarda da sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde görülmesi sebebiyle mahkememizce davacının terditli talebinin değerlendirilmesi gerekli görülmeyerek zararla ilgili olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. 6098 sayılı TBK'nın eser sözleşmelerinde ayıbı düzenleyen 474 ve devamı maddelerine göre; "İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre...