Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; c) Seri imalat analizi ve fiyatlandırma (üretimin tasarımı) konusunun tarafların büyük oranda birlikte yürütecekleri ayrı bir süreç olduğu ve henüz başlanmadığının anlaşıldığı ve de bedelinin ayrıca belirlenmesi gerektiği; C-Sözleşme Yönünden a) Eser sözleşmesinde yüklenicinin edim borcunun eseri teslim etmek olduğu, sözleşmeye konu eserin davacıya teslim edildiğine ilişkin bir delilin dosyada bulunmadığı(sözleşmeye konu cihazın teslim alınmasına davete yönelik bir delil dosyada bulunmamaktadır),davacının ödediği bedelin iadesi isteminin sözleşmeden dönme iradesini yansıttığı, sözleşmeye konu eserin teslimi ve teslimini ispat külfeti davalıda olup bu edimin ifa edilmemesi nedeniyle davalının temerrüde düştüğü, temerrüt nedeniyle davacının sözleşmeden döndüğü, sözleşmeden dönme halinde tarafların, bir birlerine kazandırdıkları edimleri sebepsiz zenginleşme kapsamında bir birlerinden talep edebileceği, bu kapsamda sözleşmeye konu ürün davacıya teslim edilmediğinden ödenen bedelin davacıya...

    H.D'nin 23/01/2020 tarih ...... esas ...... karar sayılı ilamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi kök ve ek raporları içeriğine göre; dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan ticari nitelikteki aracın TBK md.227 de hüküm altına alınan seçimlik haklarına dayalı olarak açılan ve öncelikle aracın misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi istemi talepli alacak davası olarak ikame edilmiştir. Davanın dayanağı olan TBK 227. Maddesi; ''Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır....

      nedeniyle yoğun gürültünün olduğunu belirterek sözleşmeden dönerek ödediği bedelin iadesini, tapunun iptalini ve daire için yaptığı masrafların tarafına ödenmesi ile manevi tazminat istemiştir....

        Maddesine göre davacı tüketicinin satış sözleşmesinden dönme ve ödemiş olduğu bedel iadesine haklı olduğu, aracın serviste kalması sırasında kullanılamamasından doğan maddi zararını belgeler ile ispatlamış olduğundan kabulü gerektiği ancak aracı alım sırasında uygulanan ÖTV muafiyetine dayalı talebine ilişkin olarak ÖTV indiriminin süreye ve aracın satışı sırasındaki şartlara bağlı olduğu bu kapsamda davalıların bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla bu talebin reddi gerektiği, araçtaki gizli ayıbın üretim kaynaklı olması ve ayrıca servis işlemleri sırasında bir değişen parça kaynaklı gizli ayıpların bulunması nedeni ile ithalatçı üretici, satıcı ve servis hizmeti veren davalı tarafların birlikte ve müteselsilen sorumlu oldukları..." gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. 6502 sayılı kanunun 11.maddesi " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı...

        Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder." düzenlemesini içermektedir. Davacının fesih iradesini dava açarak kullanabileceği gibi, dava açmadan önce de kullanabileceği muhakkaktır. Somut olayda davacının fesih iradesini dava açmadan önce "sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden" bahisle keşide ettiği ihtarname ile karşı tarafa yönelttiği görülmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/... esas sayılı dosyasında ise; fesih tarihinden sonra yapı denetim bedelinin ödemediğinden bahisle denetim işini yapan şirket tarafından arsa maliki hakkında başlatılan takibe itirazın iptali davası sonucu ....290,00 TL'nin ödendiğini, bu bedelin sözleşmenin ... ve ... hükümleri gereğince asıl davada istenen tazminattan mahsubunu talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin .... maddesinde düzenlenen cezanın, sözleşmeden dönme cezası niteliğinde olduğu ve borçluyu edim yükümlülüğünden kurtardığı, yüklenicinin sözleşmeden dönmesi halinde ise, yüklenici tarafından arsa sahibinin arsasına yapılan inşaatta kullanılan malzemeleri söküp götürme imkanının bulunmadığı, sözleşme gereği ödemesi gereken geciken süre kira bedeli ile dönme cezasının mahsubundan sonra kalan imalat bedelinin talep edilebileceği, imalat bedelinin toplam 469.128,......

          Her ne kadar davacı taraf taşınmazın geç ve gereği gibi teslimi nedeniyle yaşamış olduğunu iddia ettiği manevi acıya karşılık olarak manevi tazminat talep etmiş ise de, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edebilecek herhangi bir eylemin bulunmaması bu haliyle manevi tazminatın şartlarının oluşmadığı anlaşılmış olmakla davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

          , bu halde davacı şirketin sözleşmeden salt kendi hatası ile dönme isteğinde bulunması ve artık 2. el durumunda bile olamayacak bir makinenin iadesini talep etmesi hem kötüniyetli olduğunun hem de basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğinin kanıtı olduğundan haksız davanın reddini savunmuştur....

            meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...

              Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu