Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL, müvekkil ... yönünden 1.000 TL maddi tazminat, müvekkil şirket yönünden 200.000 TL, müvekkil ... yönünden 100.000 TL manevi tazminat ödemeye (müştereken ve müteselsilen) mahkum edilmesine, davalıların müvekkil şirketin marka kullanım haklarına tecavüz teşkil eden davranışları nedeniyle müvekkil şirkete (belirsiz alacak niteliğinde ve şimdilik olmak kaydıyla) 1.000 TL maddi tazminat, 200.000 TL manevi tazminat ve (şimdilik olmak kaydıyla) 1.000 TL itibar tazminatı ödemeye (müştereken ve müteselsilen) mahkum edilmesine, davalı ... münakid sözleşmelerdeki rekabet yasağı, müşteri ayartma yasağı, gizlilik yasağı vb. düzenlemelere aykırı fiilleri nedeniyle (kısmi alacak niteliğinde ve şimdilik olmak kaydıyla) müvekkil şirkete 100 USD cezai şart ödemeye mahkum edilmesine, davalı ... münakid sözleşmelerdeki rekabet yasağı, müşteri ayartma yasağı, gizlilik yasağı vb. düzenlemelere aykırı fiilleri nedeniyle (kısmi alacak niteliğinde ve şimdilik olmak kaydıyla) müvekkil şirkete 100 USD ve 100...

    İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunu oluşturan rekabet yasağı sözleşmelerinden müvekkillerinin hiçbir şekilde haberdar olmadığını, davaya konu icra takiplerinin konusunu oluşturan müvekkilleri ile davacı şirket arasında yapıldığı iddia olunan rekabet yasağı sözleşmesini kabul etmemekle birlikte sözleşme, yasal unsurları taşımadığından bu sözleşme niteliklerinin haiz olmadığını, Yargıtay rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliğini değerlendirirken sözleşmenin konu, yer ve zaman koşulları bakımından geçerliliğini incelemenin yanında işçinin müşteri çevresine ve iş sırlarına ulaşma olanağına sahip olup olmadığını, işverenin önemli derecede zarara uğrama tehlikesinin bulunup bulunmadığını incelediğini, Yargıtay tüm bu şartların hepsini kümülatif olarak değerlendirerek tüm şartlar kanuna uygun olduğu taktirde rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olduğuna karar verdiğini, bu koşullardan herhangi birinin bulunmaması halinde akdedilen rekabet yasağı...

      ilişkin olan TBK 445. maddesine de aykırı olacağını, rekabet yasağına ilişkin işin niteliği bakımından yapılması lazım gelen sınırlama düşünüldüğünde, iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı maddesinin geçerli olamayacağı rekabet yasağının işverene ait işlerden hangisi ya da hangileri ile sınırlandırıldığı net bir şekilde belirtilmediğinden geçersiz olduğunu, rekabet yasağına ilişkin bu hükmün bir an için uygulandığı düşünüldüğünde müvekkilinin 7 bölgeden oluşan ülkemizin hiçbir bölgesinde çalışamayacağını, (madde metninde açıkça rekabet yasağı kapsamına konulan 5 bölgenin ülkemiz yüzölçümünün %82’sini oluşturduğunu) bu maddenin uygulanmasının, müvekkilinin yıllarca emek verdiği sektörde iki sene boyunca çalışamaması anlamına geleceğini, bu durumun ekonomik geleceğini tehlikeye atmayıp adeta kendisini ve ailesini açlığa mahkum edeceği anlamına geldiğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir." 'Sınırlandırılması' başlıklı 445'inci maddesine göre; " Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir." 'Aykırı davranışların sonuçları' başlıklı 446'ıncı maddesine göre; "Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/653 Esas KARAR NO : 2022/53 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/10/2021 KARAR TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizin yukarıda esas numarası yazılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 20/03/2017 tarihinde rekabet yasağı sözleşmesi akdedildiğini, davalının ilgili sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi sebebiyle davalının ödemesi gereken cezai şartın tahsilil ile ilgili olduğunu beyanla, davalının Rekabet Yasağı Sözleşmesi’ne aykırı davranması sebebiyle sözleşmenin 5. maddesinde de belirtildiği üzere Davalı’nın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan 12 aylık brüt ücret toplamından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak şimdilik yarısına tekabül eden 27.000 TL cezai şart tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete...

            yi kurduğu ve temsile yetkili müdürlerden biri olduğu, diğer taraftan iş sözleşmesindeki rekabet yasağı kaydında yer sınırlaması yapılmamasının yasağın her yerde uygulanacağı anlamına gelmemesine rağmen davalının aynı şehirde bahsi geçen dava dışı şirketi kurduğu anlaşıldığından, rekabet yasağının kapsamı ve süresi bakımından tanınan uyarlama yetkisi bağlamında davalının rekabet etmeme yasağını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır. Ancak TBK.'nın 182/3. maddesi uyarınca hakimin, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indireceği düzenlenmiş olup davalı tarafçada rekabet yasağı kaydı ile kararlaştırılan cezai şartın ekonomik mahvına sebep olacağı savunulmuş, mahkemece de bu yönde bilirkişi raporu alınmışsa da davalının bu savunmasının karar yerinde tartışılmadığı anlaşılmıştır....

              Bu durumda işverenin cezai şartı talep edebilmesi için rekabet yasağının ihlal edildiğini ispatlaması yeterlidir. Rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiştir....

              nun 348.maddesi gereğince rekabet yasağı sözleşmesi imzalandığını, buna rağmen bu kişilerin sözleşmeye aykırı olarak şirket kurdukları ve firmada çalışırken edindikleri bilgi ve tecrübe ile müşterileri haksız rekabet oluşturacak şekilde kullandıklarını, belirterek haksız rekabetin önlenmesini istemiştir. Davalılar; görev itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece; uyuşmazlığın Borçlar kanunu 348.maddesine dayandığı, ticari iş mahiyetinde olduğu, aynı konuda ticaret mahkemesinde açılmış dava bulunduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı davacı şirket temyiz etmiştir. Dava, rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan cezai şartın ödetilmesi istemine ilişkindir. Dava, Borçlar Kanunu 348 ve devamı maddelerinde düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesine aykırı davranış iddiasına dayalı, haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir. Borçlar Kanununun Hizmet Akdi’ni açıklayan 10....

                Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık nedeniyle bu kapsamda ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir. 1- Mahkemece, taraflar arasında 24.10.2008 tarihli rekabet yasağınıda içeren sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilmiş ise de, söz konusu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiş olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğu ve ayrıca 01.12.2008 tarihli zeyilnamedeki imza davalıya ait ise de, söz konusu zeyilnamede rekabet yasağına ilişkin ibare ve hüküm de bulunmadığı halde taraflar arasında geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin bulunmadığının kabulü gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile rekabet yasağının bulunduğunun kabulü bozmayı gerektirmiştir. 2- Yine kabule göre; taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin 24.10.2008 tarihli olduğu ve davalının, davacı şirketten ayrılmasından sonra İnnova şirketini kurduğu ve kurulan bu şirketle davacı şirketin ticari ilişkiye girdiği, 03.03.2014 tarihli dilekçe ekindeki çalışma ekstresi ile sabit olup, taraflar...

                  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 9–517–566 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Borçlar kanununun 348 ve devamı maddelerine dayalı olarak iş Kanunu kapsamında işçi ve işveren sayılan kişiler arasında yapılan rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

                    UYAP Entegrasyonu