Maddesi kapsamında sözlşemeden dönme ve bedel iadesi talebine ilşkindir. Davacı 22/10/2014 tarihinde satın aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplanmış, davaya konu edilen araç ile ilgili bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmış, aracın ayıplı olup olmadığına ilişkin tespiti açısından konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır....
BK. 200 ve 207/son md. gereğince davalı satıcının, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacağı gibi zamanaşımından da istifade edemeyeceği, araçtaki boya kusurunun, davacıya sözleşmeden dönme ve satılanın yenisi ile değiştirilmesini talep etme yetkisi verecek derecede önemli bir ayıp niteliğinde olmadığından asıl dava bakımından ayıbın araçta meydana getirdiği değer azalması oranında, satış bedelinden indirim yapılmasının isabetli olacağı; birleşen davaya gelince, aracın motor bloğundaki çatlamanın üretim hatasından kaynaklandığını gösteren herhangi bir delil bulunmadığı gerekçeleriyle asıl davada davacının satım sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi talebinin şartları oluşmadığından reddine, 818 sy....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, ticari satıma konu ayıplı ürün nedeniyle, davacının tüketiciye ödediği ürün bedeli ve masrafların davalı satıcı firmadan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK' nın 227. maddesinde, alıcının malın ayıplı çıkması halinde seçimlik hakları belirtilmiş, buna göre somut olayda davacı tercih hakkını satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi yönünden kullanmıştır.TBK 227/4. Maddesine göre, alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyor ise hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkından birini kullanabilir.(Madde 227/son.)Yine TBK 229....
Tüketicinin 6502 sayılı TKHK.m.11/1- a-c ve Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin m.9/1 gereğince sözleşmeden dönme ile bedel iadesini satıcıdan talep edebilir. Kaldı ki; Satış Sonrası Hizmetlere ilişkin Yönetmelik kapsamında da; servis tarafından yapılan ayıplı hizmetlerden davalı da sorumlu olacaktır. Servis tarafından yapılan ayıplı hizmet nedeniyle davacı da sözleşmeden dönme ile bedel iadesi seçimlik haklarından birini kullanmak istemiş olup, davalı şirketin bu talebi yerine getirmesi gerekmektedir....
Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine ve kamu düzeni gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu kez davalı vekili tarafından ek karar temyiz edilmiş olmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....
Bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkının gerçekleştiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ayrıca satış sözleşmesi ve teslim tarihi 2012 yılı itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun dördüncü maddesi “tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın Ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve / veya yaralanmaya yol açan ve / veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....
Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden ./.. .... dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir...” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde borçlunun temerrüdü halinde alacaklının hakları düzenlenmiş olup, buna göre borçlunun temerrüdü halinde alacaklı sözleşmeden dönme yolunu tercih etmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle doğan zararını (menfi zarar) isteyemez....