"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.09.2014 gününde verilen dilekçe ile paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve Maliye Hazinesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 29,20TL'nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenlere yükletilmesine, 09.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle satışın genel açık arttırma suretiyle yapılacağının anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27.70 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili Av. ... 20.07.2016 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dosyada mevcut 24.11.2015 tarihli ve 4623 yevmiye numaralı vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili bulunduğu anlaşılmış olmakla, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere feragat nedeniyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar veridi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Somut olayda; Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, her ne kadar verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle davalı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmış ise de; davalı vekilinin Karacabey Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/477 Esas, 2023/155 Karar sayılı dosyasına UYAP üzerinden gönderdiği 21/03/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Müşterek mülkiyette pay ve paydaş çoğunluğu ile, iştirak halindeki mülkiyette ise tüm ortaklarca yapılmayan sözleşmeler geçersizdir. Ancak, kiralayan paydaş akit sıfatıyla sözleşmenin kendisine verdiği yetkiye dayanarak kiracı aleyhine yalnız başına tahliye davası açabilir. Sözleşmede taraf olmayan paydaşlar, sözleşmeyi tanımayarak kiracı aleyhine men'i müdahale davası açabilecekleri gibi, bu sözleşmeyi kabul edip, geçerlilik tanıyarak müşterek mülkiyette pay ve paydaş çoğunluğuyla iştirakli mülkiyette tüm ortaklarca tahliye davası da açabilirler. Öte yandan adi kira sözleşmesi her iki tarafa da borç yükleyen tam karşılıklı sözleşme olduğundan, borç doğurucu bir akit olmasından dolayı yetkisiz bir paydaş kira akdini kendi adına yapmış ise bu akit taraflar arasında geçerli olur, ancak diğer paydaşlar kiracının kullanımına engel olurlarsa kiraya veren borcunu yerine getirememenin sonuçlarına katlanır....
Esas sayılı dosyasına kayden paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi davası ikame edildiği, ancak şirket terkin edildiğinden dosyada taraf teşkilinin sağlanamadığı anlaşılmakla, "gerekçesiyle " Davacı tarafın davasının Kabulüne, Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğü .....-.......sicil numarasında kayıtlı " TASFİYE HALİNDE SINIRLI SORUMLU ............ KONUT YAPI KOOPERATİFİ ŞİRKETİ " 'nin ..... ....... ........ Mah. ...Cad. ..... ada, ..... nolu parselde mevcut tapu ve resmi kurumlar nezdinde davacı tarafça yapılacak işlemlerle sınırlı olmak üzere İHYASINA, " şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda davacı ... MİMARLIK A.Ş. olarak belirtilmiş olmasına karşın hüküm kısmında ‘' TASFİYE HALİNDE SINIRLI SORUMLU .........
Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez. Somut olaya gelince; dava konu 843 ada 5 parselde bulunan 1 no'lu bağımsız bölümün son tapu kaydına göre elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiği görülmektedir. Bu haliyle taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Bağımsız olarak payın haczi ve satışı mümkün olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Devir hakkının kısıtlamalarından olan onalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payını 3. şahsa satması halinde diğer paydaşın payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi vücut bulduğu anda doğar, satışla kullanılabilir hale gelir. MK. 733. maddesi hükmüne göre paylı mülkiyette yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi gerekir. Kanunun bu hükmü emredici niteliktedir. Olayımızda, davaya konu edilen pay 4.10.2002 tarihinde davalıya satılmış, dava ise 8.5.2003 tarihinde ikame edilmiştir. Satımdan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamında bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....
Devir hakkının kısıtlamalarından olan onalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda paydaşlardan birinin payını 3. şahsa satması halinde diğer paydaşın payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi vücut bulduğu anda doğar, satışla kullanılabilir hale gelir. MK. 733. maddesi hükmüne göre paylı mülkiyette yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığı ile bildirilmesi gerekir. Kanunun bu hükmü emredici niteliktedir. Olayımızda, davaya konu edilen pay 4.10.2002 tarihinde davalıya satılmış, dava ise 8.5.2003 tarihinde ikame edilmiştir. Satımdan sonra alıcı ve satıcı tarafından davacıya kanuni anlamında bir bildirimde bulunulmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir....
Ancak, TMK’nın sözü edilen maddesi, elbirliği halindeki mülkiyet hükümlerine tabi mallara ilişkin olup, paylı mülkiyette uygulanmaz. Somut olaya gelince, taraflar dava konusu taşınmazlarda paylı (müşterek) mülkiyet hükümlerine göre maliktirler. Davacıların paylı mülkiyete konu mallar hakkında paydaşlığın giderilmesi davası açmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....