"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANAVGAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2015 NUMARASI : 2013/814-2015/142 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.12.2015 günü oybirliğiyle karar verildi. 41.00.TL.Harç 27.70.TL.Peşin _____________ 13.30.TL.Bakiye...
Aile Mahkemesinin 2020/590 esas sayılı dosyada kadın için aylık 1500 TL, çocuk Ebubekir için aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalının Hollanda'da kendisi için aylık 540 Euro, çocuk için de aylık 150 Euro maaş bağlattığını, ayrıca 70 Euro hastalık maaşı aldığını, boşanma dosyasında tüm tanıkların bu durumu doğruladığını, davacının emekli maaşından tedbir nafakasının kesildiğini, tedbir nafakasının ödeyecek durumunun olmadığını, davalı kadının kira gideri olmadığını, davacının kirada oturduğunu, tüm bu nedenlerle kadın için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, çocuk için verilen tedbir nafakasının aylık 300 TL ' ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/590 esas sayılı dosyada kadın için aylık 1500 TL, çocuk Ebubekir için aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalının Hollanda'da kendisi için aylık 540 Euro, çocuk için de aylık 150 Euro maaş bağlattığını, ayrıca 70 Euro hastalık maaşı aldığını, boşanma dosyasında tüm tanıkların bu durumu doğruladığını, davacının emekli maaşından tedbir nafakasının kesildiğini, tedbir nafakasının ödeyecek durumunun olmadığını, davalı kadının kira gideri olmadığını, davacının kirada oturduğunu, tüm bu nedenlerle kadın için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, çocuk için verilen tedbir nafakasının aylık 300 TL ' ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2014/569 Esas- 2014/980 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davalı için 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 23.02.2015 tarihinde kesinleştiği; davacının evli ve bir çocuklu olduğu, çalışmadığı; davalının ise bekar olup Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre yaklaşık 2000 TL maaş ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalının, nafakanın kaldırılmasının talep edildiği 08/01/2016 tarihi itibariyle çalıştığı, gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte sigortalı olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez....
Hukuk Dairesinin 27/11/2020 tarih, 2020/901 Esas, 2020/1567 Karar sayılı kararı ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının 3.587 TL'ye çıkarılmasına ve hükmedilen nafakaya her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verildiği, kararın 27/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili ÜFE oranlarında meydana gelen olağanüstü artış nedeniyle dava tarihi itibariyle iştirak nafakasının 3.587,00 TL'den 4.490,00 TL'ye çıktığını, bu artışın olağanüstü olup, nafakanın tekrar 3.587,00 TL'ye indirilmesini talep etmiş ise de; tarafların boşanmalarına ve iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin ilamlarda nafakanın gelecek yıllarda artışına ilişkin bir hüküm bulunmadığı halde davacı taraf 27/11/2018 tarihinde Manisa 1....
Davalı (karşı davacı) vekili dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını savunarak; iştirak nafakasının aylık 3.500,00 TL'ye yükseltilmesini ve tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması taleplerinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, asıl ve karşı davadaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı (karşı davalı) vekili 21.07.2015 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Bu nedenle davacı(karşı davalı) vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kabule göre de, mahkemece; artış şartı ile iştirak nafakasının dava tarihinde aylık 600 TL'ye ulaşmış olduğu gözetilmeksizin, iştirak nafakasının aylık 500 TL olduğunun kabulü ile 250 TL'ye indirilmesine karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı annenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, 12.07.2013 tarihinden davanın açıldığı 01.12.2015 tarihine kadar iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacı baba tarafından açılan iştirak nafakasının azaltılması davasının reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması, karşı dava yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulüne, davalı-karşı davacının davasının reddinne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması - Kişisel Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması" davası ile "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise iştirak ve yoksulluk nafakasından yapılan indirimler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin içinde, azaltılması isteğinin de mündemiç bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...