Taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1 maddesinde yer alan "Alıcı, satıcının kusuru olmaksızın makine teslim tarihine kadar, sözleşmeden tek taraflı vazgeçti takdirde satıcıya 300.000 TL tazminat ödeyecektir" sözleşmedeki bu hüküm T.B.K.' da düzenlenen cezai şart türlerinden "Dönme Cezasına" ilişkindir. ( ifayı engelleyen cezai şart) İlgili hükme göre " Borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır."Dönme cezası borçluya cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilme veya sözleşmeyi feshedilme hakkı tanımaktadır. Bu sebeple alacaklı dönme cezası haricinde asıl edimin ifası talebinde bulunamaz. Dönme cezası talep eden kişinin kendi kusuru ile sözleşmeden dönmeye sebep olmaması gerekmektedir. Bununla birlikte diğer tarafın sözleşme dönme konusunda kusurlu veya haksız olması gerekmektedir. Yargıtay kararları da bu yöndedir....
Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine göre değerlendirilmesi gerekir. İlk derece mahkemesi tarafından davaya konu aracın misli ile değiştirilmesine ve manevi tazminat talebinin reddine dair karar dairemiz tarafından yapılan inceleme sonucunda ''kararın kaldırılmasına'' dair karar verilmiştir....
Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır....
Eseri sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme. 2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme. İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Eser, iş sahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa iş sahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz”.Kanun koyucu iş sahibine sözleşmeden dönme, ayıbın giderilmesini ya da bedelden indirim isteme hakkını seçimlik haklar olarak tanımıştır. İş sahibi bu üç haktan sadece birini kullanabilirken, maddi ve manevi tazminat talep hakkını zarara uğrama şartıyla her üç seçimlik hakla beraber ya da ayrı ayrı olarak talep edebilir. İşsahibinin sözleşmeden dönmesi, eseri kabul etmeyip reddetmemesidir....
Noterliğinin 25/11/2019 tarih 37679 yevmiye sayılı ihtarnamesinin tanzim edildiğini ve davacı yan ile akdedilen sözleşmeden dönme talebinin kabul edilerek davacının ödemiş olduğu 75.500,00- TL'nin bildirilecek banka hesabına iade edileceğinin bildirildiğini, davacının ödemiş olduğu tüm miktarın hukuki süreler içerisinde iade edildiğini, bu nedenlerle davacı yanın ikame edilen dava konusu sözleşmeden işbu dava açılmadan önce döndüğü ve işbu dönme bildiriminin de müvekkile tebliğ edilmekle sonuç doğurduğu ve dava konusu dönme işlemi sonrasında yasanın ve taraflar arasındaki mün'akid sözleşmenin gerektirdiği şekilde bedeli iadesi yapıldığı değerlendirilerek huzurdaki davanın açıldığı tarih itibariyle konusuz ve hukuki yarardan ari olduğunun tespiti ile davacı yanın dönem ile ilgili terditli taleplerinin reddini, davacı yanın dava açılmadan önce gönderilmiş olduğu dönme bildirimi ile bağlı olmasından hareketle geçersizlik talep etmesinin MK 2'ye aykırı olması sebebiyle kabul edilemeyeceğinin...
Noterliğinin 17/09/2015 tarihli ve 12533 yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme ile belirlenen teslim tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle, 6502 Sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak davalı tarafa ödenen taşınmaz satış bedelinin iadesi talebi ile sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zarar olarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıya ödenen bedelin ödeme tarihindeki alım gücü ile dava tarihindeki ulaştığı alım gücü arasındaki farkın ve davacı tarafından yapıldığı belirtilen masrafların iadesine karar verilmesi istemlerinden ibarettir. Taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme ve davacının ödediği bedeli ve menfi zararı talep edip edemeyeceği ve miktarı hususundadır....
ın sözleşmeden dönmesi üzerine söz konusu 416.390-TL'nin, 341.811,66-TL'si kredi kapatma bedeli ve 13.150,12-TL'si banka komisyon tutarı olmak üzere davacının kredi kullandığı ...A.Ş'ye ödendiği, 16.780-TL'si TKHK md. 45 te düzenlenmiş olan "Sözleşmeden Dönme" başlıklı maddesi uyarınca %2 Sözleşmeden Dönme Tazminatı (-ki görüleceği üzere sözleşmenin 7. Maddesi ve TKHK'nın 45. Maddesi uyarınca sözleşme bedelinin %8'i oranında cezai şart kesilmesi gerekmekirken yani bu kapsamda cezai şart bedeli 67.120-TL iken davacı ...'...
Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu ise iş bedelini ödemektir.Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/03/2010 gün, 2010/98-1538 sayılı kararı). Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/02/2010 gün, 2010/19-38 ve 2010/69 sayılı kararı)....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı.Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının feshe yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Sözleşmeden dönme ile sözleşmenin ifasını isteme anlamına gelen projesine uygun hale getirme masrafları birbirleriyle çelişen iki zıt istemdir. Mahkemece, sözleşmeden dönülmesine karar verildiği halde, ayrıca projeye uygun hale getirme masraflarına hükmolunması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; tazminat isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla yenisiyle değiştirilmesi, değiştirilmesi talebinin mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönülmesi ile araç bedelinin iadesi, aracın arızlanması nedeniyle yapılan masraflara, hak ve kazanç kayıplarına, munzam zararlara ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK. 'nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2.maddesinin "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....