Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEFRİK: Davanın ilk açıldığı esas olan 2017/972 esas sayılı dosyanın 14.9.2021 tarihli oturumunda dava dilekçesinin 1 ve 2 nolu bendindeki talepler(rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart talepleri ) bakımından her üç davalı yönünden tefrik edilerek 2021/736 esasına kayıt edilmiştir. CEVAP: Davalılar vekili; ... Ltd. Şti. Yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin ... ve ...'e iş teklifi sunması gibi bir durum olmayıp, bu kişiler tarafından müvekkili şirkete başvurusunda bulunulduğunu, ... ve ... ihbar sürelerinin bitiminden sonra müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, dolayısıyla müvekkili şirketten talep edilen her nevi alacaktan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, ..., çalışanlarının eski işten ayrıldıkları tarihleri net olarak bilmediğini, rakip firmada işe girmenin haksız rekabet teşkil etmediğini, ... ve ...'...

    İnceleme konusu karar, rekabet yasağının ihlali nedeniyle tazminat talebine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.01. 2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı ceza koşulu (cezai şart) alacağının tahsili istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nın 445. maddesi “(1)Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. (2)Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.” hükmünü haiz olup, anılan madde hükmü ile 6098 sayılı Kanun 818 sayılı Kanun'dan farklı olarak, rekabet yasağı ile ilgili doğrudan mutlak bir geçersizliğin öngörülmediği, Anayasa ve diğer mevzuat hükümleri ile somut olgu nazara alınarak rekabet yasağının aşırı nitelikte olması halinde, yasağın kapsamı bakımından hakime uyarlama yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır...

        İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. madde de bu bölümde düzenlenmiştir. İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarının Yargıtay'ın istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Türk Ticaret Kanunu(TTK)'nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK'nın 5/1. maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir....

          Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacının talebinin bu dosyanın ayrıldığı, 2014/1324 esas sayılı dosyasındaki ...le yapılan iş akdi ve bu iş akdinde düzenlenmiş olan rekabet yasağı hükmüne aykırılıktan kaynaklı ceza-i şart alacağı davası olarak açıldığı, bu dosyanın davalısının sözleşmeye taraf olmadığı, davalıya atfedilen her hangi bir eylemden de bahsedilmediği sadece neticei talepten bahsedildiği, davalıya husumet yönetilemeyeceği, dava ve taraf ehliyetinin HMK 114/1-d maddesinde dava şartları arasında sayılmış olup, bu dosyada davalı yönünden bu dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, rekabet yasağının ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

            rekabet yasağının ihlal edilmesi sonucunda ödenmesi kararlaştırılan 82.248,00 TL cezai şartın Kadıköy 26....

            İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. TBK'nin rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan TBK'nin 444. ve 447. maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

              Maddesinde düzenlenen rekabet yasağı aslı yükümlülük doğuran bir sözleşme olmayıp iş akdine bağlı olarak fer'i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. Bu bakımdan, dava konusu rekabet yasağının dayanağı İş Kanunu kapsamında işçi sayılan davalının hizmet akdinden kaynaklanan sadaka borcu oluşturmaktadır. 4857 ve 5521 Sayılı Kanunların 1. Maddedeki hükmü gereğince hizmet sözleşmelerinden doğan bu gibi davaların bu uyuşmazlıklara bakma görevli olan iş mahkemelerince görülmesi gerektiği, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 9/e ve f bentlerinde haksız rekabete ilişkin süre ve zaman sınırı belirtilmiş olup TBK'nun 444. Md. Kapsamında geçerli nitelikte iş sözleşmesine dayanıldığı anlaşılmıştır. İş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK' nun 6. Bölümünde yer alan 444....

                İşçi ve işveren, rekabet yasağı anlaşmasına bir ceza koşulu koyabilir. Ancak bu ceza koşulunun geçerliliği TBK'nın 420/1. maddesine bağlıdır. Yani, burada getirilecek bir ceza koşulunun sadece işçi aleyhine bir ceza koşulu olmaması, bunun karşılığında işverenin de bir edim üstlenmiş olması gerekir. Taraflar arasında cezai şart düzenlemesine ilişkin 13 maddesinde tarafların herhangi birinin kendisine düşen mükellefiyeti yerine getirmemesi halinde diğer tarafa cezai şart ödemesi hüküm altına alınmış olduğundan, ceza koşulunun sadece işçi aleyhine bir ceza koşulu olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davalı vekilinin sözleşmedeki ceza koşulunun TBK'nın 420. maddesi uyarınca geçersiz sayılması gerektiği yönündeki istinafı yerinde görülmemiştir....

                  müvekkil şirkete rakip olan bir şirkete ortak olduğunu ayrıca, müvekkil şirketin müşterilerine gerçek dışı beyanlarda bulunarak şirketin müşteri çevresini kaybetmesi için çaba gösterdiğini, sözleşmedeki rekabet yasağının ihlali halinde cezai şart ödenmesinin düzenlendiğini ve davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini ileri sürerek, 30.000,00 EURO cezai şartın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu