Davacının, ihyasına karar verilmiş olan şirket hakkında açtığı rücuen tazminat davası nedeniyle 'hukukî yararı' bulunmaktadır. Bu sebeple, ihyanın, ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... E. sayılı dosyasından rücuen alacak davası yönünden de geçerli olmasına hükmedilmelidir. Kesinleşen ihya kararında tasfiye memuru olarak şirketin ortaklarından ...'ın atandığı izlendiğinden, adı geçenin eldeki davada da yetkili kılınmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı ... Sicil Memurluğu, davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamamıştır. (Yargıtay 11 HD'nin 04.04.2016 tarih ve 2016/2926 E., 2016/3585 K. sayılı benzer ilâmı) Yukarda açıklanan yasal ve hukuksal olgu göz önüne alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve Kurul'un takdirine göre; 1.-... Ticaret Mahkemesinin ... E., ......
Alacak davalarında davalı olma sıfatı, alacağın borçlusuna, haksız fiillerde zarar sorumlularına aittir. Borçlu veya zarar sorumluları dışında üçüncü bir kişiye karşı dava açılması durumunda davanın sıfat yokluğu, bir başka deyişle husumet yönünden reddine karar verilmesi zorunludur. Somut olayda;davacının,ilgili adresteki aboneliğini sonlandırıncaya kadar dava dışı elektrik şirketinin 738450 no’lu elektrik abonesi olduğu, ilgili adresteki aboneliğin tüketim borçlarını dava dışı elektrik şirketine 24.02.2010 tarihinde 30.457,00 TL olarak ödediği; davacı iddiasının, davaya konu adresteki şubelerinin 2002 yılında kapatılmasına rağmen 2010 yılına kadar elektrik aboneliğinin kendi üzerlerinde olması nedeniyle davalının da bu adreste kiracı olduğu döneme ilişkin kullandığı elektrik bedelinin kendileri tarafından ödenmesinden kaynaklı olarak bu bedelin tespiti ile taraflarına ödenmesi talebini içerir rücuen alacak istemli olduğu sabittir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin 3.939,30 TL asıl alacak, 443,17 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanan % 40 oranında ... inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
. --- tarihli kök raporunda özetle; dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın ------ davalıların müşterek sorumluluğundaki ---- sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın yukarıda detaylı olarak belirtilen nedenlerle sovtaj imkanının olamayacağı, hesap edilen hasar tutarının kadri maruf bulunduğu, davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı kazanmış olduğu, taşıma işinde müştereken ve müteselsilen davacının sigortalısına ödemiş olduğu, --- tazminatı rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin ---- dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı ---- olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği, --------- açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği" sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı bildirilmiştir. ----- raporunda özetle; "dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın 1 ve 2 nolu davalıların müşterek sorumluluğundaki ---- sırasında meydana...
Hukuk Dairesi 2015/6023 E 2015/8423 K sayılı ilamı dikkate alınarak iflastan önce doğan alacak yönünden tefrik kararı verildiği, iflastan sonra doğan alacak yönünden yargılamaya bu dosya üzerinden devam edildiği, anılan emsal nitelikteki içtihatlar dikkate alındığında davaya konu alacağın iflastan sonra doğması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava; rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacının dava dışı işçiye 13.05.2016 tarihinde yapılan 24.687,98 TL'lik ödeme ile 27.02.2019 tarihinde yapılan 7.483,42 TL'lik ödemenin rücuen tahsilini talep ettiği, davalı şirketin de 21.03.2018 tarihinde iflasına karar verildiği, davaya konu alacağın işçiye yapılan ödeme tarihinde doğduğu, bu husus dikkate alındığında 24.687,98 TL yönünden alacağın iflastan önce 7.483,42 TL yönünden ise alacağın iflastan sonra doğduğu anlaşılmıştır....
Bu alacak hakkı, alacaklı ile asıl borçlu arasındaki asıl borç ilişkisindeki alacak hakkından bağımsız, rücu eden ile edilen arasındaki ilişkiden doğan yeni bir haktır. Başkasına ait borcu ifa ederek, mal varlığında kayba uğrayan kişiye mal varlığındaki söz konusu eksilmeyi talep edebilmek için hukuk düzeni rücu hakkını tanımıştır. Bunun sonucu olarak da rücu hakkı bu hakka sahip olan kişinin şahsında doğduğu anda muaccel olur. Bu nedenle, rücu hakkı için hakkın doğduğu andan itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlamaktadır. Halefiyette ise; halef olan kişi alacaklıyı tatmin ettiği anda yeni bir hak elde etmemekte, alacaklıya ait olan hakkı kanundan dolayı olduğu gibi devralmaktadır. Bu nedenle, böyle bir alacak için de daha önce zamanaşımı işlemeye başlamış ise, alacak halef olan kişiye intikal etmesine rağmen işlemeye devam eder. Zira, daha önceden muaccel olmuş alacağın yeniden muaccel olması ve yeni bir zamanaşımının işlemeye başlaması mümkün değildir....
Bakanlığı, davalının arama sırasında direnerek karşı koyması sonucu görev esnasında yaralanan dava dışı polis memuruna 27/11/2008 tarihinde ödediği tazminatın ödeme tarihinden itibaren yasal faiz ile rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalıdan talep edilecek tazminat tutarının; 2.666,65 TL'nin, dava dışı polis memuruna ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizin 108,49 TL olmak üzere toplam 2.775,14 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, dava dilekçesinde davacının faiz talebi olmasına rağmen faize hükmedilmediği, davanın rücuen tazminat davası olması dikkate alınarak 2.666,65 TL asıl alacak üzerinden ödeme tarihi olan 27/11/2008 tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır....
nde meydana gelen hasar nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER 5. Dava; TTK'nın 1472. maddesine dayalı rücuen alacak davasıdır. 6. 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.5.A /1 de; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmü düzenlenmiştir....
tazminat davasına konu ettiği ödeme belgesi sunulmadığından rücu şartlarının gerçekleşmediği, davalı sigortalının rücuen tazminattan sorumlu olmadığı anlaşılmakla, davacının rücuen tazminat davasına konu ettiği, alacağın dava tarihi itibari ile ödemediği, rücu şartının dava tarihi itibari ile gerçekleşmediği, HMK 114/1-h maddesine göre davacının rücuen tazminat/alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın Usulden Reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
tazminat davasına konu ettiği ödeme belgesi sunulmadığından rücu şartlarının gerçekleşmediği, davalı sigortalının rücuen tazminattan sorumlu olmadığı anlaşılmakla, davacının rücuen tazminat davasına konu ettiği, alacağın dava tarihi itibari ile ödemediği, rücu şartının dava tarihi itibari ile gerçekleşmediği, HMK 114/1-h maddesine göre davacının rücuen tazminat/alacak davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın Usulden Reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....