olan kapıyı kapattığının anlaşıldığı, sonrasında müşteri gelmesi nedeni ile kapının kilitlenmediğinin ortaya çıktığı, sanığın niyetini anlayan mağdurenin mağdurenin marketten kaçmak gerekirse dağıtmak, sanığa direnmek yönünde bir gerçek direnişinin olmadığı, mağdurenin beyanına göre, üzerinde pantolon olması nedeni ile kişinin isteği dışında ırza geçilmesi halinde pantolonun çıkarılması sürecinin zorluğu nedeni ile zorlamaya ilişkin bedende ya da eşyada belirtiler olabileceği bilinmesine rağmen böyle bir zorlamanın tarif edilmediği gibi bu yönde bir kanıtı da rastlanmadığı, sonradan gelen müşteriden imdat isteme şeklinde bir yardım çağrısının olmadığı, eylemden sonra doğrudan şikayet yoluna gidilmediği, sanık ve müşteki tarafından açıkça doğrudan doğruya mağdure ile cinsel birleşme sırasında sperm lekelerinin bırakacağı şekilde olayın gerçekleştiğinin belirtilmesine rağmen yapılacak şikayetle bu şekilde bir kanıtın toplanmasının talep edilmediği, yapılan şikayette kayın validesinden çekinmesi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1328 KARAR NO : 2023/1054 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2023 NUMARASI : 2021/665 Esas DAVANIN KONUSU : Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi KARAR TARİHİ : 12/06/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2023 Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/04/2023 tarihli, 2021/665 Esas sayılı ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, dosya heyetçe incelendi....
gösterilmemesi, 2-5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanık müdafinin temyiz dilekçesinin ekinde sunduğu katılan tarafın zararının giderildiğine ilişkin makbuzlarla, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, mahkemece sanığın daha önce sabıkasının bulunmaması yönünde olumlu geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerinden dolayı cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim yapıldığı halde; sanığın olumlu kişilik özelliklerine, yargılama sürecindeki davranışlarına, olayın oluş şekli ve sonuçlarına, dosya kapsamına uygun düşmeyen, “ olayın oluş şekline ve sanığın ileride suç işlemekten çekinmesi...
gösterilmemesi, 2-5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanık müdafinin temyiz dilekçesinin ekinde sunduğu katılan tarafın zararının giderildiğine ilişkin makbuzlarla, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, mahkemece sanığın daha önce sabıkasının bulunmaması yönünde olumlu geçmişi, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerinden dolayı cezasından 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi gereğince indirim yapıldığı halde; sanığın olumlu kişilik özelliklerine, yargılama sürecindeki davranışlarına, olayın oluş şekli ve sonuçlarına, dosya kapsamına uygun düşmeyen, “ olayın oluş şekline ve sanığın ileride suç işlemekten çekinmesi...
Ayrıca keyfiyet komşu, kapıcı veya yöneticiye haber verilmiştir." şerhi mevcut olup, Tebligat Kanunu 21/1 ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddeleri gereğince haber verilen komşu yönetici, kapıcının isim ve imzasının alınmaması veya isim ve imzadan çekinmesi halinde bu durumun belirtilmemesi sebebiyle 06.12.2011 tarihinde yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve temyiz süresini başlatmayacağından, sanık müdafiinin öğrenme üzerine 12.03.2012 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Aynı takvim yılında birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, gerekçeli karar başlığında "Mayıs 2008-Aralık 2008" şeklinde yanlış gösterilen suç tarihinin suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olmaları ve düzenlenen en son faturanın 17.12.2008 tarihli olması nedeniyle, "25.01.2009" olarak mahallinde düzeltilmesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin...
" şeklinde tespitlere yer verilmesi ve aynı hastanede görevli beyin ve sinir cerrahisi uzmanınca düzenlenen 22.06.2015 ve 09.07.2015 tarihli raporlarda yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin belirtilmiş olması karşısında, düzenlenen raporlarda mağdurdaki hangi yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği hususunda açıklık bulunmadığından, mağdurun yaralanmasına ilişkin tüm rapor, grafi ve tıbbi evrakın en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, meydana gelen yaralanmaların, basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği hususu kesin olarak belirlendikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) 5271 Sayılı CMK.nun 45/2. maddesinde; yaş küçüklüğü nedeniyle tanıklıktan çekinmenin önemini anlayabilecek durumda olmayanların kanuni temsilcilerinin rızası ile tanık olarak dinlenebilecekleri, kanuni temsilci şüpheli ve sanık ise küçüğün tanıklıktan çekinmesi...
nin eşi olan sanık ve çocukları ile tartıştığı, bu yönde açılmış ve karara çıkmış davaların mevcut olduğu, sanığın daha önceden bir çok kez katılan tarafından darp edildiği, tarafsız tanık beyanlarına göre sanığın katılana kötü muamele ettiğine ilişkin bilgi ve görgülerinin bulunmadığı, tarafların oğlu olan tanık Ramazan'ın kollukta ve savcılık aşamasında alınan ifadelerinin çelişmesi ve birleşen 2015/8 Esas sayılı dosyada 27.02.2015 tarihli duruşmada tanıklıktan çekinmesi nedeniyle soruşturma aşamasında alınan beyanlarının dikkate alınamayacağı anlaşılmakla; katılanın kendisine zarar vermesini engellemek amacıyla evin kapısını açmayarak polisi araması şeklindeki eyleminin sanığın duymuş olduğu korku ve katılan tarafından zarar görmemek düşüncesi ile yapıldığı kabul edilerek sanığın beraatine karar verilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefet Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesi uyarınca temyiz talebini de içeren eski hale getirme istemi konusunda karar verme yetkisi dairemize ait bulunduğundan sanığın temyiz talebinin reddine dair mahkemenin 29.01.2014 tarihli 2013/468-2013/788 sayılı ek kararı yok hükmünde kabul edilip kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığın gıyabında verilen kararın 09.12.2013 tarihinde yapılan tebligat işleminde Tebligat Kanunu 21/1. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddeleri gereğince haber verilen komşunun imzasının alınmaması veya imzadan çekinmesi halinde bu durumun belirtilmemesi sebebiyle tebligat işleminin usulsüz olduğu gözetilmiş olduğundan sanığın eski hale getirme talebi yerinde görülüp 20.01.2014 günlü temyiz inceleme talebi yasal süresinde...
Ancak; Hüküm kurulurken, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulamasında 9 ay 21 gün hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sonucu 5.820,00 TL adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken hesap hatası yapılarak, 5.840,00 TL adli para cezası şeklinde fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına "Suça sürüklenen çocuğa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın miktari dikkate alındığında TCK’nun 50/3. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi mecburiyeti gözetilerek ve suça sürüklenen çocuğun yaş durumu ve ileride suç işlemekten çekinmesi kanaati ile verilen bu hapis cezasının suça sürüklenen çocuğun sosyal ve ekonomik...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (m. 22, 23) eşlerden birinin iddianame düzenlemesi halinde diğer eşin hakim olarak o davaya bakamayacağına ilişkin açık hüküm yoktur....