Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, yanlar arasında 03.01.2005 tarihinde anahtar teslimi 115.000,00 lira götürü bedelli sözleşme imzalanmıştır....

    Somut olayda, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, eser bedelinin de sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 480. maddesi uyarınca götürü bedel olarak kararlaştırıldığı ve sözleşme bedelinin de kısmen ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu ifa etmesi sebebiyle 10.000,00 TL zararını istemiş olup, iş sahibi sözleşme bedelinin tamamını ödemediğinden eksik ve kusurlu iş bedelini talep edemez ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince fazla ödenen bedelin iadesi isteminin de bulunduğu kabul edilerek değerlendirme yapılması gerektiğinden kira tazminatı dışındaki bu talebinin fazla ödenen iş bedelinin istirdatı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi 15.02.2018 tarih ve 2016/5156 Esas, 2018/590 Karar sayılı ilamında; “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-....Anılan şartnamenin sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve tasfiyesi başlıklı 22. maddesinde, sözleşme konusu iş ile ilgili yaptırılacak ilave iş ve iş artışının olması halinde ve (a) ve (b) bentlerindeki koşulların varlığı halinde götürü bedelli işlerde iş bedelinin %10, birim fiyatlı sözleşmelerde %20'sine kadar fazlasının süre hariç sözleşme hükümlerine göre aynı yükleniciye yaptırılabileceği belirtildikten sonra, aynı şartnamenin 23. maddesinde idarenin gerekli görerek yapılmasını istediği ve sözleşme kapsamında olmayan yeni iş kalemlerinin ve sözleşme kapsamında yaptırılacak ilave iş bedellerinin fiyatlarının...

      Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-karşı davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl dava, bakiye iş bedeli, nakdi teminat kesintisi, kâr mahrumiyeti ve diğer zararların tahsili ve kesin teminat mektubunun iadesi istemlerine, karşı dava ise işin eksik ve kusurlu yapılması nedeniyle eksik ve kusurların giderim bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        Maddesine göre, davalı tarafın tüm sözleşme kapsamında talep edebileceği zarar ve cezaların toplamının sözleşme bedelinin %15'ini geçemeyecekken ve ortada müvekkiline ithaf edilebilecek somut bir ayıp, zarar, ceza yokken, davalının hem sözleşme bedelinin yarısına yakın tutarını ödemediğini, hem de teminat mektubunun nakte çevrilmesi için girişimde bulunacağını ihtar ettiğini, teminat mektubunun huzurda görülen dava ile doğrudan alakalı olup, davalı tarafın iddiaları kapsamında, olası tüm ceza, zarar ve ayıpların giderim bedeline denk olacak şekilde sözleşme bedelinin %15'ine denk gelecek şekilde teminat mektubunun davalı taraf yeddinde olup aynı zamanda işbu bedelin çok üzerinde olacak şekilde yaklaşık 900.000,00 USD alacaklarının da aynı iddialarla ödemeden imtina edildiğini, teminat mektubu her ne kadar kesin olarak düzenlenmiş olsa da, gerek Yargıtay kararları gerekse doktrin uyarınca, kesin teminat mektubunun nakte çevrilmesinin TMK 2 anlamında nakte çevrilmesinde hakkın kötüye kullanımı...

          Teminat bedelinin iadesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunması halinde, iade edilmemesini haklı kılacak sebeplerin olup olmadığı, iade edilecekse ne miktarda iadesi gerektiğinin mahkemece değerlendirilerek belirlenmesi gerekir. Öte yandan taraflar arasındaki kira sözleşmesi devam ettiği ve kiralanan tahliye edilmediği sürece kiralanan kiracının kullanımında olduğundan kiraya verenin teminatı iade borcu doğmayacağı gibi kiracının kira ödeme yükümlülüğü devam eder. Olayımıza gelince; Taraflar arasında 14.10.2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira bedelinin aylık 14.050 TL + KDV olduğu kararlaştırılmıştır. Sözleşme ile birlikte davalı sözleşmede belirlenen kesin teminat ve özel teminat ile ilgili olarak her iki teminatı da içeren teminat mektubunun kiralayana verildiği anlaşılmaktadır....

            Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise kiracı tarafından açılan depozito bedelinin iadesi istemine ilişkindir....

              Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasındaki kira ilişkisinin başlangıç tarihinin 01.08.2008 olarak tespitine, kira başlangıç tarihi itibariyle aylık kira bedelinin 2.856 TL’ye uyarlanmasına, uyarlanan kira miktarına göre fazla öden 47.384 TL kira bedeli, 5.534,96 TL gelir kaybı ve 16.885 TL eksik işler bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir 2-Davalı vekilinin kira başlangıç tarihi ve fazla ödenen kira bedelinin iadesi ve gelir kaybına yönelik temyiz itirazlarına gelince Taraflar arasında günsüz olarak Temmuz 2007 tarihinde akdedilmiş yazılı kira sözleşmesi bulunmaktadır....

                Bu yasal çerçevede somut duruma bakıldığında, Finansal Kurumlar Birliğinin... tescil ve...sözleşme numaralı, ... tescil ve ...sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilmiş, sözleşme kapsamında menkul mallar davalı yana teslim edilmiş, davacı tarafından, sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeni ile davalı adına keşide edilen Beyoğlu ...Noterliğinin 05/04/2022 tarih, ... yevmiye sayılı,Beyoğlu ... Noterliğinin 05/04/2022 tarih, ... yevmiye sayılı ihtarnameler ile borçların 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilmiş olacağı, sözleşme konusu malların fesih tarihinden itibaren 3 gün içinde iade edilmesi ihtar edilmiştir....

                  Bu durum karşısında mahkemece, davacının katkı payı bedelinin iadesi talebi yönünden, davacı tarafından davalıya fesih ihtarından önce 30 günlük süre tanıyan ilk ihtarnamenin keşide edilip edilmediği, diğer bir deyişle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshedip feshetmediği incelenmeden, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Davalının, davacı acentenin .. ve ......

                    UYAP Entegrasyonu