Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili site yöneticiliğinin davalı taraf ile sitenin yalıtım, izocam, bahçe su gideri ve uydu siteminin yapımı işi için anlaşma yaptığını, ancak davalının sözleşmedeki şartları tam olarak yerine getirmediğini, yaptığı imalatların ise eksik, hatalı ve ayıplı olduğunu ileri sürerek, seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme taleplerinin kabulü ile sözleşme nedeniyle ödenen bedelin yasal faiziyle birlikte iadesini ve ayrıca 6502 sayılı Yasanın 15. Maddesi uyarınca belirlendiğinde arttırılmak üzere zararlarının tazmini için şimdilik 1.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ön ödemeli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelin iadesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir....

Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....

    -Uyuşmazlık dava tarihinden önce akdedilen ....07.2010 günlü sözleşmeden kaynaklandığından uyuşmazlığa 818 Sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir. Ayıplı ifa halinde iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde sözleşmeden dönme, ücretten indirim, ayıpların tamir ve ıslahı olarak düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde bu seçimlik haklardan sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmıştır. Sözleşmeden dönülebilmesi için yapılan işin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması ya da aynı ölçüde sözleşme şartalarına aykırı bulunması gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından eserdeki eksik ve ayıpların önemli ölçüde olmadığı, eserin reddini gerektirmeyeceği, seçimlik hakkın sözleşmeden dönme olarak kullanılmasında isabet bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hangi seçimlik hakkın kullanılması gerektiğinin mahkemece belirlenmesi gerekir....

      dönme ihtarı eline geçtiği tarihten itibaren 90 gün içerisinde elindeki tüm belgeleri müvekkiline iade etmekle ve ödenen bedeli iade etmekle yükümlü olduğunu, ancak davalı şirketin kanundan doğan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek davalı şirkete ödenen ----- bedelin sözleşmeden dönme ihtarının davalı şirkete tebliğ edildiği -------tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirket tarafından müvekkil adına düzenlenen tüm senet ve belgelerin iadesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK’nun 4/3 maddesine göre; satıcı, imalatçı-üretici, bayi, acente, ithalatçı ve 10/5 veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan sözleşmeden dönme halinde bedelin iadesi dahil bütün seçimlik haklardan müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, malik olan davacı mülkü devretme taahhüdünü üstlenen sağlayıcı konumunda olup sözleşmede imzası olmasa bile bedelin iadesinden dava dışı şirket ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ayrıca devre tatil sözleşmeleri kapıdan satış niteliğindedir. 4077 sayılı yasanın 8. maddesinde düzenlenen kapıdan satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardandır. Alıcı bu madde kapsamına göre satın aldığı malı tecrübe ve muayene etmedikçe cayma hakkını kullanabilecektir....

          Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK’nun 4/3 maddesine göre; satıcı, imalatçı-üretici, bayi, acente, ithalatçı ve 10/5 veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan sözleşmeden dönme halinde bedelin iadesi dahil bütün seçimlik haklardan müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, malik olan davacı mülkü devretme taahhüdünü üstlenen sağlayıcı konumunda olup sözleşmede imzası olmasa bile bedelin iadesinden dava dışı şirket ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ayrıca devre tatil sözleşmeleri kapıdan satış niteliğindedir. 4077 sayılı yasanın 8. maddesinde düzenlenen kapıdan satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardandır. Alıcı bu madde kapsamına göre satın aldığı malı tecrübe ve muayene etmedikçe cayma hakkını kullanabilecektir....

            Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....." Belirtildiği üzere; 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde, malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmış olup, somut olayda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

            CEVAP: Davalı vekili, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların yer tesliminin 04/09/2018 tarihinde yapıldığını, karşılığında düzenlenen tutanakta, müvekkilinin teslim borcunu yerine getirdiğinin ve ayıplı olmadığının açıkça kabul ve ikrar edildiğini, yer tesliminden sonra tapu devri için yapılan davete davacının icabet etmediğini, sözleşmeden dönme halinde sözleşmenin 14. maddesi gereği mahsup edilmesi gereken kalemlerin hatalı olarak hesaplandığını, ayrıca fatura nedeniyle KDV'nin de düşülmesi gerektiğini, ayrıca, sözleşmenin noterde düzenlenmesinden kaynaklı davacıya düşen masraflar ile sözleşmenin 12.3 maddesinde öngörülen bedellerin de alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin ise başlangıç tarihi belirtilmediği gibi sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca gecikme tazminatı ve faiz istenmeyeceğinin davacı tarafından açıkça kabul edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Kanunda sayılan bu haklardan sözleşmeden dönme ile satılanın iadesi ve ödenen bedelin geri verilmesine yönelik sözleşmeden dönme seçimlik hakkı yelilik doğuran bir haktır. Bu hakkın kullanılması halinde, alıcı bu talebinden vazgeçerek başka bir seçimlik hakkını kullanamaz. Mahkememizce uyuşmazlık hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükümde dikkate alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; "dava konusu koltuk takımı, yemek masası, sandalyeler ve TV ünitesinin ayıplı olduğu, bahse konu ayıpların kullanıcıdan/kullanımdan kaynaklı olmayıp, ürünlerin tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu, ürünlerin salonda kombin edilerek birlikte kullanıldığı, bu nedenle tüm ürünlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği aksi durumun tüketiciyi mağdur edeceği" belirtildiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu