Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu ile dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı arsa sahibi tarafından haksız feshi nedeniyle davacı yüklenicinin BK’nın 325. maddesine göre talep edebileceği kar kaybının 20.763,00 TL olduğu, davacı tarafça talep edilen masrafların kar kaybı talebi içerisinde değerlendirildiği, bu hususta ayrıca talepte bulunulamayacağı, davacının sözleşme nedeniyle kaçırdığı fırsatlara ilişkin tazminat talebinin de dosya kapsamı ile örtüşmediği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödeneceği kararlaştırılmış ise de sözleşmenin feshi tarihi olarak kabul edilen 2007 yılı itibarıyla arsa değerinin 115.500,00 TL olduğu, sözleşmeden dönülmesi halinde arsa bedelinin cezai şart olarak ödenmesine ilişkin düzenleme davalı arsa sahibinin yıkımına ve mahvına neden olacak kadar ağır ve yüksek olduğundan BK’nın 20. maddesi uyarınca adap ve ahlaka aykırı olduğu ve cezai şart...

    Noterliği’nin 16.06.2003 tarihli ihtarnamesi ile neden göstererek sözleşmeyi feshettiğini (sözleşmeden döndüğünü) açıklamıştır. Davalı arsa sahipleri ise yüklenicinin gönderdiği bu ihtarnameden sonra, yükleniciye gönderdikleri 15.08.2003 tarihli ihtarnamede “derhal inşaatın yapılıp yasal ve mukaveledeki sürede teslim edilmesini” istemişlerdir. Eldeki temyize konu davada da sözleşme uyarınca kendilerine verilecek 4 adet dükkânın teslim edilmemesi nedeniyle kira tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Görüldüğü gibi fesih konusunda tarafların iradeleri birleşmemiştir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla dönme iradelerinin birleşmesi veya mahkemeye açılacak fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hükmedilmesi gerekir. Somut olayda sözleşmeden neden göstererek dönmek isteyen yüklenicinin mahkeme kararına ihtiyacı vardır....

      Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....

        Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur ------Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir-------- Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etmekle yükümlüdür....

          Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....

            kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2-Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kararın kabule ilişkin kısımlarına itirazları bulunmamakla birlikte kira bedelinin reddine ilişkin kısım yönünden kararı istinaf ettiklerini, esasen sözlemeden dönme iradesinde bulunanın müvekkili değil davalılar olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin ifasını yıllarca beklediğini, fakat sözleşmenin niteliği gereği tek taraflı ortadan kaldırılamayacak bir sözleşme olması nedeniyle işbu davayı açmak durumunda kaldığını, aslında sözleşmeyi devam ettirmemek kastıyla hareket edenin davalılar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeden dönme iradesi olmadığından, işbu davanın sonucunun ileriye etkili olması gerektiğini ve müvekkilinin menfi değil müspet zararının da giderilmesi gerektiğini, zira davalıların sözleşmenin gereğini yerine getirmeleri durumunda müvekkilinin dava konusu sözleşmedeki 2 daireden kira getirisi elde edeceğini, sözleşmenin...

              Davacının kendisine dönme cezası ödeyerek dönme hakkı verdiğini iddia ettiği sözleşmenin m. 6.3 ve 6.4 hükümleri incelendiğinde; Madde 6....

                - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı arsa sahibi tarafından haksız olarak feshi nedeniyle müvekkili yüklenicinin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili şirketin sözleşmenin ifası maksadıyla yapmış olduğu masraflar için 5.000,00 TL, sözleşme ifa edilmiş olsaydı inşa edilecek olan binadan müvekkilinin kazanabileceği fakat haksız fesih nedeniyle kazanamadığı 5.000,00 TL kâr mahrumiyeti, sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek yıllarca bir iş almayarak kaçırmış olduğu fırsatlar için 5.000,00 TL ve dönme cezası olarak 5.000,00.TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin reeskont faizi ile tahsilini talep etmiş, 26.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile yoksun kalınan kâr talebi olarak talep edilen 5.000,00.TL'yi 20.763,00.TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir....

                  Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....

                    Davacının sözleşmeden dönme de dahil olmak üzere sözleşmenin değişen yeni koşullara uayrlanması amacıyla sözleşmeye müdahale edilmesi isteminde bulunduğu, buna göre davacının sözleşmeden dönme ile birlikte bu talebinin haklı görülmemesi halinde fuarın Şubat 2022 tarihine ertelenmesi talebinde bulunduğu, davalı tarafından fuarın 19-27 Şubat 2022 tarihlerine ertelenmesi kararı alındığının belirtildiği, ......

                      UYAP Entegrasyonu