WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 03.09.1999 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “…her türlü ticari ilişkinin teminatı olarak…” denilmekle ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/1285 ESAS - 2021/1953 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2021/26745 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1268 E. sayılı dosyası ile, çekte yer alan imzalara karşı taraflarınca itiraz edildiğini, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına istinaden uygulanan hacizlerin mahkemece uygun bulunacak teminat mukabilinde kaldırılmasını talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2021/1285 ESAS - 2021/1953 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 22. İcra Müdürlüğünün 2021/26745 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/1268 E. sayılı dosyası ile, çekte yer alan imzalara karşı taraflarınca itiraz edildiğini, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına istinaden uygulanan hacizlerin mahkemece uygun bulunacak teminat mukabilinde kaldırılmasını talep etmiştir....

    Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ticari şirketler ticaret siciline kaydedilmesi ile tüzel kişilik kazanırlar. Ticaret Sicilinden terkini ile de tüzel kişilikleri sona erer. Anonim şirketlerde sermaye miktarını düzenleyen 272. maddesinde “Özel kanunlarda aksine hüküm olmadıkça esas sermaye miktarı ellimilyar Türk lirasından aşağı olamaz....

      Gerçekten, ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden, bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır....

        Gerçekten, ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden, bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek işlemi alacağı teminat altına aldığından alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Somut olaya gelince; rehin veren taşınmaz maliki davacı dava tarihinden önce 28.10.2004 tarihinde gönderdiği ihtarında davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin sona erdiğini, borçların ödendiğini ileri sürerek taşınmazları üzerindeki ipotek rehninin kaldırılmasını istemiştir. Bu tarihten sonra 03.12.2004 tarihinde dava dışı şirketin rehin kapsamındaki borçlarını davalıya ödediği görülmektedir. Dava, 14.06.2005 tarihinde açılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir....

            , duran icra takibinde, icra müdürlüğünce önceden konulan hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

              İthalat ve İhracat A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün Kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davacı ile aralarındaki ticari ilişki sebebiyle alacaklı olduğunu, alacaklarının tahsili için dava açıldığını ve derdest bulunduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 23.12.1997 günlü ipotek tutarı olan 40 milyar liranın depo edilmesi koşulu ile ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir....

                İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kaldırılması istemi içeren davaların ipotek alacaklısına karşı yöneltilerek açılması gerekir. Bir dava açıldıktan sonra sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri olanaklıdır. Bu durumda bir dava şartı olan dava takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez. 6100 sayılı HMK’nun 125/2. maddesi uyarınca; davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder....

                  UYAP Entegrasyonu