DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK' nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karaına karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirketten satın aldığı makinede ayıbın tespit edildiği, davacının icra takibi başlatmasında ve dava açmasında haklı olduğu ve hukuki yararı bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde ayrıca ve açıkça davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair itirazının olmadığı, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedel iadesi talep edebileceği, ancak ihtarname tebliğ edilemediğinden davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davacının yedinde bulunan makine ve aksamının davalıya verilmesi kaydıyla davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 11.800,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, likit olan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2018 tarihli ve 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin içeriği ve ön inceleme tutanağındaki belirleme nazara alındığında davanın 6502 sayılı yasa kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davalıların davanın konusuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu ... kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, bu seçimlik hakların kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleri olduğu, tüketicinin bu seçimlik haklarını satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceği, bu durumda davalı ithalatçı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/12/2020 tarih, 2019/306 Esas - 2020/298 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile ayıplı maldan kaynaklı maddi tazminat istemine yöneliktir. İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Uyuşmazlık, aracın ayıplı olup olmadığı, ayıbın satış tarihinden önce bulunup bulunmadığına ilişkindir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında tarafların delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu aldırılmıştır. Dosya kapsamı delillere göre; Sakarya 3....
Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça terditli talepte bulunularak eldeki dava açılmış olup davacının asli talebi ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olup asli talep yönünden dava değeri (119.000 TL ) dava tarihi itibariyle hakem heyeti görevini aşmakta olduğundan mahkemenin görev sınırı dahilindedir....
DAVA : Sözleşmeden dönme / Bedel iadesi DAVA TARİHİ : 24/03/2020 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmeden dönme - Bedel iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten "..." adlı program lisansı, ek modüller ve eğitim bedeli hizmeti olmak üzere mal ve hizmet satın aldığını, bu hizmet karşılığında davalıya 37.907,50TL ödeme yaptığını, davalı şirket yetkilisinin teslim sırasında kendi bilgisayarında kurulu bilgisayarın demosu üzerinden davacının çalışanına program uygulamasını gösterdiğini, lisanslı programın kurulumunun yapılmadığını, aradan geçen zaman içerisinde ihtara rağmen lisanslı programın tesliminin yapılmadığını belirterek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, yapılan 37.907,50TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar...
A.Ş vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine itirazda bulunduğu görülmekle ve yetki itirazının haklı olduğu kanaatine varılmakla, adı geçen davalı yönünden dava dosyasının eldeki davadan tefrik edilerek mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; servis kayıtları, ihtarname örneği teslim alma fişleri ve fatura sunulmuş, dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır. Dava; ticari satım akdi uyarınca satılan malın ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesine ilişkin dava niteliğindedir. Davaya konu edilen ... marka ... davalı ... A.Ş tarafından davacıya 7.999,00.-TL bedelle satılıp teslim edildiği, bedelin tamamen ödendiği hususları ihtilafsız olup uyuşmazlık; satılan ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde davacının haklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir....
Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....