Somut olayda maddi ve şekli şartların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla diğer ihtilaf konusu olan davacının sözleşmeden dönme ve zararların tazmini talebine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Sözleşmeden dönme --------- düzenlenmiş olup, alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir, eğer durum sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasını haklı göstermiyorsa hakim satıcının talebi üzerine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Bu hususta da sözleşmenin kurulması değil sözleşmeden dönme anındaki durum göz önünde tutulmalıdır. Böyle bir durumda da alıcı dönme veya ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamaz....
Dosya içinde bulunan tüm belgeler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde , dava konusu ....cep telefonunun ayıplı olduğu ve ayıbın davacının kullanımından kaynaklanmadığı, üretim hatasından kaynaklandığı anlaşıldığından ve 25138 Sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 14.maddesi ile Türk Borçlar Kanunu gereğince davacı seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanarak cep telefonunun ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini talep ettiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kişiye devir ve teslimi nedeniyle tesliminin mümkün olmadığı gibi davacı tarafın sözleşmeden dönme talebinin yerinde olduğu, sözleşmeden dönme ile tarafların aldıklarını birbirlerine vermekle yükümlü olduğu, davacı tarafın bedel iadesi talebinde davalının temerrüt süresinin tebliğden itibaren 7 günlük sürenin dolmasından sonra başlayacağı, alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle icra inkar tazminat şartının oluştuğu, kötüniyet tazminatının yasal şartlarının oluşmadığı, davalı tarafın, sözleşme hükümleri de dikkate alınarak, davacı tarafça ödenen paranın cezai şarta ilişkin ödeme olduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Büyükçekmece ...... İcra Müdürlüğünün .........
Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Dava, ayıp sebebi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal, " (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği...
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....
Maddesi uyarınca, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur ve aynı kanunun 227. Maddesi uyarınca ayıplı satım halinde alıcıya seçimlik haklar tanındığı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.Bu açıklamalar ışığında somut olayda davacı alıcının ayıp dolayısıyla sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesi talebi haklı bulunarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Teslim edilen eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin kullanacağı haklar 818 sayılı BK’nın 360. maddesinde sözleşmeden dönme, ücret indirimi, eserin tamir ve ıslahı olarak sayılmıştır. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanmış, ödediği bedelin istirdadı ile ödemediği bedel yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı daha sonra verdiği ıslah ve açıklama dilekçelerinde asıl davadaki bu taleplerinden vazgeçmeksizin kâr mahrumiyeti, cezai şart ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur....
ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları, dava konusu araçta var olan ayıp, önemli nitelikte bir gizli ayıp olduğundan, davacının, TBK 227 hükmünde kendisine tanınmış olan seçimlik taleplerden, sözleşmeden dönme talebinde bulunmaya hak kazandığı, dava konusu aracın herhangi bir trafik kazasına karışmadığı, dolayısıyla motor kulaklarının kopmasının hatalı imalattan kaynaklandığı, meydana gelen arızaların kullanımdan kaynaklı olmadığı, aracın gizli ayıplı olduğu, bu nedenle aracın iadesi ile bedelin tahsili yönünden karar vermek gerektiği, sehven yazılmadığı anlaşıldığından, aracın davalıya iadesine karar verildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, 09/05/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirmiştir. Yapılan incelemede; vekaletnamesinde, davadan feragat yetkisinin bulunduğu saptanmıştır. 7251 sayılı kanunun 29. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesine eklenen üçüncü fıkrada; “Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir....