WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde, yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, bu sürenin mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. Somut olayda, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belgeye rastlanmadığından, itiraz, henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden, itirazın kaldırılması için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamamış olup, alacaklının 16/12/2014 tarihinde itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin süresinde olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu durum davacı alacaklının itirazının kaldırılması istemine engel teşkil etmez. Somut olayda davalı borçlu borca itiraz etmiş, davacı alacaklı da itirazın kaldırılmasını istemiştir. Ödeme emrinde sürelerin yazılmaması tahliye ve temerrüt yönünden önem arz eder. Bu nedenle mahkemece itirazın kaldırılması talebi yönünde işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması isteminin de reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

      Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekeceği, 6 aylık sürenin başlangıcının itirazın kaldırılması davasının açılış tarihi olarak kabulünün doğru olmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla davacının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilerek işin esası incelendi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalının beyanının itiraz olarak değerlendirilmediği ve takibin durdurulmadığı anlaşıldığından itirazın kaldırılması talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, tahliye isteminin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 11.05.2015 tarihinde tahliye talepli başlatılan icra takibi ile ödenmeyen Aralık 2014 ila Mayis 2015 arası 6 aylık 2.400 TL kira bedeli ile işlemiş faiz toplamı 2.450,40 TL 'nin tahsili istenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında kira alacağı ve hizmet bedelinin tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, icra inkar tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü,itirazın kaldırılması ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar davalı kefil ... vekili tarafından temyiz edilmiş, kararın Dairemizce bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden verilen kararda davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından icra tazminatı yönünden temyiz edilmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı kadının bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde: 6100 sayılı HMK'nm 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk kirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanumun 44, maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme...

                TMK’nın 318 inci maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda yapılan kısa açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme işleminin Yenice Noterliği’nin 13.12.1989 tarih ve 00602 sayılı Evlat Edinme Sözleşmesi ile yapıldığı ve nüfus kayıtlarına işlendiği, eldeki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının 02.10.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına dayanak teşkil eden olaylar; evlat edinilenin evlat olarak üzerine düşen vazifeleri yerine getirmediği noktasında toplanmaktadır....

                  TMK’nın 318 inci maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda yapılan kısa açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme işleminin Yenice Noterliği’nin 13.12.1989 tarih ve 00602 sayılı Evlat Edinme Sözleşmesi ile yapıldığı ve nüfus kayıtlarına işlendiği, eldeki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının 02.10.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına dayanak teşkil eden olaylar; evlat edinilenin evlat olarak üzerine düşen vazifeleri yerine getirmediği noktasında toplanmaktadır....

                    Müflis ödemede olduğu gibi taleplerin geri alınması hususunu da beyanname biçimindeki yazılı belge ile ispat etmesi gerekir.İİK m.182 “bütün alacaklıların taleplerini geri aldıkları” veya tekmil alacakların itfa olunduğu” demekte ise de bu iki iflasın kaldırılması sebebini birbirinden tamamen bağımsızmış gibi algılamamak gerekir. Bazı alacaklıların alacak taleplerini geri almış ve diğer alacaklıların alacaklarının da itfa edilmiş olması halinde de iflasın kaldırılması talep edilebilecektir. Alacaklılar taleplerini geri alınca alacaklarının esasına ilişkin olarak bir feragatte bulunmuş olmazlar. İtfaya dayalı iflasın kaldırılmasında borçların ifa edilmiş olduğu hususunun yazılı olarak ispat edilmiş olunması gerekir. Somut olayda borcun itfası ve alacaklıların taleplerini geri alması sebeplerine dayalı iflasın kaldırılması talep edildiğinden bu talebin müflis tarafından yapılması yasa ve usule uygun düşmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu