İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Nitekim mahkemece ipotek şerhi bu nedenle kaldırılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, 17.7.2001 günlü akit tablosuyla tesis edilen ipotekten yararlanacak kişi alacaklı olan davalıdır. Akit tablosunda ipoteğin 1 ay süreli faizsiz olarak 1 milyar lira için kurulduğu görülmektedir. İpoteğin 17.7.2001 olan akit tarihine 1 ay ilave edilmesi sonucu bulunacak vade günü kaldırılması gerekir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1020 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.12.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu'nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. İncelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 2.500.00 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 29.09.2005 tarihli resmi akit tabloları içeriğinden ipoteklerin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir....
A.Ş'nin ipotek konulmasında kötüniyetli olduğuna daire herhangi bir delilin sunulmaması karşısında tapuya güven ilkesi çerçevesinde taşınmazlardan 12., 15 ve 16 numaralı parsellerin üzerindeki ipotekle birlikte tescili gerektiği belirtilerek, sözleşmenin geriye etkili olacak şekilde feshi ile 14 numaralı parsel dışındaki diğer parsellerin davalı adına kayıtlı tapularının iptali ile üzerindeki ipotek şerhi ile birlikte payları oranında davacılar adına tesciline, taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, eksik işler bedeli ve geç teslim tazminatı olarak 150.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, taşınmazların tapu kaydı üzerindeki ipotek ve haciz şerhlerinin terkini suretiyle iptali ve adlarına tescili istemlerine ilişkindir. Taşınmazların tapu kayıtları üzerindeki hacizlerin ve ipoteklerin kaldırılması talebi, davada taraf olmayan haciz şerhi sahipleri ile lehine ipotek tesis edilen ......
Blok ... b.b İşyeri nitelikli taşınmazların dava konusu; 2014 tarihli ipotek belgesi ve resmi senedinin konusu olmaması nedeniyle dava konusu dışında tutulmasını, hem ipoteğin fekki hem de rehin yükünün bölünmesi taleplerinin dışında tutulmasını, bunların ayrı ipotek belgesi ve resmi senedinin olduğunun tespitini, davacının/karşı davalının iddialarının ipoteğin fekkini gerektirmemesi, söz konusu ipoteğin rehin yükünün dağıtılması şekline dönüştürülmesi suretiyle resmi senedin düzeltilmesinin mümkün olması, Davacının/karşı davalının "rehin yükünün bölünmesi" talebinin karşı davalarının kabulü olarak değerlendirilmesini ve terditli dava talebinin reddini, davacının asıl talebinin ipoteğin kaldırılması olması karşısında taleple bağlılık gereği davanın reddine karar verilmesini, "Rehin yükünün, dava konusu taşınmazlara dağıtılmasını; haklı karşı davamızın kabulünü, Taşınmazların tapu kaydındaki Mahkeme dosyasından konulan şerh ve beyanların kaldırılmasını, ,yargılama giderleri ve vekalet...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...İpoteğin kaldırılması davası yönünden Dairemizin görevli olduğu anlaşılmış ise de, hacizlerin kaldırılması ve tespit davası yönünden yukarıda yazılı emsal Yargıtay HGK. içtihatında da belirtildiği üzere bu davada, hem davacı tarafın hem davalı tarafın tamamının ve aynı anda tacir olma şartının gerçekleşmediği, davacıların hiç birisinin tacir olmadığı, tespit ve hacizlerin kaldırılması davasının ticaret mahkemelerinde görülmesi gereken mutlak ticari davalardan da olmadığı, ipoteğin kaldırılması davası ile hacizlerin kaldırılması ve tespit davalarının birlikte görülmesinin de zorunlu olmadığı anlaşıldığından tefrik sonucu ... E. sıramıza kaydedilen hacizlerin kaldırılması ve tespit davası yönünden Dairemizin görevsiz olduğu sonucuna varılmıştır....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takipteki asıl alacak miktarı 200.000 TL için ihtiyati haciz kararının bulunduğu, bu miktarı aşan ihtiyati haciz uygulanamayacağını, aşan kısmın aşkın haciz olup kaldırılması gerektiğini, icra müdürlüğünün nakdi teminata rağmen ihtiyati haczin kaldırılması talebini reddettiğini belirterek kararın kaldırılmasını, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru; İİK'nın 266. maddesi gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir. İİK'nın 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; borçlu hakkında 12/11/2020 tarihinde, 18/09/2019 tarihli protokol ve Ankara Batı 5....
Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip konusu taşınmaz satılarak paraya çevrildiğini, daha sonra davalı alacaklı vekilinin talebi ile ipotek vereneler hakkında kesin rehin açığı belgesi düzenlendiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin ipotek veren üçüncü kişi olduğunu, kredi borçlusu olmadığını, ipotek verenin sorumluluğunun ipotek verilen gayrimenkul ile sınırlı olduğunu, müvekkilleri aleyhine rehin açığı belgesi verilmesinin tamamen ve açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla, kesin rehin açığı belgesi verilmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, kesin rehin açığı belgesinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır....
konu 06/04/2016 ve 04/04/2016 tarihli müdürlük işlemlerinin iptaline karar verildiği karara karşı alacaklı vekilinin itirazın iptali kararı üzerine ilamsız takipte icra emri gönderilmesi gerekmediği ve asıl alacak/ferilerinden az miktarda dosyaya yatırılan para için hacizlerin kaldırılamayacağı beyan edilerek temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür....