Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 24.04.2018 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını karşı tarafa bildirmiştir. 6502 sayılı TKHK’nın 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez....

Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. " şeklinde düzenlenmiştir. 6098 s.TBK.nun 125.m.sinde satıcı borçlunun taşınmaz devir ve teslimi suretiyle borcun ifası edimini sözleşmede kararlaştırılan sürede yerine getirememesi nedeniyle temerrüde düşmesi halinde taşınmaz alıcısı/alacaklıya tanınnan seçimlik haklar;"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler....

Maddesindeki seçimlik hakları kullanabilmek için alıcının öncelikle borçluya ihtar göndermesi ve süre vermesi gerekmekte iken 6098 sayılı TBK da ihtar ve süre şartı yer almamaktadır. Buna rağmen davacı davalıya ihtar göndermiştir. Davacının sözleşmeden dönme iradesinin davalı tarafa bildirildiği tarihe kadar lisanslı program ve şifresi teslim edilmediğinden, somut olayda ayıplı ifa değil satış sözleşmesine aykırılık bulunduğundan 6098 sayılı TBK'nun 146. Maddesindeki genel zamanaşımı süresi (10 yıl) dolmadığı kabul edilmiştir. Ankara ....Noterliğinden gönderilen 24.12.2019 tarih ve 14414 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, sözleşme konu lisans ve ek modüllerin teslimi, bu mümkün değil ise yapılan 37.907,50-TL’lik ödemenin gerçekleştirildiği tarihten itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte ödenmesi ile mevcut zararın giderilmesi talep edilmiştir. Bu ihtar hem aynen ifayı isteme bu sağlanmadığı takdirde de sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasıdır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, rehnin kaldırılması ile tazminat talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

    GEREKÇE: Eldeki dava ; anonim şirket hisse devri sözleşmesinden dönme ve anonim şirket hisse devri sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4.4.b maddesinde "şirkette imza tarihinden önceki işlemlerine ilişkin meydana gelen zararın şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte olması halinde"sözleşmeden dönme koşullarının düzenlendiğini, buna göre sözleşmeden dönme koşullarının; sözleşme öncesi işlemlerden bir zararın meydana gelmesi ve bu zararın şirketin varlığını önemli ölçüde zarara sokacak nitelikte bulunması gerektiği şartlarına bağlandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 4.3.b. maddesinde; "alıcının ödemelerini tamamlamasından sonra geçmişe ait herhangi bir borç veya yükümlülüğün ortaya çıkması durumunda; alıcıyı beri tutacağını ve bu yükümlülükleri münferiden kendisinin karşılayacağını kabul ve taahhüt eder." Hükmü düzenlenmiştir....

      İlgili Hukuk 1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Bağlı krediler başlıklı 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası "Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur....

        meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...

          Davacı bu dükkanları bir bütün halinde market olarak işletmek için satın aldığı halde davalının taahhüdüne aykırı davranması ve sözleşmenin feshi nedeniyle market olarak işletilememesinden doğan zararı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1000 TL mahrum kalınana karı talep etmiştir. Satışa konu dükkanların yüzölçümlerinin düzeltilerek teslimine ilişkin talebi bu bölümlerin imara aykırı olarak ortak mahallerin eklenerek mevcut haline getirilmesi ve düzeltilemeyeceğinin davalı tarafından açıkça bildirilmesi üzerine akit taraflarca feshedilmiştir. Buna göre davacı BK’nun 106.maddesi kapsamında seçimlik haklarından akdin feshi ile olumsuz menfi zararını talep edebilir. Akdin feshi ve dükkanların rayiç değerini isteyen davacı BK’nun 106.maddesinde öngörülen seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullanmıştır. Sözleşmeden dönen davacı sözleşme ilişkisini geçmişe etkili olarak ortadan kaldırmıştır. Dönme hakkı bozucu yenilik doğuran haklardandır....

            Yasal borç ilişkisi teorisine göre ise, sözleşmeden dönme ile birlikte taraflar arasındaki borç ilişkisi baştan itibaren sona ermekle birlikte, yerine getirilmiş edimlerin iadesine ilişkin olarak kanundan doğan borç söz konusu olacak ve bu alacak hakkı 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olacaktır TBK m. 125 III'te sözleşmeden dönen alacaklının “sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini” talep edebileceği düzenlenmiştir. Öğretide ağırlıklı olarak savunuları görüşe göre alacaklı (alıcı) sözleşmeden dönme ile birlikte uğradığı olumsuz zararın giderilmesini talep edebilir. Olumsuz zararının tazmini ile alıcının malvarlığı, satış sözleşmesini hiç yapmamış olsaydı olacağı duruma getirilmektedir. Diğer bir ifade ile olumsuz zarar, alıcı satış sözleşmesi yapmamış olsaydı malvarlığının alacağı (farazi) durum ile satıcının temerrüdü sebebiyle sözleşmeden dönmesi sonucu malvarlığının alacağı durum arasındaki farktır....

              İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz." hükmü düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu