Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 11.04.2014 ve 29.08.2014 tarihli bilirkişi heyet raporlarına göre, araçtaki arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıp olduğu, arızanın halen devam ettiği, bu durumda davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak araç bedelini isteyebileceği, birlikte ifa kuralı gereği halen davacının elinde bulunan aracın davalılara iadesi, bu sebeple davacının faiz isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 134.000 TL'nin davalılardan tahsiline, dava konusu aracın davalılara iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....

    Otomotiv ve Servis Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'den 13.02.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, aracın sürücü koltuğunda bir boşluk bulunduğunun kullanım esnasında farkedildiğini ve bu ayıbın çeşitli müdahalelere rağmen giderilemediğini, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, araç için ödenen bedelin ve ek masraflarının iadesine karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile, 25/01/2013 tarihli faturaya konu 2012 ... 2.0 163 hp ... Ltz Titan ... beyazı marka aracın davacı tarafından davalı ... iadesi koşuluyla 85.450,01 TL araç bedelinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalılardan satın aldığı araçta üretim hatası bulunduğunu belirterek, sözleşmeden dönme ve araç için bedelin iadesi talebiyle bu davayı açmıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu sözleşmenin yasal anlamda geçerli bir sözleşme olmadığını, davacıya tapu iptal ve tescil davası açma yetkisi tanımayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin çift taraflı olduğunu, dolayısı ile taraflara ayrı ayrı edimler yüklediğini, mahkemece davalı yüklenicinin kusuru olmadığının kabul edildiğini, yapılan yargılamada kira talebine yönelik gecikme olmadığından reddine dair karar ve gerekçe oluşturulduğuna göre henüz sözleşme süresinin bitmediğini, mahkemece sözleşme bitim süresinin 31.05.2021 olarak kabul edildiğini, bu nedenle davacının tescil talebinin ve alacak talebinin de dava açma süresi dolmadığından reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının sözleşmeden dönme yetkisi ve şartlarının olmadığını, bilirkişilerce inşaat ruhsat ve tapu kayıtlarının ayrıntılı incelenmediğini ve hükme esas olacak nitelikte yeterli ve açıklayıcı rapor hazırlanmadığını ileri sürerek usul ve yasaya uygun olmayan mahkeme kararının kaldırılmasına...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakanları ... ...’in, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 139 ve 140 parsel sayılı taşınmazlardaki 4/16 payını, oğulları olan davalılara ölünceye kadar bakma akdi ile muvazaalı temlik ettiğini, gerçekte ivazsız akit yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiklerini, murisin sağlığında akdin feshini istemediğini, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davalıların ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

          Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir..." hükmü birlikte olarak değerlendiriliğinde çelişkiler giderilecek şekilde alınan raporda da açıklandığı üzere aracın orjinal şanzımanının yeni bir parça ile değiştirilmesi durumunda kullanılabileceğinin mümkün olduğunun tespitine dair teknik bilirkişi raporu üzerine alıcının sözleşmeden dönmesinin somut olaya göre ve hakkaniyet gereği gerekmeyip 25.000 TL bedel karşılığı olan parça değişimi üzerine kullanımının mümkün olduğunun tespit edilmiş olmasına göre mahkememizce imalat hatası bulunan araç nedeni ile yerinde görülmeyen davacının sözleşmeden dönme hakkı yerine onarım bedeline yönelik olarak fazlaya dair aracın kullanımının mümkün olmasına göre ÖTV zararına ilişkin menfi tespit talebine dayanan 100 TL'lik belirsiz alacak yönü ile ilgili talebin reddi ile davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...

            Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....

              GEREKÇE : Taraflar arasında ikinci el araç alım satımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, hangi mahkemenin görevli olduğu, davalının satıcı sıfatının bulunup bulunmadığı, ayıp sebebiyle davacının sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin iadesini talep edip edemeyeceği, reddedilen miktar yönünden verilen kararın yerinde olup olmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince " .......

              Maddeye göre sözleşmeden dönme ve bedel iadesi halinde aracın rayiç bedelinin talep edilemeyeceği, buna göre davacının araç üzerinde birçok parça değişikliği yapılmasına rağmen arızanın giderilememiş olması karşısında davacı kullanıcının araçtan güvenli şekilde faydalanmasının teknik olarak mümkün olmadığından davacının sözleşmeden dönme talebinde haklı olduğu, aracın halen davacıda olması nedeniyle aracın teslimi karşılığında bedel iadesine ve teslim tarihinden itibaren avans faizine işletilmesine karar verilmiş, davacı tarafça aracın ayıplı olması nedeniyle ödenen toplam 30.099,06 TL araç tamir bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, tespit masraflarının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." şeklindeki düzenlemedir. DELİLLER : Tarafların ----------celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır. ------ -------müzekkere yazılarak davaya ------- kullanım ----- celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır. Bilirkişi --------- raporunda özetle; davacı, ayıp ihbarını süresinde yaptığından, sözleşmeden dönme talebinin bulunduğunu, elinde bulunan ürünü iade ederek, ------ kendisine ödenmesi yönündeki davalıdan talebinin uygun olacağını beyan ve rapor etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi ve terditli olarak satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu