DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ,sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 20/02/2015 tarihinde 44.280,00 TL bedel mukabilinde balya makinesi satın aldığını, ancak makinenin sürekli arıza vermesi sebebiyle verimli kullanılamadığını, makinedeki ayıbın davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek dava konusu balya makinesinin davalıya iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 44.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; makinedeki sorunun kullanıcıdan kaynaklı olduğunu, makinenin ayıplı satılmadığını, davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarımı tercih ettiğini, davalı tarafından bu talebi reddedilmedikçe bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davaya konu olan ürünün satın alındığı 07/04/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun ayıplı mal başlıklı 4. maddesine göre ürünün iadesiyle sözleşmeden dönme ve bedelinin tahsili taleplerinin satıcı firmadan talep edilmesi gerektiği, dava dosyasında ise ithalatçı olan firmadan talep edildiği anlaşıldığından, davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile ayıplı motorsikletin iadesi ile ödediği bedellerin tahsili istemine yönelik eldeki davayı açmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Dosyada alınmış bilirkişi raporu, Taraflara arasındaki sözleşme ve ihtarname ile icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davalı satıcının sözleşme konusu ticari malı sözleşmede belirtilen sürede davacı alıcıya teslim etmediği ve temerrüte düştüğü, davalı alıcınında sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedelin iadesi , ihtar masrafı ve gecikme kaynaklı zararı talep ettiği, davacının bedel iadesi ve ihtar masrafları talep edebileceği ancak gecikmeden kaynaklanan zararı ispat edemediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile takibin 9.000,00 TL Asıl alacak, 329,95 TL masraf olmak üzere toplam 9.329,95 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin devamına karar verilmiş, asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın yüzde yirmisi üzerinden inkar tazminatının kabulüne, şartları oluşmadığı ve davacı alacaklının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının inkar tazminatı talebinin reddine...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2021/940 ESAS, 2021/52 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temlik eden dava dışı Barış Kendal Polat tarafından ithalatçısı T7firması olan Audi Q7 marka 2015 model AC Steyşın tipi aracın davalı şirketten 25.04.2019...
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerektiği, seçimlik hak kullanıldıktan sonra bundan dönülmesi ve sözleşmeden dönen davacının tapu iptâl ve tescil talebinde bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, temyiz eden davalı yararına bozulması uygun bulunmuştur..." denilerek, sözleşmenin geçmişe etkili olarak sona erdirme iradesinin sözleşmeden dönme olduğu ifade edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununda hemen hiçbir yerinde "dönme" sözcüğü kullanılmayarak, bütün dönme hükümleri "fesih" kelimesiyle çevrilmişti....
Davacı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunma hakkı olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir....
Dosya kapsamından, davacının daha evvel Burdur İcra Dairesi'nin 2010/3108 sayılı dosyası ile ilgili taşınmaz vaadinin yerine getirilmemesi nedeniyle ödediği 10.000TL'nin iadesi amacıyla icra takibi başlattığı, itiraz üzerine görülen .... ...2010/151E. sayılı itirazın iptali davası sonucunda ise davanın kabulüne karar verildiği, davacının bu şekilde ilgili satış vaadi sözleşmesi gereğince ödediği bedeli tahsil ettiği, davacının işbu davadaki talebinde de mahsup isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacı daha önceki bedel iadesi talebiyle sözleşmeden dönme iradesini göstermiş ve seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullanmış olduğundan, artık aynı sözleşmeye dayanarak rayiç bedel isteminde bulunamaz. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili 01/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davaya konu aracın müvekkilinden kaynaklanmayan bir nedenle arızalandığının sabit olduğunu, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte ıslah ettikleri dava değeri nazara alınmaksızın 56.667,70 TL alacak üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin asıl alacağı geçemeyeceğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile aracın ayıplı olması sebebiyle yapılan araç kiralama bedeli, çekici bedeli, ihtarname bedelinden oluşan tazminat talepli davadır....