ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25.01.2023 NUMARASI : 2023/52 ESAS, 2023/54 KARAR DAVA KONUSU : Protokolden Kaynaklı Edimin Yerine Getirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1989 yılında evlendiklerini, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/445 Esas sayılı 19.04.2014 tarihli kararı ile anlaşmalı boşandıklarını, taraflar arasındaki anlaşma protokolünde davalının dava dışı Nobili Tur. San. Tic. Ltd....
Davacı tarafça davalı ile aralarındaki 29/08/2019 tarihli protokolden kaynaklı edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafın haksız dava açtığı, davalı tarafa protokolden dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik dava açılmış ise de; dava konusu olan 29/08/2019 tarihli protokolün 3. maddesine göre; icraya konmuş ve vadesi gelmiş borçlar ile ilgili faturası kesilen mallar (2.000.000,00-TL tutarındaki fatura konusu mal) 31/10/2019 tarihine kadar ...'...
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasındaki 2009-2010 sezonu boyunca reklam panosu asılmasına ilişkin 27.8.2009 tarihli protokolden doğan borç hakkında yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının panoyu sözleşmede belirlenen yere asmadığı kabul edilerek edimin kötü ifası nedeniyle takibe konulan alacağın hakkaniyet gereği %75 oranında indirimi suretiyle dava kısmen kabul edilmiştir. Davacı tarafından edimin kötü ifa edildiğinde tereddüt bulunmamaktadır....
Noterliği .... yevmiye no.lu düzenleme satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkiline 8 ve 11 no.lu bağımsız bölümlerin özgülendiğini, davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, her ne kadar binada oturulmaya başlanılmışsa da iskanın alınmadığını, projeye aykırı yapılar yapıldığını, ortak yerlerin davalı tarafından kullanıldığını, davalı tarafından kiraya verildiğini belirterek İstanbul İli, ... ilçesi, ... Mah., .... Köyü, ... parsel sayılı taşınmazda davalının yaptığı projeye aykırı işlerin ve imalatların projeye uygun hale getirilmesi için davacıya yetki verilmesine, davalının müdahalesinin ve tecavüzünün menine kullandığı, ortak alanlar nedeni ile şimdilik 1.000 TL'nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Genel bir ifadeyle, borçlanılan edimin yerine getirilmesi borcun ifası demektir. İfanın konusu daima borçlanılan edimdir. Alacaklının borçludan isteyebileceği borçlanılan edim ne ise odur. Sözleşmedeki edim, borçlunun kusuru sonucu yerine getirilmemişse, yine kural olarak borçlu alacaklıya verdiği iade etmek ve bu arada uğradığı zararları da gidermek zorundadır. Fakat, yukarıda verilen örneklerde olduğu gibi bazen sözleşmedeki edimin yerine getirilmesi, edimin yok olması gibi maddi, sözleşme konusunu yapılamaz kılan hukuki veya ekonomik bir nedenle de mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlar Borçlar Hukukunda ifa imkansızlığı olarak bilinmekte ve yine bu ad altında incelenmektedir. İfa imkansızlığında, borcun yerine getirilememiş olması dolayısıyla borçlu ifadan kurtulacağından, karşı taraf sözleşme ilişkisine dayanarak edimin aynen ifasını talep edemez. Ne var ki bu gibi durumlarda, edime karşılık bedel olarak alınanın alacaklıya iade edilmesi gerekir....
Hazır Yemek İnşaat A.Ş. ortak girişimi lehine sonuçlanması sonrasında, sanıkların 06/02/2006 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında edimin yerine getirilmesi sırasında teknik şartnamede belirtilen gramajdan eksik, bozuk ve standart dışı gıda vermek suretiyle edimin ifasına fesat karıştırdıkları iddiasıyla cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasında; davaya konu edimin hizmet niteliğine ilişkin olması nedeniyle sanıkların eylemlerinin TCK'nın 236/2-e maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığından, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki...
Bu açıklamalardan sonra tekrar somut olayımıza dönecek olur isek, davalı tarafından, taraflar arasındaki protokole göre davacının edimlerini yerine getirmesi için davacıya İstanbul .... Noterliği'nden 25.08.2017 tarihinde ihtarname çekilmiş, söz konusu ihtarnamede davalı kendi adına kayıtlı olan hisseleri devre hazır olduğunu beyan etmiş davacının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmesini istemiş ve bu haliyle protokolden kaynaklı davacıyı alacaklı temerrüdüne düşürdüğü anlaşılmıştır. Bunun haricinde davacının uyuşmazlık konusu senetlerden ilk ikisinin bedelini ödediği konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2017 tarihli ve 2015/222 esas, 2017/148 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinde yer alan; "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez....
nın, ihale konusu işe ait teknik şartnamede belirlenen niteliklere sahip olmayan araçlara ait ruhsat fotokopilerini gerçeğe aykırı olarak değiştirip katılan kuruma verdikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; ihale sürecinin 27/12/2007 tarihinde sözleşmenin imzalanmasıyla sona erdiği, ihale sonucunda imzalanan sözleşmede araçların model ve plakalarına yer verilmediği gibi ihale sürecinde de bu yönde gerçeğe aykırı bir belge sunulmadığı, sanıklara isnat edilen, sözleşmeyle üstlenilen işin yerine getirilmesi sırasında ihale konusu işe ait teknik şartname ve sözleşmede nitelikleri belirtilen araçlardan başka araçların kullanılması ve bu amaçla araçların ruhsat fotokopilerinde araç modelleri ve plakalarının değiştirilmesi şeklindeki eylemin, TCK'nin 236/2. maddesinde düzenlenen edimin ifasına fesat karıştırma suçunu oluşturduğu ve maddede tahdidi olarak sayılan hallerden (e) bendindeki “Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara göre verilmemesine veya...
Davacının ödediği bu bedelin davalı tarafından yerine getirilmesi gereken bir edimin (basınç düşürme ve ölçüm istasyonunun Botaş Telekomünikasyon ve Scada Sistemine bağlantısının) karşılığı olduğu ihtilaf konusu değildir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalı tarafından yerine getirilmesi gereken söz konusu edimin tam ve doğru bir şekilde ifa edilip edilmediği veya ne suretle ifa edildiği ya da bu edimin ifa edilmemesinin hangi yanın kusurundan kaynaklandığı, sistemin çalışıp çalışmadığı gibi hususların tespit edilmesi gerekir. Mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....