İNCLEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı şirketten alınan ---- ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmeden dönme ve dava konusu telefon satım bedelinin iadesine ilişkin alacak davasıdır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir. Dava konusu ----alımı hususunda sözleşme imzalanıp imzalanmadığı, dava konusu--- ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise -----, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü süresinde ve usulüne uygun bir şekilde yerine getirip getirmediği, sözleşmeden dönme ve dava konusu telefonun satım bedelinin iadesini talep edip edemeyeceği noktasında olduğu tespit edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dilekçesinde yapmış olduğu üç talebin de mevcut raporlara göre kabul edilmesinin mümkün olmadığı, zira ayıbın değer kaybına sebebiyet vermediği, bundan dolayı davacının değer kaybı talebinin reddinin gerektiği, ayıbın esasa müessir olmaması nedeniyle sözleşmeden dönme ve misliyle değiştirme taleplerinin reddinin gerektiği, ancak burada mahkemece değerlendirilmesi gereken diğer bir hususun da TBK'nın 227/4.maddesi olduğu, söz konusu madde de "Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyorsa hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir." şeklinde düzenleme bulunduğu, mevcut olayımızda davacının sözleşmeden dönme talebinin olmasına rağmen araçtaki ayıbın esasa müessir olmaması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını haklı göstermediği, bu çerçevede hakimin satılanın onarılmasına ve satış bedelinin indirilmesine karar...
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı ----- ---- düzeltme ve ----- ayarı düzeltmesine dair mal ve hizmet satın alımına ilişkin anlaşma yapıldığı ve fatura düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık satıma --- --- ayıplı olup olmadığı---- süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır. Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir....
ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ve satış bedelinin iadesi talep edilmekle dava dilekçesinin sözleşmeden dönme beyanı yerine geçtiği ve sözleşmenin dönme ile sona erdirilmesini sağladığı, yukarıda atıf yapılan yargı içtihadının da bu yönde olduğu ve satım sözleşmesine de uygulanabileceği, tüm bu sebeplerle taraflar arasındaki sözleşmenin ayıp nedeniyle davacının (dava dilekçesi ile) dönme yönünde seçimlik hakkını kullanması ve bu beyanın dava dilekçesinin tebliği ile davalıya yöneltilmiş olması nedeniyle sona erdiği, yine bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere dava konusu cihazdan davacının mevcut durumu itibariyle yararlanmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının somut olayda dürüstlük kuralına ve hakkaniyete uygun olduğu, tarafların birbirinden aldığı/verdiği edimleri geri iade etmesi/alması gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ayıpsız misli ile değişimi talebiyle ilgili bir işlem yapılmadığını, bilgisayarın ayıpsız mislinin stoklarında bulunmadığını, ancak davacıya ilgili ürünün daha düşük modeli olan------teklif edebileceğini, seçimlik haklardan olan ayıpsız misli ile değişim hakkının şu aşamada orantısız güçlük barındırdığını, sözleşmeden dönme hakkının kullanılması durumunda bedel iadesi yapılabileceğini cevaben davalının ihtar ettiğini, davacının davalının kusurlu eylemleri neticesinde sözleşmeden dönmesi üzerine aynı marka ve modeldeki bilgisayarı --- tarihinde---- bedel karşılığında satın aldığını belirterek davalının taşınır, taşınmaz malları ve 3.kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerinde şimdilik ---- tutarında teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, davacının ürünün ayıplı olmasından kaynaklı uğradığı şimdilik 10.000TL zararının davalının temerrüde düşürüldüğü ----tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile beraber davalıdan tahsiline, yargılama giderleri...
Dönme hakkının kullanılması halinde taraflarca yerine getirilmiş edimlerin iadesi gereklidir. Dönme hakkının kullanılmasındaki maksat, sözleşmenin kurulmasından önceki durumuna getirmek olduğundan elde edilen semenden ve ödenen bedelin faizinin iadesi öngörülür, bununla beraber alıcının maruz kaldığı zararın da satıcı tarafından tazmin edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen bedelin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı nazara alınarak davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ayıp oranında bedel indirimine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince ve katılma yolu ile de davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 28/04/2019 tarihli faturaya istinaden sözleşme ilişkisi bulunduğu, bedelin 11.000 TL olarak satıcı tarafından tahsil edildiği, ürünlerin 31/05/2019 tarihinde teslim alındığı, ancak ürünlerin sipariş formuna aykırı üretildiği ve ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme talebiyle eldeki davayı davalı üreticiye karşı açtığı anlaşılmaktadır....
Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade etmekte olup, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya 50.000-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça sözleşmenin 8.1 ve 8.2 maddeleri kapsamında dönme hakkının kullanılarak bedel iadesi hususunun davalıya ihtar edildiği, usulüne uygun sözleşmeden dönme beyanı ve ihtara rağmen davalı tarafça bedel iadesinin yapılmadığı, tarafların iddia, savunma, delilleri kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu ile dava dilekçesindeki ödenen tutarın denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespit edildiği, davacı tarafça satış vaadi sözleşmesi kapsamında sözleşmeden dönülmesi nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından tespit edilen tutarın davalıdan talep edilebileceği anlaşılmakla, denetime ve kanaat edinmeye...
Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....