Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/449 Esas KARAR NO : 2021/254 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/10/2020 KARAR TARİHİ : 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili -------bedelli ve kapsamında ----------------müvekkili tarafından ödenmiş olmasına rağmen geç teslim edildiği ----------------- kullanımda çökmüş olduğunu,-------------- yerlerinin çıkmış olduğunu, bu nedenle ürünlerden-------alınamamış olduğununu, davalıya----------- olduğunu ---- iadesinin yapılmamış olduğunu, ayrıca -------- işletilecek ticari faizi ile birlikle müvekkiline iade edilmesini talep ve dava etmiştir. Usulüne uygun tebligatta rağmen davalı tarafın dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ----- dayanılarak sözleşmeden dönme ve bedelin iadesine ilişkindir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/449 Esas KARAR NO : 2021/254 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/10/2020 KARAR TARİHİ : 16/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili -------bedelli ve kapsamında ----------------müvekkili tarafından ödenmiş olmasına rağmen geç teslim edildiği ----------------- kullanımda çökmüş olduğunu,-------------- yerlerinin çıkmış olduğunu, bu nedenle ürünlerden-------alınamamış olduğununu, davalıya----------- olduğunu ---- iadesinin yapılmamış olduğunu, ayrıca -------- işletilecek ticari faizi ile birlikle müvekkiline iade edilmesini talep ve dava etmiştir. Usulüne uygun tebligatta rağmen davalı tarafın dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ----- dayanılarak sözleşmeden dönme ve bedelin iadesine ilişkindir....

      kullanılamadığının dosya içeriği delillerden anlaşıldığı, 2 yıl kullanıma dayalı %20 bedel indirimi yapılmasına ilişkin bilirkişi görüşünün yerinde görülmediği, dava konusu yapılan ...-...-... tesisat numaralı ve L1, L2 ve L3 olarak belirtilen 3 adet asansörün davalıya iadesi ile bunlara ilişkin olarak davacı ......

        Davalı vekili, davacı şirketin usulüne uygun süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, aracın misli ile değişimi, sözleşmeden dönme veya bedel iadesi için mevzuatın aradığı koşulların oluşmadığını, davacı tarafından aracın halen kullanıldığını, davacı şirket yetkilisinin onayı ile bakım onarım ve tamiratlarının yapıldığını, davacının taleplerinin herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını, araçta gizli veya açık bir ayıp olmadığını, üretim hatasının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacı tarafından davalıdan 22.08.2014 tarihinde 40.250,00 TL bedelle sıfır km olarak satın alınan aracın üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemine ilişkindir....

            Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup alınan bilirkişi raporu ve ek rapolarınında dosya kapsamına uygun olduğu söylenemez. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ayıplı araç satışına ilişkin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkin olup mahkemece bedelde indirim suretiyle hüküm kurulmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda; Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının dosya içeriğine, emsal yargıtay kararlarına ve her halükarda usul ve yasaya aykırı olduğunu, sipariş formu ve sözleşmede müvekkilince belirtilen renk, çizgi, görsellik ve modelin dışına çıkılarak yapılan üretimden beklenen yararın oluşmadığı ve siparişin tüketicinin isteğini karşılamadığının açık olduğunu, müvekkiline teslim edilen malların tamamının ayıplı olduğunu, müvekkilinin bedel iadesi isteğini içeren sözleşmeden dönme hakkı usul ve yasaya uygun olmasına rağmen yerel mahkemenin bu talebin dışına çıkarak karar verdiğinden bahisle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesiyle kaldırılmasına ve kararın taleplerine uygun düzelterek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Ne var ki, HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında sözleşmeden dönme hakkını mı ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                denmekle, müvekkili şirketin davacı-yükleniciden kaynaklanan eksik ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden döndüğünü açıkça bildirmiş olduğunu, Sözleşmeden dönme hakkının, tek taraflı ulaşması gerekli ve bozucu yenilik doğuran bir hak olduğunu, karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığını dolayısıyla müvekkili şirketin keşide ettiği ihtarnameyle sözleşmeden döndüğünü ve müvekkili şirketin bu hakkını kullanmasıyla taraflar arasında yürürlükte bir sözleşmenin kalmadığının sabit olduğunu, mahkemece de bilineceği gibi, sözleşmeden dönmenin geriye etkili olarak hüküm ve sonuç doğuracağını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde sözleşmeyi feshettiği ibaresini kullanması sebebiyle, feshin ileriye etkili sonuçlar doğuracağı akla gelebilirse de sözleşmenin devam eden dönemsel edimler içeren bir sözleşme olmayıp bir sefer ifasıyla sona erecek olduğunun ve bu tip sözleşmelerde feshin değil dönmenin söz konusu olacağının göz önüne alınması gerektiğini ve müvekkilin bu beyanın sözleşmeden dönme teşkil edeceğine...

                UYAP Entegrasyonu