Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Kadastro Müdürlüğü tarafından re'sen yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünce yapılacak düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapılması ya da düzeltme işlemi ile lehine sınır değişikliği yapılan bir kişinin bulunmaması halinde husumet, düzeltmeyi yapan Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmelidir. Somut olayda düzeltme işlemi re'sen yapıldığına göre, davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup mahkemenin gerekçesi isabetsizdir....
Davacılar ... ve ..., adlarına kayıtlı bulunan 50 sayılı parselin yüzölçümünün hatalı şekilde düzeltildiği iddiasına dayanarak 50 ve 51 sayılı parseller hakkında yapılan düzeltme işleminin iptali istemi ile yasal süresi içinde dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, taşınmazın yüzölçümündeki hatanın tersimat hatası olduğu 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre de tersimat hataları düzeltilebileceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davacılar adlarına kayıtlı 50 sayılı parsel ile komşu 51 sayılı parsel hakkında yapılan düzeltme işleminin iptalini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin hüküm yönünden temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın rızası alınmadan davalı erkek tarafından diğer davalı ...'e satıldığını iddia ederek satış işleminin iptali ile tapunun eski hale getirilmesini talep etmiş, mahkemece davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle "muvazaalı satış işleminin iptaline" karar verilmiştir....
Mahkemenin ilk kararında, davacının 01.....2008 sonrası Kurum işleminin iptali ve ödenmeyen aylıkların ödenmesi talebinin reddine karar verilmiş, Dairemizin ........2013 tarih, 2013-11594-15651 sayılı ilamı ile bu karar yerinde bulunmuş ve mahkemece de bu karara uyulmuştur. ... kararına uyulması sonucu artık davalı Kurum lehine usulü kazanılmış hak oluşmuş ve davacının 01.....2008 sonrasına ilişkin Kurum işleminin iptali talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yanılgı ile bu talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.....2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici .... maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemenin ilk kararında, davacının 01.....2008 sonrası Kurum işleminin iptali ve ödenmeyen aylıkların ödenmesi talebinin reddine karar verilmiş, Dairemizin ........2013 tarih, 2013-11594-15651 sayılı ilamı ile bu karar yerinde bulunmuş ve Mahkemece de bu karara uyulmuştur. ... kararına uyulması sonucu artık davalı Kurum lehine usulü kazanılmış hak oluşmuş ve davacının 01.....2008 sonrasına ilişkin Kurum işleminin iptali talebinin reddi kararı kesinleşmiştir. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek yanılgı ile bu talebin kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.....2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici .... maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine, ......
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin Rum olup, Rumlar bu topraklarda yabancı değerlendirilemeyeceğini, yerel mahkemenin gerekçeleri hukuki ve gerçeğe uygun olmadığını, gerekçeli kararda davanın reddi gerekçesi olarak nesep ve kamu düzeni gösterilmekle birlikte 44 yaşında olan müvekkilimin çocuğu bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin Yunanistan'da yaşamakta olup kısa vadede Türkiye'ye dönmeyi düşünmemektedir. Kamu düzeni açısından bozulma ihtimali olan bir durum söz konusu değilken aksine somut olayda müvekkilimin kişisel menfaati söz konusu olduğunu, gerekçeli kararda ayrıca "soyad değişikliğinde, kişinin yurt içinde ve yurt dışında bulunmasının önüne geçebileceği, yapılan değişikliğin özellikle yurt dışında sağlıklı bir şekilde denetiminin yapılamayacağı" değerlendirildiği belirtilmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/218 ESAS, 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Facebook adlı internet sitesi üzerinden Türkiye Barolar Birliği Başkanı olan müvekkiline herkesin görebileceği şekilde "Ha s...r it olu it babanda senin gibiydi feyzioğlu rahmet okuyanı varmı mezarında ters yatsın AMK yim rum piçleri" demek suretiyle hakaret ettiğini, davanın bu eylemi nedeni ile Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/150 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın mahkumiyetle sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, davalının eylemi nedeni ile müvekkilinin manevi şahsiyetinin zedelendiğini ileri sürerek, 10.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, Almanya'da geçen çalışmaların 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlandırılması işleminin geçerli olduğunun tespiti ile aksi yöndeki kurum işleminin iptali istemine ilişkin olup Mahkemece "3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmış sayılması gerektiğinin tespitine" şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; bağış işleminin ehliyetsizlik nedeniyle iptali ile bu sebeple tapu kayıtlarının iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, "davacı" tarafından iki davaya yönelik olmakta temyiz edilmiştir. Öncelikle bağış işleminin ehliyetsizlik nedeniyle iptalinin incelenmesi gerekmekte olup, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne varki 1.Hukuk Dairesi dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan bu konuda karar vermek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 22.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin feshi işleminin iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi işleminin iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 10/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....