Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 2001/623 Esas, 2001/5734 Karar sayılı ilamında araç mülkiyetinin kazanılmasında aracın noterden resmi satış ile satın alınması gerektiğini ve KYK'nun 20. maddesine göre adına tescil ettirilmesi gerektiğinin bildirildiğini, tüm bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, araç satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ARAÇ MÜLKİYETİNİN TESPİTİ VE TESCİLİ-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, araç mülkiyetinin tespiti ve tescili, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.02.2018 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılardan ..., ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

      Mahkemece, davalıların hileli davranışları ile davacının sözleşme yapmasına neden oldukları gerekçesi ile satışın iptali ile aracın davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı adına olan trafik kaydının terkini ve davacı adına tescili işlemi idari olmakla 2010/4307-12382 beraber, davacı talebinin mülkiyetin kendisine ait olduğunun tesbiti talebini de içerdiği kabul edilerek, aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbiti ile yetinilmesi gerekirken, mahkemece tescile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ancak bu halde davacıya satış bedeline ilişkin olarak yapılan ödemelerin de satışın iptali nedeni ile davalılara iadesi gerekir....

        - KARAR - Davacı vekili, davalıdan 15.09.2011 tarihli araç satış sözleşmesi uyarınca 28.500,00 TL bedelle araç satın alındığını, aracın devrinin ödemeler bittikten sonra yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca 5.000 TL bedelle davacı aracının teslim edildiğini, kalan ödemelere ilişkin olarak 4 adet toplam 23.500,00 TL bedelli senetlerin verildiğini, senetlere ilişkin PTT vasıtası ile ve elden ödemeler yapıldığını,ancak davalının araç devrini yapmadığını, aracın başka bir alacaklı tarafından icra dosyasından haciz konularak geri alındığını, davalıya ödenen bedellerin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Çünkü henüz doğmayan bir hakkın devri söz konusu olmaz. Söz konusu sözleşmelerde mülkiyet sahibi tarafların anneleri Fatma, miras payının devrine ilişkin sözleşmeye katılmadığı için böyle bir sözleşme, hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Katılımın tanık veya benzeri delillerle kanıtlanması mümkün değildir. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2008/3067 E- 2008/3437K, HGK 2011/14- 408- 2011/402K.)...

          ye devredildiğini, araç henüz müvekkili şirkete devredilmediğinden acentelik sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan bir aylık devir süresinin de henüz başlamadığını; bu nedenle; taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacı tarafın bedel iadesi talebinin haksız olduğunu, ilgili talebin araç devri şeklinde olması gerektiğini, dava konusu ... plakalı ... model ... marka kamyonetin davacı tarafın talebi halinde kendisine ivedilikle devredilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; bedel iadesi talebinin bir an için yerinde olduğu düşünülse dahi; davacı tarafın dava dilekçesinde araç bedeli olarak fahiş ve haksız bir şekilde 14.476,00 Euro talep ettiğini, davacının kendi dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere ilgili araç için müvekkili şirkete ödemiş olduğu %I8 KDV tutarı 8.898,94 TL olduğunu; bu durumda araç bedelinin ve davacı tarafça ilgili araç için fiilen ödenmiş olan bedelin 49.438,56 TL (8.898,94 /18* 100) olduğunu; davacının davaya konu araç için...

            konu araç için bedel iadesi talebinin taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi ve Eklerine aykırı olması nedeni ile öncelikle bu talebin reddi gerektiğini, davacı tarafın ancak araç devri talebinde bulunabileceğini, talep etmesi halinde de ilgili aracın kendisine devredilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Noterliğinin 18/01/2011 tarih ve 00947 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinin İPTALİ ile, 05.LH.517 plakalı aracın davalıdan alınarak davacıya teslimine, " şeklinde karar verilmiştir....

            Ancak ---- belge incelendiğinde aracın mülkiyetinin değil zilyetliğinin devredileceği yönünde anlaşma yapıldığı bu konuda da ----olarak----- ve ------------- denilmekle hukuki olarak mülkiyetin değil zilyetliğin devri hususunda anlaşma yapılmıştır. Bu noktada ise araç zilyetliğinin davacıya teslim edilip edilmediği incelendiğinde ise --- plakalı -----------çıkış yaptığı tarihler ile biliniyorsa ---- kim olduğu sorulmuş, cevabi yazıda ise aracın ---kapısından---- yaptığı ---adının ... olduğu görülmüştür. Bu bilgi ışığında ise davacının araç zilyetliğinin kendisine devredilmediğine dair iddialarının aksi ispatlanmıştır. Buna bağlı olarak ise araç zilyetliğinin karşılığı olarak verilen çek nedeni ile menfi tespit istemi haksızdır. Diğer talep kalemi olan davacının oğlu tarafından gönderilen -------- iadesi konusunda ise parayı gönderen tarafın davacı şahıs olmaması nedeni ile paranın iadesi talebinin de davacı taraftan gelmesi beklenemeyecektir....

              üzerinde hacizler olduğundan hacizlerin kaldırılmasından sonra trafik devrinin yapılacağı ifade edildiğini, müvekkilinin satış bedelini taksitler halinde ve tamamen ödediğini, davalı satıcı ödeme yapılmasına karşın hacizlerin kaldırıp aracın trafik devri sağlamadığını, müvekkilini uzun süre oyaladığını ve otomobilin devri gerçekleşmediğini, taşıt devri için gönderilen ihtarnameyi müteakip davalı taşıtın hacizli değil, bir kaçakçılık olayına karışması nedeniyle Uşak C....

              UYAP Entegrasyonu