WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davalı banka karşı dava açarak davaya konu taşınmazlardaki ipoteğin rehin konusu taşınmazlara dağıtılması isteminde bulunmuş ise de, TMK m. 855/3 hükmü uyarınca aksine anlaşma bulunmadıkça teminatın taşınmazların her birine değeri oranında dağıtmaya yetkili merci ilgili tapu müdürlüğü olduğu gözetildiğinde mahkemece bu yönde bir karar verilmesinin yerinde olmadığı, zira karşı davacı rehin hakkı sahibinin toplu rehin hakkını, rehin yükünü arzu ettiği gibi taşınmazlara dağıtarak ve bu durumu tapu sicil müdürlüğünde rehin sütununa tescil ettirerek münferit rehin haklarına çevirebileceği ve bu konuda rehinle ilgili taşınmazların malikleri ile anlaşması gerekeceği ve bu suretle rehin hakkı sahibinin artık alacağın her bir kısmından sadece tek taşınmaz sorunlu olacağı rehin hakkından kısmen feragat etmiş olacağı, bu suretle alacaklının her bir rehin sorumlusu ile anlaşarak rehin yüklerini taşınmazlara dağıtarak toplu rehini paylı rehne çevirebileceği, ancak bu durumlarda alacaklının...

    Şikayetçi borçlu vekili, alacaklı banka ile uzlaşıldığını ve borcun haricen ödendiğini, alacaklı vekili tarafından dosyadaki hacizlerin kaldırılması için yazı yazıldığını belirterek hacizlerin kaldırılması gerektiğini belirtmiş ise de borcun haricen ödendiği borçlu tarafından belirtilmiş olup, buna göre borçlu tahsil harcını ödemekle yükümlüdür. Bu nedenlerle mahkemenin konuya ilişkin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sonuç olarak,, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında dosya kapsamına, toplanan delillere, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir....

        İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilamı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise, icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar almak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Öte yandan İİK'nun 85. maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir....

          Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla, mahkemece davanın İİK 264 kapsamında değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının, İİK 264/4. maddesine göre alacaklının itirazın iptali davasını kaybetmesi halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağının ve ihtiyati hacizlerin kaldırılması için kararın kesinleşmesi gerekmediğinin, her ne kadar mahkemece icra müdürlüğünün işleminin iptaline karar verilmemiş ise de, davacının 01/03/2022 tarihli talebi çerçevesinde mahkemece ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğinden bu eksikliğin sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (...

          İcra mahkemesince, şikayete konu sıra cetvelinde satış bedelinin ilk olarak şikayet olunan bankanın ipotek alacağına, kalan tutarın ise yine bankanın alacaklı olduğu bir başka icra dosyasına tahsis edildiği, oysaki şikayetçinin haczinin, bankanın alacaklı olduğu diğer icra dosyasındaki hacizden önce olduğu, bu nedenle ipotekten sonra şikayetçiye pay ayrılması gerektiği, icra müdürlüğünce re’sen, ipotek akit tablosundaki hükme dayalı olarak, bankanın diğer alacaklarının da ipotek kapsamına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan banka vekili temyiz etmiştir. Banka lehine tesis edilen ipoteğin konut kredisinden kaynaklanan borcun teminatı olduğu tartışmasızdır....

            İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 17.02.2000 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin “doğmuş veya doğacak tüm borçlara teminat olmak üzere” ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacak için tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....

              Yasa metninde de açıkça ifade edildiği gibi, bu rehin türü, "üzerinde rehin kurulmak istenen taşınmazların mülkiyetinin aynı kişiye ait olması" ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde, yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise, bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu bulunmaları" hallerinde kurulabilmektedir. Bu şartlar yoksa toplu rehin kurulamaz. Takibe konu taşınmazlara ilişkin düzenlenen ipotek sözleşmelerinin incelenmesinde; farklı iki kişiye ait taşınmazlar üzerine, …Ltd. Şti.nin banka ile olan genel kredi sözleşmesi ilişkisine binaen teminat olarak, banka lehine limit ipoteği tesis edildiği, (taşınmazını ipotek verenlerin) tesis edilen ipoteğe ilaveten, ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da sorumlu olduklarının belirtildiği görülmüştür....

                Çekişmenin esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 8466.95 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....

                  Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı ve rehnettiği taşınırı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için bu ipotek ve rehnin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipotek ve rehinlerden olması gerekir. Borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipotek ve rehinler daha sonra bu taşınır ve taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engeller. Hacze konu Manisa İli, Turgutlu İlçesi, Albayrak Mah., 200 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre, 16/06/2017 tarihli 10172 yevmiye nolu işlem ile QNB Finansbank A. Ş. lehine ipotek konduğu, ipoteğin davacının kullandığı ve kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği, bu haliyle zorunlu ipotek olmadığı, 34 XX 933 plaka sayılı traktörün araç kaydında 05/03/2014 tarihinde T. C....

                  UYAP Entegrasyonu